Haşdi Şabi'nin en etkili isimlerinden el-Mühendis’in ölümünün üzerinden 1,5 aydan fazla zaman geçmesine rağmen halefi üzerinde mutabakata varılamaması, milis gruplar arasındaki ihtilafların ciddiyetini gösteriyor.
İdlib’de yaşanan hareketli günlerin ortasında Laricani’nin Suriye’yi desteklemeye devam edeceğini ifade etmesini Türkiye’nin İdlib’de bulunmasına yönelik bir mesaj olarak okumak yanlış olmayacaktır.
Süleymani’nin yerine başka bir komutanın ikame edilemeyeceğinin farkında olan Hamenei, Kudüs Gücü’nde yeni bir komuta konsepti şekillendirmeye çalışmaktadır.
Şii Dünyasında Geçtiğimiz Hafta Öne Çıkanlar
Direniş eksenini koruma niyetinde olan İran kolay geri adım atmayacak. Bu sebeple İran ve Amerika arasındaki düşük yoğunluklu çatışmanın artarak devam edeceği düşünülebilir.
Irak'taki hükümet karşıtı gösterilerden desteğini çeken Şii lider Mukteda Sadr'ın manevraları, Irak'taki siyasi süreçleri yönetme sürecinde kendi metodlarını dayatmak istediğinin göstergesi.
Şii Dünyasında Geçtiğimiz Hafta Öne Çıkanlar
ABD hedeflerine saldırı istihbaratı alındığı bahanesiyle İran’ın en önemli iki saha adamını öldüren Trump’ın, İran’ın ciddi bir karşılığı durumunda bahsettiği 52 hedefi vuracağından Tahran’da kimsenin şüphesi kalmamış durumda.
Nasrallah, Süleymani’nin yokluğunda ve Haşdi Şabi’nin ciddi yara aldığı bu dönemde bölge siyasetine ve özellikle Irak’a daha fazla müdahil olacağını göstermiş oldu.
Nasrallah konuşmasında “dönüm noktası” olarak tanımladığı saldırıdan tüm bölgenin etkileneceğini ve artık bu saldırıyla birlikte yeni bir siyasi evreye geçildiğini vurguladı.
ABD'nin İran'ın bölgesel yayılma stratejisinin merkezindeki isim Kasım Süleymani ile Haşdi Şabi liderlerini hedef alan saldırısı, oyunun kuralarını tamamen değiştirecek bir adım.
İran’ın savunma stratejisini belirleyen tepedeki iki isim geçtiğimiz günlerde Tahran’ın sınır ötesi etkinliğine dikkat çekerek stratejik derinliğin genişletilmesi gerektiği vurgusunda bulundular.