ABD Savunma Bakanı Austin, 7 Mart Salı günü Irak’a sürpriz bir ziyaret gerçekleştirdi.
Tahran’ın, Afganistan Büyükelçiliğini Taliban’a devretmesi, ikili ilişkilerin daha ileri bir seviyeye taşınması açısından önemli bir adım olarak görülüyor.
Duşanbe, Taliban’ın İslam Emirliği’nin bölgede daha geniş bir İslami radikalizm dalgasını tetiklemesinden endişe etmektedir.
İsrail-Lübnan Deniz Sınırı Anlaşması’nı destekleyenler; Anlaşma’nın, İran’ın bölgedeki etkisini sınırlayacağını iddia etmektedir. Ancak İran’ın Hizbullah’la olan köklü ilişkisi, Anlaşma’nın İran’a imkân sağlaması ihtimalini kuvvetlendirmektedir.
İsrail-Lübnan Deniz Sınırı Anlaşması, bölge ülkelerinin atılgan enerji politikalarının yeni aşamasını başlatan bir trigger olmuştur.
Mevcut krizin, teokratik cumhuriyetin gelecekteki yol haritası üzerinde önemli ve uzun vadeli bir etki bırakması bekleniyor.
İran ve ABD arasında 1998 Dünya Kupası’nda birçok dış gerilimin gölgesinde gerçekleşen futbol maçının ardından ülkeler, Katar 2022 Dünya Kupası’nda tekrar karşı karşıya geliyor.
İran’dan sporcu göçü, henüz yüksek seviyede olmasa da yükseliş seyrinde olup en fazla tekvando, satranç, güreş, judo ve jimnastik gibi branşlarda görülmektedir.
Zevahiri’nin saklandığı Afganistan’da öldürülmesi, Taliban’ın içerisindeki rekabetin boyutlarını gözler önüne sermenin yanında örgütün başta ABD olmak üzere uluslararası toplumla ilişkilerinin geleceğini tehlikeye atmıştır.
İsrail’in gösterdiği agresiflik ve diğer gelişmeler alt alta konulduğunda İran’ın nükleer silah yapmaya oldukça yaklaştığını söylemek mümkündür.
İran’da zorunlu örtünmeye dair kamusal alandaki uygulamalar, toplumsal bir gerilim alanı olarak günden güne belirginleşiyor.
İran ve Suudi Arabistan arasındaki köklü anlaşmazlıklar dikkate alındığında henüz olgunlaşmamış bu görüşmelerin büyük bir uzlaşıyla sonuçlanma ihtimali düşüktür.