Bosna Hersek: İran’ın Balkanlar’daki Kültürel Etkisinin Zirvesi

Bosna Hersek: İran’ın Balkanlar’daki Kültürel Etkisinin Zirvesi
Yazı boyutunu buradan ayarlayabilirsiniz

Saraybosna’daki İbn-i Sina Enstitüsü, İran İslam Cumhuriyeti’nin Balkan bölgesindeki varlığını araştıran herkesin ismini hemen her yerde bulabileceği bir kurumdur. Enstitünün faaliyet alanı ve etkisi, Bosna Hersek ve Balkan bölgesindeki kültür uzmanlarının makalelerinde ve kendileriyle yapılan görüşmelerde açıkça görülmektedir. İbn-i Sina Enstitüsü, Batılı güçlerin Boşnak makamlarından İran’ın silahlı birliklerinin ülkeden çekilmesini talep etmesinden kısa süre sonra 1996 yılında Saraybosna’da kurulmuştur. Beşerî bilimler alanında çalışma ve araştırma yapmak; İranlı ve Boşnak âlim, düşünürler ile kültür-bilim enstitüleri arasında bilim, araştırma ve kültür alanlarındaki iş birliğini geliştirmek gibi faaliyetler, kurumun odaklandığı alanlardır.

Tahran’da da aynı isimle (İbn-i Sina Merkezi/ Müessese-ye İbn-i Sina) devletle bağı olmayan bir kurum var ancak Bosna Hersek’deki bahsi geçen enstitünün arkasında İran’ın hangi resmî kurumunun olduğu bu çalışma kapsamında ortaya çıkarılamamıştır. Saraybosna’daki İbn-i Sina Enstitüsünün faaliyetleri Tahran’daki merkezden çok daha kapsamlıdır. Bu enstitünün kültür, bilim ve eğitim faaliyetleri Bosna Hersek’in yanı sıra Hırvatistan ve Sırbistan’ı da kapsamaktadır.

İbn-i Sina Enstitüsü şu ana kadar Boşnakça yayımladığı nitelikli kitaplarla bilinmektedir. Enstitü, şimdiye kadar İranlı Şii âlimlerden ve İran devrim rehberleri Ayetullah Humeyni ve Hamenei’nin Farsça eserlerinden çeviriler yapmıştır. Enstitünün yayınları arasında Henry Corbin, William Chittick gibi Batılı yazarların çalışmaları da yer almaktadır. Enstitünün yayınları arasında iki dergi dikkat çekmektedir. Zamanın İşaretleri (Znakovi Vremena) dergisi Saraybosna ve bölgenin bilim-kültür muhitlerinin güçlü ve etkili bir bileşenidir. 1997 yılında kurulan bu dergi; Bosna Hersek, Balkanlar ve İran’dan tanınmış ve etkili âlimleri bünyesinde barındırmıştır. Şu ana kadar 88 sayısı yayımlanan derginin Bosna Hersek’in en etkili dergileri arasında olduğu düşünülmektedir. Derginin yazarları Boşnak ve İranlı olmakla birlikte İslam, İran ve Şiilik hakkında eleştirel görüşleri bulunmayan Batılı yazarların çeviri metinlerine de dergide yer verilmektedir. Zamanın İşaretleri dergisi; felsefe, tasavvuf, teoloji ve sosyal bilim ağırlıklıdır. Dergide İran’ın resmî Şii görüşünün baskın olduğu ve bu görüşe eleştirel yaklaşımları olan Abdulkerim Suruş, Mustafa Melikyan, Muhammed Müçtehid Şebusteri gibi âlimlerin yazılarına yer verilmediği göz önünde bulundurulması gereken önemli bir husustur. Şii anlatının mutlak hâkimiyeti ve eleştirel âlimlerin yazılarına yer verilmemesi derginin bilimsel itibarını düşürmektedir. İbn-i Sina Enstitüsü yakın zamanda dijital bir platformda PIS Journal – Journal of Politics and International Studies (Digitalni časopis-Politika i međunarodne studije) adlı bir siyaset bilimi ve uluslararası ilişkiler dergisi de yayımlamaya başlamıştır. Dergide yerli ve yabancı yazarlarla yapılan röportajların yanı sıra siyasi makaleler de yayımlanmaktadır. Enstitü bu dergi aracılığıyla İslam Cumhuriyeti’nin Orta Doğu’daki siyasi gelişmelere ilişkin resmî söylemini Balkan bölgesinde ve uluslararası seviyede yaymaya çalışmaktadır.

İbn-i Sina Enstitüsünün özgünlüğü, Bosna Hersek’in en ünlü düşünür ve âlimleriyle iş birliği içinde olmasıdır. Enstitünün yakın iş birliği içinde olduğu kişilerden biri Saraybosna’da İslami İlimler Fakültesinde profesör olan Rešid Hafizović’tir. Profesör Hafizović, Balkanlar’daki İslam ve Doğu araştırmaları çevrelerinde etkili bir otoritedir. Profesör Hafizović, Profesör Jamaludin Latić tarafından İranlılar ile iş birliği yaptığı gerekçesiyle birçok defa eleştirilmiştir. Profesör Enes Karić de Bosna Hersek Müslümanları içinde İranlılar ile iş birliği içinde olan bir diğer önemli düşünürdür.

Osmanlı İmparatorluğu Dönemi’nde Boşnaklar tarafından meydana getirilmiş tasavvuf, felsefe ve kelam mirasına ilişkin yapılan yayınlar, enstitünün çalışmaları arasında öne çıkmaktadır. Bu İslam kültür mirası, İran İslam Cumhuriyeti ve Bosna Hersek iş birliği adı altında topluma aktarılmaktadır. Bu hizmetler Boşnak kamuoyuna, İran tarafından sağlanan hizmetler olarak sunulmaktadır. Araştırmamız; Boşnak entelektüellerin bu enstitünün ve diğer İran bağlantılı kuruluşların, Bosna Hersek’in İslam kültür mirasına katkılarını değerli bulduğunu göstermektedir. Bütün bu faktörler, İbn-i Sina Enstitüsünü yalnızca Bosna Hersek’te değil Balkanlar’ın bütününde güçlü ve etkili bir unsur hâline getirmektedir. Şiiliği benimsemiş bir Boşnak entelektüel olan Amar Imamović’in yöneticiliğini üstlendiği “Manevi Miras Kurumu” (Spiritual Heritage Foundation/Fodacije “Baština duhovnosti”), İran İslam Cumhuriyeti tarafından fonlanan bir diğer Boşnak kuruluştur. Mostar şehrinde faaliyet gösteren kuruluşun hedefleri arasında “manevi değerleri teşvik, Bosna Hersek’te İslami geleneği canlandırmak, konferanslar düzenlemek ve kitap yayımlamak” gibi faaliyetler bulunmaktadır. Manevi Miras Kurumunun söyleminin dayandığı kilit isim ise İranlı Şii teosofist Seyyid Muhammed Hüseyin Tabatabai’dir (1903-1981). Kuruluşun faaliyetlerinin bütünü Tabatabai’nin düşünceleri, eylemleri ve kişiliği etrafında döner. Böylece İranlı Şii anlatı; kültürel miras, maneviyat ve felsefi düşünce gibi kavramlar aracılığıyla Boşnak toplumuna aktarılır. Komünist Yugoslavya ve sonrası dönemi yaşamış modern Boşnak’ın ihtiyaçlarını göz önüne alan kuruluş, bu dönemlerin Boşnak kimliğinde ve kültüründe yarattığı boşluktan faydalanmış ve bu boşluğu Şii maneviyatçı anlatı ile doldurmaya çalışmaktadır.

İbn-i Sina Enstitüsünün dışında, “Kom” İlahiyat Merkezi (Centar za religijske nauke "Kom") de İran İslam Cumhuriyeti’nin sağladığı fonlarla ve Bosna Hersek’teki İran bağlantılı kuruluşlarla iş birliği içinde Sırbistan’ın başkenti Belgrad’da faaliyet göstermektedir. İran’ın Kum ilindeki medreselerin söylemini tanıtıp yaygınlaştıran merkez, Seid Halilović ve kardeşleri Tehran ve Muamer Halilović tarafından yönetilmektedir. Aileleriyle birlikte Kum’da yaşamış ve eğitim görmüş olan Halilović kardeşlerin stratejisi, bölgedeki diğer İran bağlantılı kuruluşlardan farklı değildir. Diğerleri gibi Halilović kardeşler de odaklarını İslam felsefesine yönelterek Sırpça kitapların yanı sıra “Kom” İlahiyat Dergisi (the Magazine for Theological Science “Kom”) adlı bir dergi de yayımlamaktadır. Merkez, Sırbistan’ın nüfusunun büyük bölümünün Hristiyan olmasından dolayı kayda değer faaliyetlerine rağmen Sırp toplumu üzerinde önemli bir etkiye sahip olmayı başaramamıştır.

Bosna Hersek, Balkanlar’da yerli bir İslamî teoloji ekolüne sahiptir ve Yugoslavya Dönemi’nde bölgeye yayılmış bir İslami teolojik söylemin yaratıcısı olarak bilinir. Buna rağmen bu teoloji ekolü, Arap yarımadasındaki devletlerin Vahhabi söylemi tarafından tehdit edilmektedir. Öte yandan İran İslam Cumhuriyeti’nin resmî Şii söylemi, Boşnak teoloji ekolünü olumsuz yönde etkilemektedir.