Azerbaycan-İran Ticari İlişkilerinin Politik Ekonomi Değerlendirmesi

Azerbaycan-İran Ticari İlişkilerinin Politik Ekonomi Değerlendirmesi
Yazı boyutunu buradan ayarlayabilirsiniz

İran ve Azerbaycan arasında tarihî, kültürel, dinî ve ekonomik ilişkiler oldukça önem taşımaktadır. Geçtiğimiz yedi yıllık süreçte İran ve Azerbaycan arasında onun üzerinde cumhurbaşkanı düzeyinde bir araya gelinmiş, daha alt seviyelerde ve geniş katılımlı resmî delegasyonlar düzeyinde yüzün üzerinde görüşme gerçekleştirilmiştir. Aynı süreçte iki ülke arasında ellinin üzerinde iş birliği anlaşması imzalanmıştır.

İktisadi ilişkiler gerek ticari gerekse de doğrudan yatırımlar kapsamında oldukça geniş bir alanda sürdürülmektedir. Binin üzerinde İran şirketinin Azerbaycan’da faaliyet gösterdiği ve bu firmaların Azerbaycan’da toplam doğrudan yatırım miktarının 3,5 milyar dolara yaklaştığı gözlemlenmektedir.

Doğrudan yatırımların yanında ikili ticari ilişkiler de oldukça önemlidir. Tarihsel olarak ikili ticaretin izlediği rota ve ikili ticari ilişkilerin doğası ve bunlara etki eden faktörler, politik ekonomi perspektifinden ele alınabilir. Tarihsel olarak ikili ticaretin gerek iki ülke arasındaki siyasi gerilimlerden gerekse de (belki siyasi faktörlerden daha büyük bir oranda) küresel ya da bölgesel ölçekte finansal/ekonomik krizlerden etkilendiği gözlemlenmektedir.

Son 30 yılda Azerbaycan-İran ticari ilişkileri, iki ülkenin siyasi ilişkileri gibi dalgalı bir seyir izlemiştir. Aşağıdaki grafikte gösterildiği gibi iki ülke arasındaki ihracat ve ithalat göstergelerinde ciddi azalma ve artış trendleri görülmektedir. İhracat ve ithalatta gözlemlenen bu dalgalanmalar; döviz kuru şokları ve millî gelir değişikliği gibi iktisadi değişkenlerden, ürün kalitesi ve yaptırımlar gibi faktörlerden daha çok belirli oranda iki ülke arasındaki siyasi ilişkilerin yönü ve en önemlisi de küresel ekonominin içinde bulunduğu durumdan dolayı ortaya çıkmaktadır.

Azerbaycan’ın 1991 yılında bağımsızlığını yeniden kazanmasından sonra komşu ülke olan İran, bu ülkenin en önemli dış ticaret ortaklarından biri olmuştur. 1992-1996 yıllarında Azerbaycan’ın İran’a yıllık ortalama ihracatı (yaklaşık 220 milyon dolar), bu ülkeden yapılan yıllık ortalama ithalattan (yaklaşık 60 milyon dolar) yaklaşık 4 kat daha fazla olmuştur. Azerbaycan’ın İran’a ihracatı 1997 yılından itibaren sürekli azalarak iki ülke arasındaki siyasi ilişkilerin derin krize girdiği 2001 yılında 9 milyon dolara düşmüştür.

 

Kaynak: Azerbaycan Devlet İstatistik Komitesi, Dış Ticaret İstatistiği, 2021

 

2001 yılında yaşanan bu ikili ilişkilerdeki krizin nedeni neydi? Temmuz 2001’de İran'a ait savaş gemisi ve askerî uçak, Hazar Denizi'ndeki Azerbaycan’a ait iki petrol arama gemisini bölgeden ayrılmaya zorladı. Denizde yaşanan gerginlikler ve İran uçaklarının Azerbaycan hava sahasını ihlal etmesi, 2001 yılında Türk Silahlı Kuvvetleri Genelkurmay Başkanı’nın Bakü'yü ziyaret edip buradan İran'ı dolaylı olarak uyarmasına neden oldu. Türkiye’nin bu müdahalesinin yanı sıra 11 Eylül Saldırıları sonrasında ABD’nin Orta Doğu ve İran’a yönelik sertleşen politikaları da bu ülkenin, Azerbaycan’la yaşadığı gerilimi arka plana itti. Bu krizden 17 yıl sonra, Mart 2018’de Azerbaycan Enerji Bakanı ve İran Petrol Bakanı arasında petrol ve doğal gaz alanlarının ismi belirtilmeden Hazar Denizi'nde yer alan ilgili sahaların ortak geliştirilmesine ilişkin bir mutabakat zaptı imzalandı. Ağustos 2018’de Hazar Denizi'nin hukuki statüsü ile ilgili kıyıdaş ülkelerin anlaşma imzalaması ile ikili ilişkilerdeki bir kriz daha giderilmiş oldu.

İkili ilişkilerin kriz yılı olan 2001 yılından 2007 yılına kadar Azerbaycan’ın İran’a ihracatı yaklaşık 50 kez büyümüş ve 435 milyon dolarla 2007 yılında rekor kırmıştır. Ancak bu durum, 2008 yılı küresel finans krizinin dış ticaret hacimlerini negatif yönde etkilemesi ile 2009 yılında 90 milyon dolara kadar gerilemiştir. Ardından 2011 yılına kadar Azerbaycan’ın İran’a ihracatında artış gözlemlenmiş ve ihracat hacmi 145 milyon dolara ulaşmıştır. Son 10 yılda bu seviye bir daha tutturulmamış, hatta 2016 yılından sonra Azerbaycan’ın İran’a ihracatı 50 milyon dolar sınırını dahi geçememiştir.

Azerbaycan’ın İran’dan ithalatı 1992 yılından 2004 yılına kadar olan sürede ortalama 55 milyon dolarla göreceli olarak istikrarlı bir seyir izlemiştir. İran’dan yapılan ithalat, 2005-2013 yıllarını kapsayan sürede ise küresel finans krizinin yaşandığı 2008-2009 yılları istisna olmak üzere hep büyümüştür. 2011 yılından sonra her yıl İran’dan yapılan ithalat, bu ülkeye yapılan ihracattan fazla olmuştur. 2014-2015 yıllarında küresel petrol fiyatlarında gözlemlenen düşüşün ve yerel para birimlerinin devalüasyonunun etkisi ile petrol ihracatçısı ülkelerin ekonomilerinde yaşanan çalkantı, İran’dan yapılan ithalatta da küçülmeye neden olmuştur. 2015 yılından 2019 yılına kadar Azerbaycan’ın İran’dan ithalatı 5 kat artarak rekor düzeye (450 milyon dolara) ulaşmıştır. 2020 yılında ise koronavirüs salgınının etkisi ile ithalat üçte bir azalarak 300 milyon dolara inmiştir. İran ile Azerbaycan arasındaki dış ticaret hacmi zaten iki ülkenin ekonomik potansiyelinin çok altındadır. İkili ticaret hacmine salgın veya küresel ekonomik krizler de olumsuz yansımıştır.

2020 yılının son aylarında yaşanan savaşla Azerbaycan, Ermenistan işgali altındaki Karabağ topraklarını kurtarmıştır. İkinci Karabağ Savaşı’ndan sonra bölgedeki yeni jeopolitik gerçeklik, İran ve Azerbaycan arasındaki ilişkilerde 20 yıl sonra yeniden kriz ortamı meydana getirmiştir. 20 yıl önce olduğu gibi yine (ama çok daha güçlü bir biçimde) Türkiye, bölgesel denklemin bir parçasıdır ve iki ülke arasındaki krizde Azerbaycan için güvenlik garantörüdür. 20 yıl önce olduğu gibi yine ABD-Afganistan hattında bölgesel yansımaları olan gelişmeler söz konusudur.

Daha önce olduğu gibi siyasi krizler; Azerbaycan-İran ticari ilişkilerini küresel ekonomik krizlerden daha mı az etkileyecek? Önceki rasyonel deneyimler ve her iki ülkenin ekonomik ihtiyaçları bu “politik ekonomi” sorusuna genel olarak belki “Evet.” cevabı vermemizi sağlayabilir. Ama sonuçta her bir kriz, devletlerin ve halkların kolektif hafızalarına yazılmaktadır. Devletlerin ortaya koydukları tepkilerin orantısız olduğu ve krizin doğru yönetilmediği durumlarda ekonomik ve siyasi ilişkiler, kısa ve orta vadede olumsuz etkilenmektedir. İkinci Karabağ Savaşı’ndan sonra iki ülke arasındaki ilişkilerin odak noktasının; güvenlik eksenli bir yaklaşımdan ekonomik iş birliği eksenli bir yaklaşıma dönüştürülmesi yönünde özellikle Azerbaycan’ın sarf ettiği yoğun çabalara İran tarafının pragmatik yaklaşması durumunda, 2021 yılının sonlarına doğru iki ülke arasındaki enerji ve ulaşım bağlamındaki ortak projeler artabilir ve ticaret hacmi genişleyebilir. İşgalden kurtarılan Karabağ bölgesinde, Azerbaycan Devleti tarafından gerçekleştirilen yeniden yapılanma ve imar projelerinde İran üretimi olan belirli kimya sanayisi ürünleri ve inşaat malzemelerinin bu ülkeden olası ithalatı, bölgedeki yeni jeopolitik gerçekliği kabullenme durumunun ikili ticarete olumlu etkisi açısından bir politik ekonomi örneği olabilir.