Biden’ın, Irak’taki ABD askerî birliklerinin geri çekileceğine yönelik açıklaması, mevcut durumla tezatlık gösteriyor.
İran aleyhine duraksayan Viyana görüşmeleri, Irak ve Suriye’deki ABD askerî varlığına karşı son zamanlarda artış gösteren roket ve drone saldırılarını açıklayabilir.
Seçimler sonrası Haşdi Şabi’nin Irak’ta askerî geçit töreni düzenlemesi, Hamas ve Hizbullah liderlerinin Lübnan’da görüşmesi direniş ekseninin yeni dönem İran dış politikasında önemsendiğini göstermektedir.
Muslih gibi nüfuzu yüksek bir Haşdi Şabi komutanının tutuklanması, 10 Ekim 2021 tarihinde düzenlenecek Parlamento seçimleri için Kazımi’nin elini güçlendirebilir.
Kerbela’daki son olayların, kentin protesto hareketini yaklaşmakta olan erken seçimlere ve İran’ın artan etkisine karşı popüler bir kampanyaya dönüştürmesi muhtemeldir.
“İtaatsiz milisler” söylemi, yeni bir meydan okuma mı yoksa meşrulaştırma mı?
Zarif’in açıklamalarında yeni olan, sistemin sürekli gizlemeye ya da inkâr etmeye çalıştığı bazı ayrıntıların açığa çıkması ve diplomasi aygıtının başındaki kişinin olayları itiraf etmiş olmasıdır.
Çin’in hızlı bir şekilde İran’la imzaladığı Kapsamlı İş Birliği Anlaşması, Büyük Güç Rekabeti’nin Orta Doğu’daki en belirgin sonuçlarından birisi olarak kabul edilebilir.
İran-İsrail arasında devam eden gerilimin sivil alanlara kayması; seçim odaklı siyasi kazançlar, misilleme, çift kullanımlı bileşenler ya da parçalar üzerine şekillenen motivasyonlar üzerinden anlaşılabilir.
Koronavirüs salgınının yayılmasının ardından Papa’nın ilk yurt dışı gezisi sayılan Irak ziyareti, Iraklılar ve Irak’ın birçok komşusu tarafından olumlu karşılanırken İran bu gelişmeyi olumsuz karşıladı.
Bölgede pek çok farklı aktörün söz konusu ilgi düzeyiyle takip ettiği Pençe-Kartal 2 harekâtı, özellikle Irak düzleminde iki aktörün daha yoğun bir dikkat ve aynı zamanda endişeyle bu süreci takip etmesine de yol açtı.