Arama Sonuçları: " Viyana"

ABD-İran arasında son birkaç haftadır arka kanal diplomasisi işlediğine dair spekülasyonlar artmış ve Umman, geçici bir uzlaşıya aracılık etmek üzere öne çıkan ülke olmuştur.

İran’ın son dönemlerde attığı ilgi çekici dış politika adımlarında, ABD ile küresel boyutta sorunlar yaşayan Çin ve Rusya gibi ülkelerin uzlaştırıcı ya da çatıştırıcı etkilerini görebilmek mümkün.

Tarihten örneklere bakıldığında Batılı devletlerin kriz zamanı geçtikten sonra İran ile diplomasi yolunu seçtikleri görülmektedir.

ABD, Katar’ın geçmişte olduğu gibi İran ile aralarındaki ara buluculuk rolünü tekrar üstlenmesi konusunda beşincisi gerçekleşen stratejik diyalog platformunu fırsat olarak kullanmış olabilir.

UAEA’nın son toplantısı, İran’ın nükleer programına dair kritik veriler içerirken kontrolsüz bir İran’ın yaratacağı daha büyük sorunlar karşısında ABD ve Avrupa’nın KOEP’i canlandırma ihtimali kuvvetlenmektedir.

İran ve ABD arasında yapılan mahkûm takası anlaşması, her iki ülkenin de Nükleer Anlaşma’yı canlandırmaya istekli ve kararlı olduğunu göstermektedir.

İran gazeteleri geçtiğimiz hafta; Pelosi’nin ABD-Çin gerilimini tetikleyen Tayland ziyareti, Sadr yanlılarının Irak’taki kaosu derinleştiren gösterileri, Zevahiri’nin öldürülmesi ve yeniden başlayan nükleer müzakereleri manşete taşımıştır.

Geçtiğimiz hafta İran basınının gündemini, bölgedeki yoğun diplomasi trafiğinin yanında sonuçsuz kalan Doha’daki nükleer müzakereler meşgul etmiştir.

Doha’da iki gün süren müzakerelerin sonuçsuz kalmasının ardından taraflar, söz konusu başarısızlığın sebebi olarak birbirlerini suçlamaktadır.

NATO Stratejik Konsepti, Rusya ve İran’ı ötekileştirirken iki ülke de bu baskıya karşı jeopolitik konumlarını avantaja çevirme arzusuyla Hazar Zirvesi’ne katılmıştır.

İran Kooperatif, Çalışma ve Sosyal Refah Bakanı, istifaya zorlanarak siyasi ve ekonomik çekişmelerin ilk kurbanı oldu.