İran’ın söz konusu taktiksel değişimi nihai olarak Türkiye’nin, Irak’ın kuzeyindeki terörle mücadele harekâtlarına yönelik karşıt tutumun sonuçsuz kalması dolayısıyla gelişmektedir.
Ulusal, bölgesel ve küresel düzeyde önemli sorunlarla karşı karşıya olan Cumhurbaşkanı Reisi, kabinesine şahin kanada mensup isimleri dâhil ederek süregelen krizleri aşmayı hedefliyor.
İran’da mukim Afganların serbest dolaşım hakkı olduğundan Türkiye sınırına yönelmiş olmaları bir noktaya kadar anlaşılabilir olmakla birlikte çıkış noktası Afganistan olanların İran’ı geçerek Türkiye’ye yönelmeleri dikkat çekici.
Haziran 2021’den itibaren sıcaklıkta yaşanan yükseliş, İran’daki elektrik talebinde artışa ve bu da ülkenin birçok şehrinde elektrik kesintilerine yol açıyor.
İran’da tüm baskılara rağmen son yıllarda işçilerin ve diğer emekçilerin çalışma ve yaşam koşullarının iyileştirilmesi talebiyle greve gitmesi dikkat çekici boyutlara ulaşmıştır.
İran’da, ABD yaptırımları ve koronavirüs salgınının iş gücü piyasasına verdiği zarara rağmen işsizlik oranları, Devrim’den bu yana en düşük seviyelere gerilemiştir.
Biden’ın sözde soykırım açıklaması, önemli bir Ermeni nüfusa sahip olan İran basınında da yakından takip edildi.
Her ne kadar Musaddık hükûmetine karşı yapılan 1953 Darbesi önemli olsa da yakın tarihli bu Darbe, İran tarihinin ilk darbesi değildir.
Karabağ Savaşı’nın ortaya çıkardığı yeni jeopolitik durumun, toprak sorunlarını çözmenin yollarını arayan Gürcistan’ın iç siyasetini de etkileyeceği söylenebilir.
Biden yönetiminden İran’a yönelik herhangi bir olumlu açıklama gelmemişken Yeni Delhi’nin İran’a ekipman teslimatı yapması, Çabahar Limanı Projesi’ni geliştirmedeki istekliliğini göstermektedir.