Son gelişmelerin UAEA ve İran arasındaki iş birliğini ve dolayısıyla nükleer müzakereleri olumsuz etkileyeceği söylenebilir.
İran basınında geçtiğimiz hafta öne çıkan haberler
ABD’li senatörlerin soruları karşısında bilinenin dışında bir açıklama yapamayan Malley, Biden’ın kasım ara seçimlerinde partisini zora sokacak iddialı bir İran açılımından imtina ettiğini teyit etmiş oldu.
ABD’nin, İran’a verdiği iddia edilen tavizler ve UAEA’nın son raporunu görmezden geldiği düşünülürse Biden yönetiminin ne pahasına olursa olsun Nükleer Anlaşma’yı canlandırmak istediği söylenebilir.
Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı ile İran arasındaki iş birliği, İran nükleer krizinin çözümünde önemli bir adım olarak görülebilir.
Söz konusu ziyaretin ve varılan uzlaşının, bu hafta gerçekleşen UAEA Yönetim Kurulu toplantısında İran’a karşı atılacak aleyhte bir adımı engellediği söylenebilir.
Viyana müzakerelerinde nihai bir anlaşmanın çıkmasını zorlayan koşullar yalnızca İran tarafı ile ilgili değildir.
Avrupa’nın Nükleer Anlaşma’ya yönelik verdiği mesaj, İran aleyhine değişmiş gibi görünmektedir.
İran Meclisi, hükûmeti yargıya şikâyet ederek UAEA ile yapılan anlaşmanın feshedilmesi çağrısında bulundu.
İran, ABD yaptırımlarıyla büyük ölçüde zarar görmüş ekonomisini zenginleştirilmiş uranyum faaliyetleriyle kurtaramayacaktır.
İran ilerleyen safhalarda uranyumu yüksek oranda zenginleştirebilirse iki ila üç atom bombası için yeterli rezerve sahip olacak.