İran’ın son dönemlerde attığı ilgi çekici dış politika adımlarında, ABD ile küresel boyutta sorunlar yaşayan Çin ve Rusya gibi ülkelerin uzlaştırıcı ya da çatıştırıcı etkilerini görebilmek mümkün.
Beşerî sermayenin hızla erimesi, İran’ın kendi mevcut sorunlarını aşma noktasında işini daha da zora sokacaktır.
10 Mart 2023 tarihinde Çin ara buluculuğunda varılan anlaşma çerçevesinde, Suudi Arabistan’ın enerji altyapısına yönelik saldırılar, en azından geçici olarak durdurulabilir.
Reformcu cenaha yakın siyasi elitler ve basın kuruluşlarının, anlaşmayı genel olarak olumlu karşılamakla birlikte bazı noktalarda eleştiriler yönelttikleri görülmektedir.
Şemhani'nin son gelişmelerdeki rolü, Reisi hükûmetinin ve özellikle de Dışişleri Bakanlığının, bu ülkenin bölgeye yönelik yeni diplomasisinde hiçbir rolü olmadığı yönünde spekülasyonlara yol açmıştır.
Batı tarafından ağır baskı altında bulunan Tahran, bu anlaşmayı söylem bazında "Doğu'ya bakış" ve "komşularla iyi ilişkiler" çerçevesinde yorumlayacak ve İsrail'le bazı Körfez ülkelerinin yürüttüğü İbrahim Anlaşmalarına alternatif olarak sunacak.
İran’a yönelik sürpriz askerî harekât söylemleri yeniden gündeme gelse de bu türden bir sürpriz saldırının gerçekleştirilmesinin önünde bazı engeller ve zorluklar bulunmaktadır.
Çin’in ara buluculuğunda gelişen İran ve Suudi Arabistan arasındaki diplomasi girişimi, bölge dinamiklerinin tetiklediği ve Çin’in bunu avantaja çevirdiği bir sürecin sonucudur.
Ukrayna savaşı ile şiddeti artan küresel enerji krizi ve enerji kaynaklarının dış politika amaçları doğrultusunda “araçsallaştırılması” Türkiye gibi enerji ithalatçısı ülkeler için tedarikçi ülkelerin güvenirliğini ön plana çıkarmaktadır.
Abdullahiyan, Çin-İran 25 Yıllık Kapsamlı İş Birliği Anlaşması’nda yol haritasının tam uygulanması konusunda iki cumhurbaşkanı arasında çok iyi anlaşmalara varıldığını açıkladı.
İsmailzehi, İran’ın iç ve dış siyasetindeki önemli meselelere dair resmî ideolojiyle örtüşmeyen siyasi açıklamaları nedeniyle yönetimle sorunlu bir ilişkiye sahip olmuştur.