Haftalık Basın Özeti 12-18 Kasım 2016 (22-28 Aban 1395)

Haftalık Basın Özeti 12-18 Kasım 2016 (22-28 Aban 1395)
Yazı boyutunu buradan ayarlayabilirsiniz

Akademisyenlerden Türk Fraksiyonuna Tepkiler Sürüyor

İranlı akademisyenler Parlamentoda kurulan etnisiteye dayalı fraksiyondan duydukları rahatsızlıklarını dile getirmek için Meclis Başkanına bir mektup yazdılar. “Türklerin Yoğun Yaşadığı Bölgeler Fraksiyonu” ve benzer fraksiyonların kurulmasının ülkenin birlik ve beraberliğine zarar verici bir unsur olduğu belirtilen mektupta, bu oluşumların etnik unsurlar arasında milli birlik ve beraberlik duygusunu zedeleyeceği öne sürüldü. Akademisyenler mektupta ayrıca diğer etnik unsurların da bundan ilham alarak benzer fraksiyonlar kurabileceklerini hatırlatarak, Anayasanın 84. maddesi gereğince milletvekillerinin sadece seçildikleri bölgenin değil bütün milletin temsilcisi olduklarını ve bütün ülkenin sorunlarıyla ilgilenmeleri gerektiğini vurguladılar

Türk Fraksiyonunun Ardından Kürt Fraksiyonu da Kuruluyor

Türk Fraksiyonunun kurulmasının ardından Kürtçe konuşan vekiller de bir fraksiyon kurma aşamasında olduklarını açıklamaları Parlamentoda konuya ilişkin düzenleme yapılması tartışılmalarını gündeme getirdi. Meclis Başkanlık Divanı tarafından, fraksiyon kurulması konusunun Parlamentoda görüşülmek üzere programa alındığı açıklandı. Bazı milletvekillerinin bu tür oluşumlardan rahatsız olduğunu belirten Başkanlık Divanı üyesi Ekber Rencberzade, Divanının da bu konuda görüşleri olduğunu ve Divanın fraksiyon oluşumlarını bir çerçevede tayin edebileceğini belirtti. Rencberzade aynı zamanda, Divan üyelerinin fraksiyonların Parlamentonun felsefesi ve işleyişi doğrultusunda kurulmasını amaçladıklarını ifade etti. Bazı fraksiyonların bu koşulu taşımıyor olabileceğini dile getiren Rencberzade, bu nedenle fraksiyonlarda düzenlemeye gidilebileceğini ve gerekli koşulları sağlayan fraksiyonların onaylanacağını sözlerine ekledi. Rencberzade, Divanın özel fraksiyon kurulmasını engelleme planının olup olmadığına ilişkin soruya yanıt olarak, böyle bir planın söz konusu olmadığını yalnızca konuya ilişkin çerçeve belirlenmesinin tasarlandığını belirtti.

Ali Mutahhari: İran’ın Suriye’de Bulunması Doğru Bir Siyasettir

Meclis İkinci Başkanvekili Ali Mutahhari, kutsal mekânların savunmasına muhalefet edenlerin İslam’ı ve meseleleri doğru anlamadıklarını öne sürdü. İran’ın savunma cephelerinde bulunmasının zorunlu olduğunu belirten Mutahhari, bütün İslam topraklarını korumanın kendilerinin vazifesi olduğunu ve Cezayir bile saldırıya uğrasa onu da korumaları gerektiğini vurguladı. Mutahhari ayrıca, bu yaklaşımın bütün Müslümanlar için dini bir görev olduğunu ifade etti. Mevcut sınırların gerçek sınır olmadığını ve bütün Müslüman ülkelerin tek bir ülke olduğunu belirten Başkanvekili, kâfirlerin saldırısına uğrayan her yerin savunulması gerektiğini de sözlerine ekledi. Mutahhari sözlerini Suriye’de kutsal mekânların var olup olmamasından bağımsız orada savaşa katılanların çok büyük bir iş yaptığını ve Allah katında büyük ecirlere erişeceklerini belirtti. Bu savunmayı eleştirenleri hedef alan Mutahhari, İran’ın Suriye’de tekfirci ve terörist gruplarla mücadele ettiğini ve orada bulunmalarının doğru bir siyaset olduğunu iddia etti.

Ahmedinejad Hükümetine 14 Milyar Dolarlık Yolsuzluk Suçlaması

10. Dönem Tahran Milletvekili Mahmud Sadıki, İran’ın altıncı Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad hakkında verilen hükümlere katıldığını belirterek durumun gerçek boyutlarının daha da vahim olduğunu öne sürdü. Ümid Fraksiyonu milletvekili Sadıki, önceki hükümetin yolsuzluklarının 14 milyar dolar olduğunu ve şimdiye kadar yolsuzluk iddialarına ilişkin verilen üç hükmün yolsuzlukların sadece bir parçasını ortaya çıkardığını iddia etti. Sadıki, önceki hükümet ve Ahmedinejad aleyhinde Sayıştay’ın da açıklama yapmış olduğunu ve belirsiz olan kararların mahkemenin kendi sistemi içinde gidip geldiğini belirtti. Tarafların oyları açıklandıktan sonra hükmün belirlendiğini ifade eden milletvekili böylece mahkemenin kararıyla söz konusu iddiaların kesinlik kazandığını sözlerine ekledi. Sadıki son olarak Sayıştay’ın da bir çeşit yürütme yetkisi olduğunu ve kendi kurallarını uygulayabileceğini vurguladı.

İstihbarat Bakanlığı: Germsar’da Daeş’e Ait İki Ton Patlayıcı Madde Bulundu

İran İstihbarat Bakanlığı Milli Güvenlik Stratejik Araştırmaları Başkan Yardımcısı, Germsar’da Daeş’e ait yaklaşık iki ton ağırlığında patlayıcı maddenin ele geçirildiğini bildirdi. 15 Ekim Salı günü Kohkiliy-i Buyer Ahmet İdare Kurulu toplantısında konuşan Başkan Yardımcısı Şefii, Daeş’in İran kolu olan tekfirci terörist grupların en az on noktada saldırı gerçekleştirmek üzere olduklarını ancak bir vatandaşın ihbarı üzerine tehlikenin zamanında bertaraf edildiğini belirtti.

Devrim Rehberi: ABD Seçimleri İçin ne Yas Tutuyoruz ne de Seviniyoruz

Çarşamba günü İsfahan’da konuşan Devrim Rehberi Ali Hamenei, ABD seçim sonuçlarının kendileri için bir şeyi değiştirmediğini ve İran İslam Cumhuriyetinin tarihi boyunca ABD’de Demokrat olsun Cumhuriyetçi olsun iş başına gelen her yönetimin İran halkını zorluklarla karşı karşıya bıraktığını öne sürdü. Hamenei ayrıca, ülkenin her şeyden önce basiretli, milli birlik ve beraberliği sağlama gayesinde olan yöneticilere ihtiyaç duyduğunu vurguladı. Devrim Rehberi, ABD başkanı seçilen Donald Trump’ın seçim kampanyaları esnasında ABD’nin birkaç yıldır dışarıya harcadığı parayı ülke için harcamış olsa ülkeyi yeniden inşa edebilme durumunda olduğuna ilişkin sözlerini hatırlatarak, İran içindeki Amerika hayranlarını bu değerlendirmeleri görmeyip anlamamakla eleştirdi. Hamenei sözlerinin devamında, ABD’nin  son yıllarda ülkenin parasını gayrimeşru savaşlara harcamış olduğuna ve Suriye, Irak, Libya, Yemen ve Afganistan’da binlerce sivil öldürmesine dikkat çekti.

Cumhurbaşkanı Elburz Eyaletinde

Kerec’te halka hitap eden Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, açıkladığı ekonomi paketlerinin komik bulunmasına değindi. Cumhurbaşkanı, öncelikli hedeflerinin enflasyonu kontrol altına alarak ekonomik kontrolsüzlüğü ortadan kaldırmak olduğunu belirtti. Enflasyonu tek rakama indireceğini söylediğinde de kendisine gülenlerin olduğunu hatırlatan Ruhani, milletle el ele vererek enflasyonu tek rakama indirebildiklerini ve bunun da İran milleti adına gurur verici olduğunu söyledi. Cumhurbaşkanı ayrıca ülkenin ekonomik durumuna ilişkin rakamlar paylaştı. Yılın ilk sekiz ayında sanayi, çiftçilik ve hizmetler bölümü için banka kredilerinin geçen yıla oranla %49.6 arttığını açıklayan Ruhani, kredilerin yaklaşık yüzde 50’sinden on bin KOBİ’nin yararlandığını belirtti. Hükümet-Parlamento ilişkisine değinen Ruhani, önceki meclisle de işbirliği içinde hareket ettiklerini ancak mevcut Meclisle ilişkilerinin daha iyi olduğunu ifade etti. Cumhurbaşkanı, yakın zamanda gerçekleştirilen mini kabine revizyonu için önerilen üç isme güvenoyu verilmesinin Meclisin devlet işleri yanında millete de hizmet etme gayesini ortaya koyduğunu belirtti.

Nijerya’da Şiiler Gündemdeki Yerlerini Koruyor

Nijerya güvenlik güçlerinin, Erbain-é Hüseyniye için yürüyüş yapmaya çalışan Ayetulah İbrahim Zakzâkî’nin liderliğindeki İslami hareket taraftarlarına yaptığı saldırıda 10 kişi öldü. Nijerya güvenlik güçlerinin göz yaşartıcı bombayla müdahale ettiği olaylarda birçok kişinin de yaralandığı bildirilmektedir. Nijerya’nın Kanu şehrinden Zaria Kaduna şehrine kadar devam eden Erbain-é Hüseyniye yürüyüşüne Boko Haram saldırılarıyla adından sıkça söz ettiren Potiskum şehrinden gelip katılacak Şiileri önlemek için Nijerya güvenlik güçleri yola barikat kurdu. Aynı bölgede geçen yıl yaşanan olaylar sonucunda Ayetullah İbrahim Zakzâkî Nijerya hükümeti tarafından tutuklanmıştı. İran basınında sık sık gündeme getirilen Nijeryalı Şii lider Ayetullah İbrahim Zakzâkî’nin serbest bırakılması için geçen haftalarda yapılan gösterilerde 4 kişi yaralanmıştı. İran Tıp Üniversitelerinde İntihal Mahkemelik Oldu İran Sağlık Bakanı Seyyid Hasan Gazizade Haşimi, Sağlık Bakanlığına bağlı kurumlardaki akademik hırsızlığın araştırıldığını açıklayarak ismi intihal olaylarına karışan 19 akademisyenin dosyalarının hazırlanıp idari suçlar mahkemesine iletildiğini söyledi. 2016 yılının Kasım ayı başlarında 258 İranlı araştırmacı tarafından yazılan 58 makalenin yüzde doksanından fazlasının Sağlık Bakanlığına bağlı Sağlık Bilimleri Üniversitelerinin Niçer/Nature Enstitüsü dergisinde yayınlandığına dikkat çekilmektedir. Bu dergide yayınlanan makaleler, özellikle akademik ve idari yükselmelerde önemli kriter sayılmaktadır. Akademik intihallerin zaman zaman dile getirildiği İran’da yayınlanan makalelerin denetim mekanizmaları ve özel izleme imkanı bulunmadığı gözlemlenmektedir

Şiraz’da Tarihi Binalar Yok Ediliyor

Şiraz’ın tarihi dokusu, İran’ın en önemli tarih ve şehir dokusudur. Geçtiğimiz yıllarda bu tarihi dokunun sınırları çeşitli bahanelerle daraltılarak birçok tarihi bina yıkılmıştır.  Bugünlerde ise, ondan fazla tarihi evin yıkıldığı basına yansımıştır. Şiraz’ın Seng-i Siyah bölgesindeki tarihi 10 Şiraz evinin el sanatları çarşısı yapmak bahanesiyle yıkıldığı, “Sanat Saray”ı adındaki bu çarşının Şiraz Belediyesi tarafından işletildiği, ilgilerin bu yıkımları inkar ettiği ve basına yanlış bilgiler verildiğini iddialar arasındadır. Şiraz’ın tarihi dokusunun en büyük yıkımı, 2014 yılında bu antik şehrin merkezinde çok geniş bir alanda başlamıştır. Şiraz tarihi dokusunun tahrip edilmesiyle ilgili haberler üzerine üst düzey yetkililerin konuyu yerinde incelemeleri sonucu yıkımlar durdurulmuştu. Ancak, kültürel mirası sevenlerin basına verdikleri yıkımlarla ilgili bazı fotoğraflardan bu yıkımların durdurulmasının tamamen sağlanamadığı ve yıkımların başka bir şekilde tekrar devam ettiği anlaşılmaktadır. Bu bağlamda geçen yıl belediye tarafında el sanatları çarşısı yapımı için üç tarihi evin yıkıldığı, yine birkaç gün önce bu çarşı binasının yapımının devamı için tarihi 10 evin daha yıkıldığı basına yansımıştır. Yasalara göre İran’da sit alanlarının sınırların belirlenmesi, koruma kurallarının hazırlanması ve belirlenmesi görevi Kültürel Miras Kurumu’na verilmiştir. Başlıca yürütme, yetki ve sorumluluklar belediyelerin uhdesinde olduğu halde her defasında tarihi dokunun parçası olan binaların belediye tarafından yıkıldığı görülmektedir. İran’da tarihi dokuya sahip çıkılmadığına ve tarihi eserlerin kendi kaderine terk edildiğine dair haberlere so dönemde sıklıkla rastlanmaktadır.

Mahkum Aileleri Türkmenistan’ı Protesto Etti

Türkmenistan cezaevlerindeki İranlı mahkûmların aileleri, Türkmenistan’ı protesto etmek için İran Dışişleri Bakanlığının önünde gösteri yaparak basın açıklaması yaptılar. Protestocuların çoğunluğunu çeşitli şehirlerden gelen kadınlar oluşmaktadır. Protesto açıklamasında; Türkmenistan cezaevlerindeki İranlı mahkûmların hapis cezalarına gerekçe suçların açıklanması ve özellikle de İran Dışişleri Bakanlığı’nın mahkûmların tesliminde gecikmesinden dolayı İran’ı eleştirdiler. Protestocular İran ve Türkmenistan yetkilileri arasında imzalanan tutuklu değişimi anlaşmasının uygulamasının hızlandırılması için çağrıda bulundular. Göstericilerin bir kısmı da yabancı ülke ceza evlerinde bulunan yakınlarının yokluğunda aile reislerinin yerine ailenin geçim sorumluğunu kendi üstlerine aldıklarından dolayı sıkıntı çektiğini söyledi. Protestocular yabancı ülke ceza evlerinde durumu kötüleşenler ve özellikle de Türkmenistan hapishanelerindekilerin sağlık durumları hakkında ciddi endişeler duyduklarını dile getirmekteler. Yapılan açıklamalardan Türkmenistan hapishanelerinde yaklaşık 400 İran vatandaşının bulunduğu, bunların genelde uyuşturucu madde, uyuşturucu ilaç ve döviz kaçakçılığı gibi suçlardan tutuklanan şoförler olduğu anlaşılmaktadır. Bazen yurt dışındaki tutuklu İranlı sayıları hakkında basında acıkmalara rastlanmaktadır. Örneğin 2006 yılının Ağustos aynın sonlarında İran’ın İstanbul Başkonsolosu Mohsen Mortazafer tarafından yapılana bir açıklamada; Türkiye’de 300 kadar tutuklu İranlının bulunduğunu ve Türkiyeli yetkililerin bilgisi dâhilinde bunların ziyaret edildiğini, her iki ülkenin yargı makamlarının ve Adalet Bakanlıkların sürekli görüşmekte olduğunu, Türkiye’deki tutuklu İranlılardan 50 tanesinin uyuşturucu madde ve uyuşturucu madde kuryeliği suçunun bulunduğunu ve bu tutukluların cezaların geri kalan kısmını İran’da tamamlamaları için çalışmalar yapıldığını dile getirmişti.

İran’da Köy Okulları Bakımsız

Okullarda Bakım Onarım ve Tadilat İşleri Kurumu Başkanı Mortaza Reisi, 2014 yılındaki verilere dayanarak İran’da toprak ve ahşaptan yapılmış 1300 köy okulunun bakımsız emniyetsiz bir şekilde ayakta kalmaya çalıştığını söyledi. Okullar için ayrılan devlet kaynaklarının ve halk tarafından sağlanan kaynakların %90’ından fazlasının güvenlik için harcandığını vurgulayan Mortaza Reisi, okul yöneticilerinin kriz yönetimi ve güvenlik konusunda yeterli bilgiye sahip olmadıklarını, güvenlik için fazla harcama yaptıklarını dile getirdi. Yapılan açıklamalarda İran’daki 530 bin okuldan % 50’sinin 2013-2014 yıllarında kaloriferle ısıtılmaya başlandığı bilgisi anlaşılmaktadır. Bunun yanında köylerden şehirlere göçün artması sebebiyle köy okullarındaki öğrenci sayıları azalmakta ve düzenli ve kaliteli bir eğitim-öğretimin yapılma imkanı ortadan kalkmaktadır.

İran’da Halkın % 88'i Gereğinden Daha Az Sebze ve Meyve Tüketiyor

Sağlık, Tedavi ve Tıp Eğitimi Bakanlığı Beslenme İyileştirme Genel Sekreteri Zehra Abdullahi, İran halkının %88'inin gerekenden daha az miktarda meyve ve sebze tükettiğini, süt tüketiminde dünya standartlarının % 50 gerisinde; yağ ve şeker tüketiminde ise dünya ortalamasının çok üzerinde olduğunu açıklamaktadır. İran’da kültürel ve geleneksel yapıya ek olarak, bazı gıda maddelerinin fiyatının da tüketiminde etkisi olduğu, devletin yağ ve şeker sübvansiyonunu kesmesi ya da azaltması ve bu sübvansiyonun bir bölümünü süt ürünleri, meyve, sebze, tahıllara yönlendirmesi gerektiği anlaşılmaktadır. Çünkü İran’da şeker halka % 10 sübvansiyonla satılmaktadır. İran’da yemek alışkanlıklarının değişimin tehlikeli boyutlarda olduğuna ve bunun toplumun sağlığını tehdit ettiğine dair haberler, sık sık basında yer almaktadır.

İran’ın Şangay İşbirliği Örgütüne Üyeliği

Rusya Dışişleri Bakan Sözcüsü Maria Zaharova yaptığı günlük basın brifinginde İran’ın Şangay İşbirliği Örgütü’nde (ŞİÖ) gözlemci statüden üye statüsüne geçmesine dair her hangi bir engelin kalmadığını söyledi. İran’ın Nükleer Anlaşmayı onaylaması sonucu üyelik sürecinde en büyük engelin de kalkmış olduğu belirtildi. Zaharova, ŞİÖ üyelerinin artmasıyla bu örgütün siyasi ve iktisadi hacim ve kapasitesinin de artacağını savundu. İran, ŞİÖ’nde 2005 yılından beri gözlemci statüde olup 2008’de tam üyelik için başvurmuştur.

İran-Rusya Silah Alımı Anlaşması

Rusya Dışişleri Bakanlığı İkinci Asya Dairesi Müdürü Zamir Kabulov, İran'ın silah tedariki için Rusya’ya başvurduğunu ve Moskova yönetiminin Tahran ile askeri iş birliğini geliştirmeye hazır olduğunu bildirdi. Bu doğrultuda, Rus yönetimi İran’a yaklaşık 10 milyar dolar tutarında bir satışı planlamaktadır.

Rusya Federasyonu Konsey Başkanının İran Ziyareti

Rusya Federasyonu Konsey Başkanı Valentina Matvienko İran Meclis Başkanı Ali Laricani ile görüştü. Demiryolu taşımacılığı ve enerji alanında iş birliği için görüşmeler gerçekleştirdiklerini belirten Laricani, uluslararası sahada bazı değişikliklerin meydana geldiğini, bölgesel konularda iki ülkenin ortak düşüncelere sahip olduğunu söyledi. Rusya Federasyon Konseyi Başkanı Valentina Matvienko nükleer müzakerelerde varılan anlaşmanın sanayi ve teknoloji alanlarında ilişkilerin gelişmesinin önünü açtığını dile getirerek, "İki ülke liderlerinin kararlaştırdığı, teknoloji, ticaret ve kültürel alanındaki işbirliğinin geliştirilmesiyle ilgili çabalarımız sürmektedir." diye konuştu.

İran-Çin Askeri Görüşmeleri

Çin Savunma Bakanı Çang Van Kuan, İran’da mevkidaşı Hüseyin Dehkan ile bir araya geldi. İki Savunma Bakanı arasında bölgesel ve küresel sorunlar, terörle mücadele, ortak askeri tatbikatlar konuşuldu. İki ülke arasında ortak askeri tatbikatların artırılması, karşılıklı askeri personellerin eğitimleri, İran ve Çin arasında savaş gemilerinin karşılıklı ziyaretlerinin arttırılması kararına varıldı. Van Kuan, Dehkan ile görüşmesinden sonra Cumhurbaşkanı Ruhani ile de bir görüşme gerçekleştirdi.

İran’dan Husiler’e Yardım

Suudi Arabistan öncülüğünde Husiler’e yönelik operasyonlar kapsamında Yemen karasularında İran’a ait olduğu iddia edilen iki botta askeri mühimmat ele geçirildi. Yemen Halkın Direniş Örgütü tarafından yapılan açıklamada, İran’a ait iki botun Yemen’in El-Hudeyde vilayetindeki Es-Salif Limanı'na doğru hareket halindeyken yakalandığı iddia edildi. Botlarda yakalan silahlar ve modern ekipmanlara el konuldu. İki hafta önce Yemen Balıkçılık Bakanı Fahd Kifayın verdiği beyanatta İran’ın uluslararası hukuk kurallarını çiğneyerek gemici tekneleriyle Husiler’e silah yardımı yaptığını ve kaçak balıkçılık faaliyetlerinde bulunduğunu söylemişti. Körfez ülkeleri ve bazı Arap ülkeleri yayınladıkları ortak deklarasyonda İran’ın başta Suriye olmak üzere, Yemen, Bahreyn, Lübnan ve Irak’ta terörizme aktif olarak finans sağladığına dair çerçeve metni imzaladılar.

Ali Ekber Velayeti’den Açıklama

İran Dini Lideri Ali Hamenei’nin Dış Politika Danışmanı Ali Ekber Velayeti İran’ın Irak’taki askeri faaliyetlerinin Irak’ın toprak bütünlüğünü korumaya yönelik olduğunu söyledi. Velayeti sözlerinin devamında Iraklı siyasilerin İran’dan askeri ve siyasi danışmanlar talep ettiklerini vurguladı ve Musul’da son terörist temizlenene kadar İran’ın faal bir şekilde Irak’ta operasyonlara ara vermeden devam edeceğini söyledi.

İran Ulusal Güvenlik Konseyi Başkanından Açıklama

ABD Temsilciler Meclisinde yapılan oylamada İran’a yönelik ambargoların 10 sene daha uzatılmasına yönelik kararın çıkması ABD ve İran arasında ilişkilerin geleceğini tartışma noktasına getirdi. Bu kararın yeni başkan Trump’un da onayına sunulması gerekiyor. İran Ulusal Güvenlik Konseyi Başkanı Ali Şemhani ABD’nin İran’a yönelik yaptırımları kaldırmama girişimlerini sert bir dille eleştirerek, Nükleer Anlaşmada verilen taahhütlerin yerine getirilmemesi halinde KOEP Anlaşmasını tek taraflı olarak sona erdirecekleri tehdidinde bulundu. Şemhani sözlerinin devamında ABD’nin İran’a karşı iki yüzlü davranmasının İran’a diz çöktüremeyeceğini ve İran’ın ulusal bütünlüğünü bozamayacağını savundu.

Trump ve Nükleer Anlaşma

Donald Trump seçim çalışmaları döneminde İran'la yapılan Nükleer Anlaşma ile ilgili olarak çok sert ifadeler kullanmış anlaşmayı yok sayacağını hatta anlaşmayı 'yırtacağını' belirten açıklamalar yapmıştı. Seçimin ardından ise Trump’ın danışmanlarının bu konuya daha ılımlı yaklaşılacağını beyan etmesinin yanı sıra İranlı yetkililer de Donald Trump'ın İran için daha rasyonel bir seçim olduğunu ve uzun dönemde İran'ın aleyhine herhangi bir sorun beklemediklerini vurgulamıştı. Donald Trump, İran ile ilgili açıklamalarına rağmen İran hakkındaki ilk gerçekçi tepkisini ABD Temsilciler Meclisi'nden perşembe günü Obama'nın yönetimi tarafından halihazırda onaylanan Boeing ve Airbus satışlarını durdurmak amacıyla ticari uçakların İran'a satılmasını engellemek için kabul ettiği yasa tasarısı konusunda verecek gibi görünmekte. Senatonun yasa tasarısını ne zaman oylamaya gideceği belirsiz fakat Obama yönetiminin nükleer anlaşma konusundaki görüşleri bilindiğinden bu tasarının Donald Trump'ın göreve başlayacağı 20 Ocak sonrasına sarkacağını düşünenler bulunmakta. Bu yasa tasarısının onaylanması halinde pek çok yetkili de mevzuatın Ortak Kapsamlı Eylem Planını (JCPOA) ihlal edeceğine inanıyor. Üstelik diğer ülkelerin İran ile nükleer anlaşmadan bugüne kadar pek çok alanda yatırım için yaptığı müzakereler  ve attığı adımlar göz önünde bulundurulduğunda da Trump'ın İran konusundaki seçim vaatlerini gerçekleştirmesi pek mümkün görünmemekle birlikte yine de yapacakları tüm dünya tarafından merakla bekleniyor.

Kur Rejiminin Tekleştirilmesi ve Riyal’dan 3 Sıfır Atılması

İran Hasan Ruhani'nin Cumhurbaşkanı olduğu günden bu yana ülkedeki ikili döviz kuru sorununu çözmeye yönelik adımlar atmaktadır. Her açıklamasında sona gelindiğini belirten Merkez Bankası Başkanı Veliyullah Seyf, son açıklamasında da sürecin aşamalı olarak ilerlediğini ancak bu sürecin sona ermesinin bankacılık alanındaki ilerlemelere bağlı olduğunu belirti. İran Hükümeti bankacılık sektöründe oldukça büyük sorunlarla yüz yüze olmasına rağmen pek çok konuda çalışmalar yapmakta. Veliyullah Seyf, beklenen ilerlemeler sağlandığında rejim kurunun 2017 yılının Mart ayında tamamlanacağını sözlerine ekledi. Bu adıma ek olarak Ekonomi Bakanlığı da resmi para birimi olan Riyal'den 3 sıfır atılması konusunda çalışmalar yapıyor. Para ve Bankacılık Enstitüsü'nden Sorumlu Müdür Yardımcısı Kamran Nedri de, "hesaplamayı kolaylaştıracak ve para birimini enflasyona karşı daha esnek hale getireceğinden" bu hamleyi memnuniyetle karşıladığını belirtti. Nedri ayrıca yeniden değerleme maliyetli ve zaman alıcı olduğundan, riyalden bir defada daha fazla sıfır atılmasının(3 yerine 4 sıfır)  daha iyi olacağının altını çizdi. Ancak Ekonomi Bakanı Ali Tayyibniya paradan sıfır atılabilmesi için düşük enflasyon rakamlarının kalıcı bir şekilde hazmedilmesi gerektiğini söyledi. İran vatandaşlarının düşük enflasyon düzeylerini tamamen kanıksamaları durumunda paradan sıfır atılması bu düzenlemenin etkinliğini arttıracaktır. Dolayısıyla İran ekonomi yönetimi paradan 3 (ve hatta 4 sıfır) atılması ile ilgili çalışmaları sürdürmekle birlikte bunun fiiliyata geçirilmesi için biraz daha zaman gerekmektedir. 

Nükleer Anlaşması Sonrasında İran’ı 200 Yabancı Delegasyon Ziyaret Etti.

Nükleer Anlaşmanın imzalanmasından (16 Haziran 2015) günümüze kadar geçen yaklaşık 18 aylık sürede İran’ı ticari amaçla ziyaret eden delegasyon sayısı 200 aşmış. Bu kadar çok delegasyonun ziyaretine rağmen İran ekonomisinde somut gelişme son derece sınırlı düzeyde.

Dış Borçlar

Dış borçlanma bir ülkede mukim olan aktörlerin (kamu ve özel sektör) mali gereksinmeleri karşılamak amacıyla yabancı kurum ve kuruluşlardan elde ettikleri fonlardır. İran son birkaç yılda ülke içinde ekonomik anlamda önemli adımlar atmıştır. Özellikle Nükleer Anlaşma sonrasında beklenen yabancı yatırımın gelmemesi ve ülke içindeki tasarrufların ihtiyaç duyulan fon açığını kapatmaya yetmemesi nedeniyle ortaya çıkan açık yurtdışından elde edilen fonlarla karşılanmıştır. Gerek kamunun ve gerekse de özel sektörün borç stokunda artış gözlemlenmektedir.  İran’da 2016 yılı içerisinde yurtdışı borç stokunda tedirginlik derecesinde olmasa dahi bir artış gözlemlenmektedir. İran Merkez Bankası'nın son yaptığı açıklamaya göre İran'ın dış borcu Ağustos-Eylül döneminde 159 milyon dolarlık bir artış göstermiş ve İran’ın Eylül 2016 itibarıyla dış borç stoku 7.91 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Bu rakamı 2015 yılının aynı dönemi ile kıyasladığımızda İran borç stokunun son 1 yılda 3 milyar dolar arttığını gözlemliyoruz. Merkez Bankası artan borç stokunun devlet ve özel sektör arasında nasıl dağılım gösterdiğine yönelik bir veri sunmamış.   Devletin dış borçları geri ödenmesi (ana para ve faiz) için ilave vergiye ihtiyaç duyması bazı yapısal sorunları akıllara getirmektedir. İran’da vergilendirme sisteminin bazı yapısal sorunlar sebebiyle verimli olmadığını göz önüne aldığımızda dış borç stokunun hızla artması ileride içinden çıkılmaz bir sorun sarmalına dönüşebilir.