Devrim Rehberi’nin Askeri Danışmanı Safevi’den Erbil Yönetimine Salvolar

Devrim Rehberi’nin Askeri Danışmanı Safevi’den Erbil Yönetimine Salvolar
Yazı boyutunu buradan ayarlayabilirsiniz

İran Devrim Rehberi Ali Hamenei’nin Askeri İşler Özel Danışmanı ve eski Devrim Muhafızları Komutanlarından olan Yahya Rahim Safevi, 7 Ekim Pazartesi günü düzenlenen “İslam Dünyasının Jeopolitik Krizleri” başlıklı uluslararası panelde Irak Kürt Bölgesel Yönetimine uyarı niteliğinde açıklamalar yaptı. Suudi Arabistan’ın İran’ı hedef alan örgütlere Erbil’deki konsolosluğu üzerinden silah yardımında bulunduğunu öne süren Safevi, bu planlara alet olması halinde Barzani yönetiminin İran’ın desteğini kaybedeceğini söyledi. Safevi ayrıca, Irak Bölgesel Kürt Yönetiminin (IBKY) İran’ın güvenliğini tehdit eden unsurların faaliyetlerine göz yummayı sürdürmesi durumunda bu tavrın sonuçlarına da katlanacağına dair değerlendirmelerde bulundu. Bu uyarıların yanı sıra Safevi, İran’ın Süleymaniye’deki Talabani yönetimiyle iyi ilişkilere sahip olduğunu ancak Erbil ile birtakım sorunlar yaşadığına dikkat çekmiştir. İŞİD Erbil’i hedef aldığı zaman İran’ın Barzani yönetimine yardımda bulunduğunu hatırlatan Safevi, IBKY’nin bu anlamda İran’a borçlu olduğunu iddia etti. Son dönemlerde; Barzanilerin kontrolündeki bölgelerden İran Kürdistan Demokrat Partisi (İKDP)’nin İran’a saldırılar düzenlendiği gerekçesiyle İran geçen Haziran ayında Erbil çevresindeki Soran tepelerini top atışlarıyla vurmuş ve beş sivilin yaralanmasına neden olmuştu. Ayrıca, Erbil’in bir yandan İsrail ile iş birliğini geliştirirken diğer yandan giderek Irak Merkezi Yönetiminden uzaklaştığını öne süren Safevi, İsrail’in bölgedeki ülkeleri parçalayıp küçük devletçikler oluşturarak kendi güvenliğini garanti altına almaya çalıştığını sözlerine eklemiştir. Gerek bu açıklamaların zamanlaması gerekse de Tahran-Erbil ilişkilerinde yaşanan sorunlar, Safevi gibi yetkili bir isimden gelen değerlendirmelerin önemini artırmaktadır. Musul operasyonunun devam ettiği mevcut konjonktürde, Bağdat hükümeti kadar Erbil yönetimi de Irak’ın geleceği açısındankritik bir role sahiptir. Safevi’nin açıklamalarında ön plana çıkan bir diğer önemli konu ise Aryan ırkından olduğunu iddia ettiği Kürtlerin aslen İranlı bir millet olduğunu öne sürmesidir. Genelde dini söylem kullanan İranlı yetkililerin bu defa etnisiteye vurguda bulunmasının sebebi, ülke içerisinde yükselmekte olan İran milliyetçiliğinin etkisi olarak değerlendirilebilir.Bu ifade İranlı yetkililerin dış politika uygulamalarında dinsel, mezhebi ya da farklı etnik söylemleri bir arada kullanma esnekliğini göstermesi bakımından ilginç bir örnektir.Benzer açıklamalar daha önce İranlı başka yetkililer tarafından da dile getirilmiştir. Örneğin, İran’ın Süleymaniye Konsolosluğu’nun internet sitesinde yer alan “İran ve IBKY İlişkileri” başlıklı yazıda Kürtlerin aslen Aryan ve İranlı oldukları yönünde iddialara yer verilmiştir. Söz konusu yazıda ayrıca, Çaldıran savaşından sonra Kürdistan’ın büyük bir bölümünün Osmanlı’nın eline geçmesiyle Kürtlerin anavatanı olan İran’dan ayrı düştüğü öne sürülmüştür. IBKYyetkililerinin bahsi geçen yazıdan duydukları rahatsızlığı Tahran’a iletmesiyle yazı siteden kaldırılmıştır. Safevi’nin kritik dönemde gelen açıklamaları, İran’ın Irak’ta Bağdat hükümeti üzerinden sağladığı etkinliği ülke geneline yayma amacını ortaya koymaktadır. 17 Ekim 2016 tarihinde başlayan Musul operasyonu konusunda Türkiye’nin çekincelerini dile getirdiği ve Barzani yönetimi ile Bağdat hükümeti arasında fikir ayrılıklarının olduğu bir dönemde, İran’ın Safevi’nin ipuçlarını verdiği politikaları gündemine alması bölgenin geleceğini yakından ilgilendirmektedir.