İran, diğer Balkan ülkelerindeki durumunun aksine bugünlerde dahi Bosna-Hersek’te geniş bir varlığa sahiptir.
İran Devleti’ne ait bir televizyon kanalında yayımlanan dizide, mevcut hükûmete açıkça ülkeyi casusların cirit attığı bir yere çevirdikleri suçlamasının yöneltilmesi dikkatleri çekmektedir.
Türkiye, bulunduğu konum ve uluslararası ilişkileri nedeniyle Afganistan barış sürecine katkı sağlayabilecek tüm niteliklere sahiptir.
Lübnan’da istikrardan yana olan Rusya, ülkede tırmanan krizin Lübnan’daki siyasi aktörler tarafından çözülmesini istiyor.
Rusya, Orta Doğu’daki sorunların çözümü için İran’dan ziyade Arap ülkeleriyle yakınlaşmak istiyor.
Irak’taki ABD askerlerinin artırılmasının tartışıldığı dönemde, İran ve Suudi Arabistan rekabeti Irak sahasında devam edecektir.
Biden yönetiminden İran’a yönelik herhangi bir olumlu açıklama gelmemişken Yeni Delhi’nin İran’a ekipman teslimatı yapması, Çabahar Limanı Projesi’ni geliştirmedeki istekliliğini göstermektedir.
Avrupalılar, Anlaşma’nın geleceğine yönelik tüm sorumluluğun sadece ABD tarafında olmadığını, aynı zamanda İran’ın da Anlaşma’yı bozan ciddi ihlallerinin olduğunu belirtmektedir.
İran düşünce ve araştırma kuruluşlarında çıkan yazılar hükûmetin resmî açıklamalarını destekler mahiyette olmasının yanı sıra hükûmete bazı öneriler ve uyarılar içermektedir.
ABD Başkanlık Seçimleri İran açısından; Trump’ın nükleer program hakkında müzakare başlatmayı düşünmesi ve Biden’ın Irak ve Suriye’de, ABD’nin askerî varlığını artırmayı planlaması nedenleriyle kritik önemdedir.
Yeni Kuveyt yönetiminin bölgesel gelişmelere yönelik takip edeceği dış politika, önümüzdeki dönemde İran-Kuveyt ilişkilerinin seyrini belirleyecektir.
İran’ın büyüklüğü, nüfusu, Şiilik formülasyonu ve Arap devletlerindeki eylemleri tarihsel olarak BAE’nin stratejik düşüncesini etkilemiştir.