ABD ve İran arasında, Irak-Suriye hattındaki gerilim alanları yeni adımlarla derinleşmeye devam etmektedir.
Tahran’da Azerbaycan Büyükelçiliğine yönelik saldırıyı, İran’ın Azerbaycan karşıtı etki odaklı faaliyetleri ile yarattığı iklimin bir sonucu olarak değerlendirmek mümkündür.
Fransa için rakibi Çin’i Irak’ta etkisiz hâle getirmek önemli olduğundan ülkedeki Çin-İran iş birliğini sınırlamak ve İran’ı uluslararası topluma entegre etmek toplantının ana gündemi olmuştur.
Pençe-Kılıç Harekâtı; KCK/PKK konseyi ve YPG’ye varoluşsal tehdit algısını daha fazla hissettirirken aynı zamanda gelecek arayışını da yoğunlaştırmıştır.
İran basınında, İstiklal’de yaşanan menfur saldırı ile İran içerisinde yaşanan olaylar arasında paralellikler yaratmaya yönelik bir çaba olduğu görülmektedir.
PKK/PJAK’ın, “Jin, Jiyan, Azadi” sloganıyla edindiği kitleselliği Türkiye’ye ihraç etme potansiyeli; terör örgütünü, Türkiye’de kaybettiği etkinliğini “kadın özgürlük hareketi” temasıyla yeniden tesis etme hedefine yönlendirebilir.
Emini’nin ölümü üzerinden yürütülen etnik siyaset, sessiz ve sokağa çıkma konusunda kararsız İranlıların tereddütlerini artırıyor.
Kadın özgürlük hareketi argümanları ile ideolojik olarak ciddi bir yakınlık gösteren PJAK, bu süreçte daha fazla ön plana çıkmış ve alan kazanmıştır.
İran basınında geçtiğimiz hafta, Duhok’ta Türkiye’ye karşı yürütülen kirli operasyonun yanında ülke genelinde yaşanan sel felaketi ve %95’i kuruyan Urmiye Gölü irdelenmiştir.