Devrim’in ardından önemli kurumlarda görev alan ancak daha sonra muhalif bir portreye dönüşen Humeyni’nin öğrencisi ve Hamenei’nin eniştesi Şeyh Ali Tahrani vefat etti.
Türkoloji araştırmalarının yanı sıra yayıncılık ve eğitim faaliyetleriyle de tanınan Sadik’ten geriye, ders verdiği pek çok öğrenci ve yayımladığı 300 kadar çalışması kaldı.
Lütfullah Safi Gulpayegani, velayet-i fakih teorisini destekleyen ve görüşleri kadim fıkıh üzerinden şekillenen geleneksel bir din adamıydı.
İran’da önde gelen kimi akademisyenlerin görevlerine devam edememeleri, yeni hükûmetin bir önceki iktidar ve seçkinleriyle olan mücadelesinin üniversite camiasına sirayet ettiğini gösteriyor.
Ademiyet, tarihyazımı hakkındaki düşüncelerini, Meşrutiyet’in toplumsal ve entelektüel tarihine ilişkin yaptığı araştırmalarda uygulamıştır.
Sistani’den sonra yerine geçmek için ismi konuşulan tüm adaylar arasında en çok öne çıkan isim Erivani’dir.
Âl-i Ahmed kimilerine göre Garbzedegi adlı eserinde, Batı emperyalizminin yanında İran içindeki istibdat ile mücadelenin de manifestosunu sunmuştur.
Dustdar, entelektüel projesinde İran’ın geri kalmışlığının sebeplerini sorgulayarak “İran kültürü”nde “düşüncenin imkânsızlığı” alışkanlığı ve bu alışkanlığın İran tarihindeki etkenleriyle hesaplaşmaktadır.
Hekimi; Şeriati ve Mutahhari gibi İslam Devrimi’ne düşünsel zemin hazırlayan kesimin son mensuplarındandı ve İran düşünce dünyasında özgül konuma sahip önemli bir isimdi.
Boşnak İslam kültür mirası, İran İslam Cumhuriyeti ve Bosna Hersek iş birliği adı altında topluma aktarılmaktadır.
Ferdid’in ortaya koyduğu düşünceler, önemli bir tarihsel sorunu çözme yönünde ciddi bir arayış çabasıdır.