İbrahim Reisi tarafından ekonomiden sorumlu cumhurbaşkanı yardımcısı olarak atanan Muhsin Rızai, Reisi’nin ekonomi ekibi ile anlaşmazlık yaşadığı için çok kısa sürede Ekonomi Komisyonundan çıkartılmıştı.
İran’dan sporcu göçü, henüz yüksek seviyede olmasa da yükseliş seyrinde olup en fazla tekvando, satranç, güreş, judo ve jimnastik gibi branşlarda görülmektedir.
Son yıllarda meydana gelen askerî uçak kazaları, İran Hava Kuvvetlerinin modernleşme ihtiyacını gündeme getirdi.
Durumlarından hoşnutsuz meslek gruplarının da sokağa dökülmesiyle İran, çok katmanlı ve dağınık bir kitlesel gösteriler sarmalına girmiştir.
Viyana görüşmeleriyle yaptırımlar üzerindeki denetim gevşese de son aylarda İran, petrol ticaretini sürdürmek amacıyla takas mekanizmasını kullanmaktadır.
İran’daki düşünce kuruluşlarında çıkan analizlerin, Rusya-Ukrayna arasındaki sorunları; tarihsel, psikolojik ve ideolojik boyutlarıyla değil, genel olarak reelpolitik boyutuyla ele aldığı görülmektedir.
Göç meselesi oldukça hassas bir konu olup her bireyin hikâyesinin ve motivasyonunun kendine özel olduğu unutulmamalıdır.
Yaptırımlar sebebiyle İran, yoğun diplomatik faaliyetlere rağmen çeşitli ülkelerden borçlarını tahsil edememektedir.
Koronavirüs salgınıyla beraber yaptırım ve ambargoların negatif ekonomik etkisi, Ruhani Dönemi’nde sosyoekonomik kriz ortamı oluşturdu.
Ekonomi ve Maliye Bakanı Handuzi “ekonomide şeffaflık” düsturuyla önceki hükûmetin açıklarını kamuoyuyla paylaşarak Reisi hükûmetinin popülaritesini artırmak istiyor.
Uluslararası politik ekonominin gerçekleri ve üye devletlerinin çatışan gündemleri; ŞİÖ’ye üye olmanın, İran’ı uluslararası sistem nezdinde anlamlı bir şekilde güçlendireceği anlamına gelmiyor.