İran’ın Kürt bölgeleri, gösterilerin başladığı tarihten itibaren şiddet sarmalı ve terörizm tuzağının net biçimde kendisini gösterdiği alanlara dönüşmüştür.
Modern dönem Fars şiirinde klasik şiir kalıpları ile şiir yazan bir şair olarak adını tarihe yazdıran Huşeng İbtihac vefat etti.
Din adamlarının ülkenin en ücra köyüne kadar ulaşabilme gücüne ve yapısına sahip olması, kitleleri harekete geçirme konusunda onlar için büyük bir fırsat olmuştur.
Erdoğan’ın Tahran ziyareti ve üçlü zirveyi mercek altına alan İran basını, Rusya-İran iş birliği ve dostluğunu vurgularken Erdoğan’a yönelik nahoş bir üslupla Türkiye’yi hedef almıştır.
Durumlarından hoşnutsuz meslek gruplarının da sokağa dökülmesiyle İran, çok katmanlı ve dağınık bir kitlesel gösteriler sarmalına girmiştir.
Huzistan ilinin önemli şehirlerinden biri olan Abadan’da iş merkezi olması planlanan Metropol adlı binanın çöküşü, pek çok kişinin hayatını kaybetmesine ve akabinde protestolara sebep olmuştur.
Riyad’ın, İran’ın Suriye’de savaştırdığı Pakistanlı militanları Husi saflarında savaşmak üzere Yemen’e göndereceğini iddia ederek Pakistan’a bu konuda sert adımlar atması için baskı yaptığı iddia edilmektedir.
Ekonomi ve Maliye Bakanı Handuzi “ekonomide şeffaflık” düsturuyla önceki hükûmetin açıklarını kamuoyuyla paylaşarak Reisi hükûmetinin popülaritesini artırmak istiyor.
Muslih gibi nüfuzu yüksek bir Haşdi Şabi komutanının tutuklanması, 10 Ekim 2021 tarihinde düzenlenecek Parlamento seçimleri için Kazımi’nin elini güçlendirebilir.
Her ne kadar Musaddık hükûmetine karşı yapılan 1953 Darbesi önemli olsa da yakın tarihli bu Darbe, İran tarihinin ilk darbesi değildir.
Sınır kaçakçılığına orantısız şiddetle müdahale edilmesi ile son dönemde artan siyasal baskıların bileşimi, ayaklanmanın zeminini oluşturmuştur.
Irak’ın 20 Ocak’tan önce ABD-İran çatışmasının sahnesi olacağına dair iddialar artarken sürece Kudüs Güçleri Komutanı Kaani ve Irak Başbakanı Kazımi son hamleleriyle dâhil oldu.