1400 Yılı Mali Bütçesi Düzeltmeden Sonra Kabul Edildi

1400 Yılı Mali Bütçesi Düzeltmeden Sonra Kabul Edildi
Yazı boyutunu buradan ayarlayabilirsiniz

2 Şubat 2020’de 1400 yılı Mali Bütçe Yasa Tasarısı, hükûmet tarafından İran İslami Şûra Meclisine sunulmuş ve Bütçe Tasarısı; 148 ret, 99 kabul ve 12 çekimser oy ile Meclis tarafından reddedilmişti. Bunun üzerine hükûmet, Meclisin verdiği tavsiyeler doğrultusunda Tasarı’daki bazı gelir gider kalemleriyle Tasarı’yla alakalı bazı notları düzenledi. Düzeltilen Tasarı, Bütçe ve Planlama Kurumu Başkanı Muhammed Bakır Nobaht tarafından sunularak Mecliste açık oturumda savunuldu. Düzeltilmiş Tasarı; 211 kabul, 28 ret ve 6 çekimser oy ile Meclis tarafından kabul edildi.

Tasarı’da en temel değişiklik, kaynak kaleminde gerçekleşti. Önceki Tasarı’da bütçe kaynakları 841 trilyon tümen iken düzeltilmiş Tasarı’da 854 trilyon tümen oldu. Önceki Bütçe Tasarısı’nda büyük bir tartışmaya yol açan bütçe açıkları da bu Tasarı’da düzeltildi. Bütçe açığı yaklaşık 34 trilyon tümen azaltılarak milletvekillerinin bütçe açığından kaynaklı enflasyon endişesi minimize edilmeye çalışıldı. Ayrıca bütçe harcamaları 40 trilyon tümen azaltıldı. Diğer önemli değişiklik ise sabit kurdu. 4.200 tümenlik sabit kurun verimsizliğe ve yolsuzluğa yol açtığını düşünen muhafazakârlar sabit kurun Tasarı’dan kaldırılmasını talep etmişti. Hükûmet bu doğrultuda adım atarak temel tüketim maddeleri haricindeki mallarda 4.200 tümen sabit kur politikasını ilk 6 aylığına kaldıracak. Daha sonra diğer 6 ayda 4.200 tümenlik sabit kurun tamamen kaldırılması öngörülüyor. Buna ilave olarak Nobaht, düzeltilmiş Tasarı’da petrol satış miktarının ve tahvillerden elde edilen gelirlerin azaltıldığını ve memur maaşları kaleminin %25 artırıldığını ifade etti. Ayrıca hükûmet, vergi gelirlerini yaklaşık 25 trilyon tümen artırmış ve Ulusal Fondan alacağı kaynakların miktar opsiyonlarını da azaltmıştır.

Hükûmetin sunduğu Tasarı’nın Mecliste muhafazakârların çoğunluğuna rağmen büyük bir çoğunlukla kabul edilmesi önemli bir konu başlığı olarak karşımıza çıkmaktadır. Meclisin Tasarı’yı hızlı bir şekilde kabul etmesinin en büyük nedeni hükûmetin Tasarı düzeltmesinde Meclisin tavsiyelerine neredeyse harfi harfine uymasıdır. Tasarı’ya olumlu bakan muhafazakâr milletvekillerin açıklamaları da bunu doğrulamaktadır. Söz konusu milletvekilleri bütün olarak Tasarı’yı eksik bulsalar da Meclisin eleştirdiği noktaların düzeltilmesinden oldukça memnun gözükmektedir. Düzeltilmiş Bütçe Tasarısı’na karşı çıkanlar ise Tasarı’da büyük eksiklikler olduğunu savunmaktadır. En önemli argümanları ise ambargo ve yaptırımlara rağmen hâlâ bütçe gelir kalemlerinin ekseriyetinin petrol gelirlerinden oluşması ve sabit kur ile ilgili etkin adımların atılmamış olmasıdır.

Tasarı’nın hızlı bir şekilde düzeltilmesi hükûmetin siyasi bir hamlesi olarak görülmektedir. Haziranda görevi bitecek olan hükûmetin, devlet işlerinin bu süreçte aksamaması için çaba sarf ettiğini görmekteyiz. Ancak hükûmetin siyaseten böyle bir hamle yapması birçok kesim tarafından eleştirilmiştir. Ülkenin ekonomik dinamiklerinin temel ayağı olan Bütçe Tasarısı’nın aceleye getirilip düzenlenmesi bu eleştirilerin başında gelmektedir. Onlara göre mali bütçe birçok kesimi etkileyecektir. Ama genel itibarıyla hükûmetin bu hamleyi gerçekleştirmesi İran elitleri için daha uygundur. Bütçe Tasarısı’nın Mecliste sıkışıp kalması Devrim Rehberi Hamenei’nin hiç şüphesiz hoşuna gitmeyecek ve Tasarı önünde sonunda Devrim Rehberi’nin anayasal olarak sahip olduğu “hükm-i hükûmeti” hakkı ile kabul edilecekti.

Bütçe Tasarısı tartışmaları sonuç olarak İran ekonomisinde iki olası sonucu gözler önüne sermiştir. Bunlardan birincisi sabit döviz kurunun geleceği ile ilgilidir. Sabit kurun gelecek yıllarda birçok sektörde ve alandaki uygulamasının kaldırılması olası gözükmektedir. Özellikle muhafazakâr bir cumhurbaşkanıyla sabit kurla ilgili politika değişikliğinin hız kazanacağı muhakkaktır. Diğer bir sonuç ise petrol gelirleriyle ilgili tartışmaların şiddetleneceğidir. Son günlerde hükûmet yetkililerinin petrol gelirlerinin arttığına dair açıklamaları ve artan petrol fiyatları; petrol ile ilgili düşünceleri pozitif alana çekse de ülkedeki birçok elit artık kronik bir sorun hâline gelmiş petrol endüstrisi ile ilgili ambargo ve yaptırımların ekonomideki etkisini minimize etmek amacıyla petrolün ekonomideki rolünün azaltılması gerektiğini düşünmektedir.