Tüm belirsizliklere rağmen 2021’de ortalama petrol fiyatının varil başına 45-60 dolar arasında değişeceği öngörüsü, uzmanlar arasında geniş kabul görmektedir.
Biden yönetiminin zihninde, 2015’te imzalanan anlaşmaya dönülmesinden çok, İran’ın bölgesel politikalarının ve füze teknolojisinin de parçası olduğu daha kapsamlı bir anlaşma bulunduğunu söylemek mümkün.
İran, ABD yaptırımlarıyla büyük ölçüde zarar görmüş ekonomisini zenginleştirilmiş uranyum faaliyetleriyle kurtaramayacaktır.
Biden’ın Nükleer Anlaşma’ya dönmesini bekleyen Tahran, Taliban üzerinden Afganistan meselesinde de kilit aktörlerden biri olduğu mesajını vermek istiyor.
İran Nükleer Anlaşması’nın (KOEP) geleceği ABD Senatosunun çekincelerinin giderilmesine bağlı olacak.
Asimetrik bir güce sahip olan insansız hava araçları, Körfez’de denizden düzenlenecek bir saldırıya hazırlık amacıyla doğru bir tercih olarak düşünülebilir.
Arap monarşilerinin, Orta Doğu’da yürüttükleri jeopolitik mücadeleden ve bu bağlamda Katar’a uyguladıkları baskılardan bir sonuç alamamış olmaları, Basra Körfezi’ndeki ilişkilere yansımıştır.
İran, geçtiğimiz yıl boyunca ABD karşısında sahip olduğunu düşündüğü ve bizzat Süleymani’nin de defalarca kez ifade ettiği askerî caydırıcılığa sahip olmadığını zor yoldan fark etti.
Kamusal söylem; Karakas ve Tahran’ın ABD’nin dayattığı eylem ve yaptırımları açıkça eleştirebileceği, şeytanlaştırabileceği ve mücrimleştirebileceği güçlü bir alandır.
Kaçarların son döneminden II. Pehlevi Dönemi’ne kadar İran siyasetinde bulunan Muhammed Ali Furuği, modern İran’ın inşasında merkezî role sahip önemli aydınlardan biridir.
Tahran yönetimi, savaş sürecini “Kafkasya’ya cihatçı gruplar taşınıyor” gibi manipülatif bir yaklaşımla idare edemediği gibi savaş sonrası yeni jeopolitik denklemde Ermenistan’la beraber kaybedenler kulübünde görünüyor.