Koronavirüs salgını, etkili olduğu ülkelerin ekonomilerinde de ciddi tahribata yol açıyor. Birçok ülke salgından etkilenen sektörler için yardım paketleri açıklarken, ekonomisi zaten kırılgan olan İran, IMF'ye borç başvurusunda bulundu.
İran sporu bir taraftan yaptırımlardan kaynaklı ekonomik güçlükler diğer taraftan ise siyasi tecrit sebebiyle hâlihazırda uluslararası arenaya açılmakta zorlanmaktadır.
İran basınında geçtiğimiz hafta öne çıkan haberler
ABD yaptırımları etkisinde kalan sağlık sektörünün özellikle de İran Kızılayı’nın doğal afet ve koronavirüs gibi acil durumlarda ülkedeki ilaç ve tıbbi malzeme ihtiyaçlarının temininde sıkıntı yaşayacağı görülmektedir.
BAE, Bahreyn, S. Arabistan, Umman, Katar ve Kuveyt fosil enerji zengini olarak biliniyor ancak bu ülkeler kısa vadede çok önemli sorunlarla yüzleşmek zorunda.
ABD, İran’a kanser hastaları ve organ nakli bekleyen hastalar için ilaç ve tıbbi malzemelerin ihracatının İsviçre aracılığıyla yapılmasına izin verdi.
Namaki’nin uluslararası kurum ve kuruluşlara yazdığı iki mektup ve İHİÖ’nün raporu dikkate alındığında, ABD’nin İran’a uyguladığı yaptırımlar ülkede insanlık krizine neden olabilir.
Tahran’dan Hizbullah’a 2017 senesine kadar yılda 200-350 milyon dolar aktarıldığı ve ABD yaptırımları nedeniyle bu desteğin aynı ölçekte sürdürülemediği belirtilmektedir.
İran'da temel makroekonomik göstergeler oldukça karamsar bir tablo çiziyor. Sokaktaki insanlar bu kötü gidişatı her geçen gün daha derinden hissediyor.
İlaç ve gıda ticaretinin şeffaflaştırılması için ABD Hazine Bakanlığı yeni bir adım attı.
“Tarihin en ağır yaptırımlarının” uygulandığı bugünlerde İran sineması, Amerika’nın ekonomik olarak çökertme ve uluslararası toplumdan izolasyon politikasından nasibine düşeni almaktadır.
Netanyahu’nun saldırıları üstü kapalı üstlenmesi ABD’nin İsrail’e Irak’ta saldırı düzenlemesi için “yeşil ışık” yaktığı şeklinde yorumlandı.