İran’ın son dönemlerde attığı ilgi çekici dış politika adımlarında, ABD ile küresel boyutta sorunlar yaşayan Çin ve Rusya gibi ülkelerin uzlaştırıcı ya da çatıştırıcı etkilerini görebilmek mümkün.
Abdullahiyan, Çin-İran 25 Yıllık Kapsamlı İş Birliği Anlaşması’nda yol haritasının tam uygulanması konusunda iki cumhurbaşkanı arasında çok iyi anlaşmalara varıldığını açıkladı.
Çin Başbakan Yardımcısı Chunhua’nın ziyaretinin, Çin-Arap Zirvesi’nin İran’da yarattığı infiali yatıştırmak amaçlı stratejik bir ziyaret olduğu söylenebilir.
Cinping’in Riyad ziyareti, 2018’den bu yana Doğu’ya Bakış politikası kapsamında Çin’i mutlak müttefik olarak gören İran’da, bu politikayı eleştiren kesimlerin elini kuvvetlendirecektir.
Yunanistan’ın Türkiye’ye karşı savunma arayışındaki yaklaşımı; bu ülkenin, İran’ın on yıllardır yürüttüğü asimetrik savunma konusundaki stratejiyi örnek alabileceğinin ilk işaretleri olarak yorumlanabilir.
BAE saldırıları, asimetrik tehditlerin ne derecede ilerlediğine açık bir örnek oluştururken hava savunma sistemlerinin işlevselliği konusu bir kez daha gündeme gelmiştir.
Ademiyet, tarihyazımı hakkındaki düşüncelerini, Meşrutiyet’in toplumsal ve entelektüel tarihine ilişkin yaptığı araştırmalarda uygulamıştır.
İran’da yakıt tüketimi hızlı bir şekilde artış gösterirken Reisi hükûmeti, yakıt tüketimini kısmak ve yakıt sübvansiyonunda adaleti sağlamak için yeni bir uygulamaya imza attı.
Körfez ve İran arasındaki üç ada anlaşmazlığı güncelliğini korurken İran’ın nükleer dosyası, bölgedeki Arap ülkeleri için endişe kaynağı olmayı sürdürmektedir.
İran Devleti’ne ait bir televizyon kanalında yayımlanan dizide, mevcut hükûmete açıkça ülkeyi casusların cirit attığı bir yere çevirdikleri suçlamasının yöneltilmesi dikkatleri çekmektedir.
İran, tüm kısıtlamalara rağmen meşru ve hileli yöntemlerle IRISL’nin operasyonlarına devam ediyor.
İran’ın büyüklüğü, nüfusu, Şiilik formülasyonu ve Arap devletlerindeki eylemleri tarihsel olarak BAE’nin stratejik düşüncesini etkilemiştir.