Haftalık Basın Özeti 26 Kasım - 2 Aralık 2016 (6-12 Azer 1395)

Haftalık Basın Özeti 26 Kasım - 2 Aralık 2016 (6-12 Azer 1395)
Yazı boyutunu buradan ayarlayabilirsiniz

İran Genelkurmay Başkanı: Savunma Bütçesinde Delik Var

İran Genelkurmay Başkanı Muhammed Bakıri, ülkenin uzun yıllar petrol satışı dâhil çeşitli konularda yaptırımlara maruz kaldığını hatırlattı ve konuya ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu. Bakıri, İran’ın nükleer proje konusunda ABD, Çin, Rusya, İngiltere, Fransa ve Almanya’dan oluşan P 5+1 ülkeleriyle 2015 yılında imzaladığı Kapsamlı Ortak Eylem Planı (KOEP) ile petrol satışına uygulanan ambargonun kalktığını ancak bu anlaşma sonrasında petrol satışından elde edilen paranın ülkeye girmediğini ileri sürdü. Yetkililerin görevinin yaptırımların kalkmasından sonra petrol satışından elde edilen gelirlerin ülkeye kolaylıkla girmesini sağlamak olduğunu hatırlatan Bakıri, hükümetin geçtiğimiz yılın ilk yarısından bugüne kadar savunma bütçesinin yalnızca yüzde yirmisini karşıladığını belirtti. ABD kaynaklarında Nükleer Anlaşmanın iptal edilip edilmeyeceğine ilişkin çıkan haberlere de değinen Bakıri, İran’ın atom bombası üretme gayretinde olmadığını ve olmayacağını vurguladı. Bakıri ayrıca, İran’ın uranyumu yüzde doksan beşe kadar zenginleştirebilecek güce sahip olduğunu, bu nedenle de küresel güçlerin İran’la müzakere masasına oturacağını ifade etti. Son olarak, sınır ötesinde üsler kurmanın nükleer teknolojiden daha önemli olduğunun altını çizen Genelkurmay Başkanı, bu konu üzerinde yoğunlaşmaları gerektiğini ve Umman deniz donanması gibi Hint okyanusuna has bir donanmaya sahip olmaları gerektiğini söyledi. Bakıri, eğer şartlar oluşursa Yemen veya Suriye sahillerinde de bir deniz üssü kurabileceklerini sözlerine ekledi.

İran’ın Suriye ve Yemen’de Deniz Üssü Projesi

İran Genelkurmay Başkanı Muhammed Hüseyin Bakıri Suriye ve Yemen’de deniz üsleri kurabileceklerini dile getirdi. Bu sayede İran’ın hem Suriye’de hem de Fars körfezinde caydırıcılığının artacağını ve bunun düşmanla daha etkili mücadele için yararlı olacağını savundu. İran, son dönemlerde deniz kuvvetlerine yönelik faaliyetlerini arttırmakta, özellikle Aden Körfezi, Fars Körfezi ve Umman Denizinde askeri manevralar gerçekleştirmektedir.

Devrim Muhafızları Ordusu Başkomutanı Caferi’den Besic Açıklaması

Hz. Ali döneminin önemli komutanlarından Malik El-Eşter’i anma gününde gazetecilerin sorularını yanıtlayan Devrim Muhafızları Ordusu Başkomutanı Muhammed Ali Caferi, Besic’in ehlibeytin soyundan geldiğini ve İslam Devrimi’nin bekasının ona bağlı olduğunu söyledi. Devrim Rehberi Ali Hamenei’nin konuşmasında İslam Devriminin karşı karşıya kaldığı tehditleri ele aldığını hatırlatan Caferi, Hamenei’nin tehditlere karşı verilen mücadelede kendilerinden belirleyici bir rol oynamalarını istediğini belirtti. İran’ın dış tehditlere karşı mücadelesinde sadece olumsuz gelişmelerin olmadığını aynı zamanda olumlu gelişmelerin de olduğunu vurgulayan Caferi, bugüne kadar askeri, siyasi, kültürel her alandaki tehditlere karşı mücadelede Devrim Rehberi ile hemfikir olduklarını ifade etti. Dış tehditlerin iyi kavranması gerektiğini vurgulayan Caferi, bu tehditlere karşı mücadele etmek için herkesin Besic olması gerektiğini öne sürdü. Caferi, bir gazetecinin ABD’nin yaptırımları uzatma kararından sonra KOEP’in devam edip etmeyeceği yönündeki sorusuna DMO’nun Devrim Rehberi, Hükümet ve Parlamentodan çıkacak kararlara göre hareket edeceği yanıtını verdi.

Ali Yunusi: Mecliste Etnik Fraksiyon Oluşumuna Karşıyım

Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani’nin Etnik ve Dini Azınlıklar İşleri Özel Temsilci Huccetül-İslam Ali Yunusi 25 Kasım Cuma günü İran’ın Huzistan eyaletinde yaptığı konuşmada Parlamentoda etnik fraksiyon oluşumuna karşı olduğunu söyledi.  Bir süre önce Parlamentoda “Türklerin Yoğun Yaşadığı Bölgeler Fraksiyonu” adı altında bir oluşumun meydana geldiğini, şimdi de Kürtçe konuşan milletvekillerinin benzer bir oluşum için girişimde bulunduklarını hatırlatan Yunusi, etnik duyguların milli duyguların yerini almaması gerektiğini vurguladı. Yunusi ayrıca bu meselenin ülkedeki etnik grupları birbirine düşürmek için fırsat kollayan İran düşmanlarının işine yaradığını iddia etti.

İran Savunma Bakanı: Rusların Nuje’ye Dönme İhtimali Yüksektir

Rusya Federasyon Konseyi Savunma ve Güvenlik Komitesi Başkanı Viktor Ozerov’un geçtiğimiz günlerde Suriye’de muhaliflere karşı mücadelede kullandıkları Rus uçak gemisi Admiral Kuznetsov’un yeni bir görev için Suriye’den çıkması durumunda İran’ın Hemedan kentinde bulunan Nuje Hava Üssünü kullanabilecekleri yönündeki açıklamalarının yankıları sürüyor. Besicler konferansı çıkışında gazetecilerin sorusu üzerine İran Savunma Bakanı Hüseyin Dehgan konuya ilişkin açıklamalarda bulundu. İran’ın, Suriye’deki meşru hükümeti desteklemek ve onların ihtiyaçlarını karşılamak için müttefikleriyle özellikle de Rusya ile iş birliği yapabileceğini ifade eden Dehgan, Rusya’nın Nuje Hava Üssünü kullanmak yönünde bir talepte bulunması durumunda bu isteğe olumlu cevap vereceklerini açıkladı. 

İran İstihbarat Bakanı: İran’a Sızmaya Çalışan DAEŞ Elebaşı Öldürüldü

İstihbarat Bakanı Mahmud Alevi, 28 Kasım Pazartesi günü Hz. Peygamber ve torunu Hz. Hasan’ın vefat yıldönümü vesilesiyle İran’ın Kerec kentinde bulunan Resul-i Ekrem camiinde düzenlenen anma törenine katıldı. Tören sonrasında gazetecilerin sorularını cevaplayan Alevi, DAEŞ komutanı Ebu Ayişe Kürdi'nin İstihbarat Bakanlığı görevlileriyle girdiği silahlı çatışmada öldürüldüğü bilgisini paylaştı. Ülkedeki mevcut güvenliğin İstihbarat Bakanlığı çalışanlarının koordineli çalışmalarının bir sonucu olduğunu belirten Alevi, bütün intihar eylemcilerinin belirlendiğini ve teröristlerin ülkenin güvenlik ve huzurunu bozmasına izin verilmeyeceğini söyledi.

Ahmed Muntazari 6 Yıl Hapis Cezasına Çarptırıldı

İran İslam Devrimi’nin önemli simalarından Ayetullah Muntazari’nin oğlu Ahmed Muntazari, 1988 yılında Ayetullah Humeyni’nin talimatıyla topluca idam edilen siyasi suçluların idamlarına dair ses kayıtlarını yayınladığı için Din Adamları Özel Mahkemesi tarafından 6 yıl hapis cezasına çarptırıldı. 21 yıl hapis cezası istemiyle yargılanan Ahmed Muntazari’nin cezası bir şehit ailesine mensup olduğu için ve çeşitli hafifletici gerekçelerden dolayı 6 yıla kadar indirildi. Ayrıca, Ahmed Muntazari’ye verilen din adamlarına özel kıyafeti giymeme cezası 3 yıl ertelendi.

Tahran Milletvekili Mahmud Sadıgi Hakkındaki Gözaltı Kararı Kaldırıldı

Mecliste yaptığı konuşmada Yargı Başkanının yetmişe yakın şahsi banka hesabı olduğunu ileri süren Tahran Milletvekili Mahmud Sadıgi, 25 Kasım Cuma günü Yargı Başkanına yazdığı mektupta bu olaya açıklık getirmesini istemişti. Yargı Başkanı olaya açıklık getirmek yerine eski yargı başkanlarının da farklı hesapları olduğunu söylemekle yetinmiş ve Mahmud Sadıgi hakkında gözaltı kararı çıkarmıştı. 27 Kasım Pazar gecesi polisler Sadıgi’nin evine gelerek kendisini zorla gözaltına almak istemişlerdi. Ancak görevlilere Milletvekillerinin Davranışını Denetleme Kanununa göre bir milletvekili hakkında herhangi bir şikâyetin ilk önce Meclis Başkanlık Divanı’na iletilmesi ve daha sonra davranışlarının Parlamenter görevleri çerçevesinde olmadığı tespit edilirse Vekillerin Davranışını Denetleme Heyetinde konunun ele alınması gerektiğini hatırlatan Sadıgi gözaltı kararına direndi. Sadıgi’nin sosyal medya hesabından kapısında kendisini götürmek için gelen güvenlik güçlerinin olduğunu duyurması üzerine evinin önünde büyük bir kalabalık toplandı. Olaya tepki gösteren milletvekilleri bu hareketi her şeyden önce Parlamentoya ve seçmene karşı yapılmış bir saygısızlık olarak yorumladılar.

Amerikan Senatosu İran’a Yaptırımları Uzatma Kararı Aldı

ABD Temsilciler Meclisinde İran’a yönelik yaptırımların 10 sene uzatılması kararından sonra Senato da İran’a enerji alanında uygulanan yaptırımları onayladı. ABD Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, bu yasanın gereksiz olduğu fakat Senato tarafından alınan kararın Ortak Eylem Planı ile çatışmadığı ileri sürüldü. Senato tarafından onaylanan bu yasanın Başkan Obama tarafından da imzalanması beklenmekte. İran tarafından gelen tepki ise, ABD’nin bu davranışının Nükleer Anlaşmaya aykırı olduğunu yönünde.

İranlı Generalden Suriye Çıkışı

İran Devrim Muhafızları Komutan Yardımcısı General Resul Senayirad, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘‘Türkiye’nin Suriye’deki askeri varlığının Esad hükümranlığına son vermek için’’ olduğuna dair açıklamasını eleştirdi. Senayirad, Türkiye’nin Esad’ı indirecek gücünün olmadığını savundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan daha sonra yaptığı bir konuşmada Fırat Kalkanı operasyonunun herhangi bir ülke veya kişiye yönelik olmadığını, bu harekâtın terör örgütlerini hedef aldığını söyledi.

Kenya’da İki İran Vatandaşı Tutuklandı

Kenya’nın başkenti Nairobi’de İsrail Büyükelçiliği’nin fotoğraflarını çekerek casusluk faaliyetinde bulundukları iddiasıyla iki İranlı gözaltına alındılar. Yapılan açıklamada Sayed Nasrollah Ebrahimi ve Abdolhosein Ghola Safafe’nin İsrail Büyükelçiliğinin fotoğraf ve film kayıtlarını aldıkları ve  suçüstü yakalandıkları söylendi. Ayrıca kullandıkları arabanın da İran Büyükelçiliğine ait olduğu tespit edildi. Yakalanan iki İranlı’nın terör suçuyla yargılanması beklenmektedir. İran Dışişleri ise olaya müdahil olarak yakalanan iki vatandaşının derhal serbest bırakılmasını Kenyalı yetkililerden talep etti. İran Dışişleri Bakanı Kasım Behrami, Sayed Nasrollah Ebrahimi ve Abdolhosein Ghola Safafe’nin İran Adalet Bakanlığı’nda avukat olduklarını söyledi. Ayrıca, Kenya’da bulunma sebeplerinin de hapishanedeki iki İran vatandaşının yasal sürecini takip etmek olduğunu savundu. İran Dışişleri Kenya Büyükelçisini bakanlığa çağırarak durumla ilgili uyarılarda bulundu. Kenya 2013 yılında da Devrim Muhafızlarına bağlı iki İranlı’yı tutuklamış ve 15 sene hapse mahkûm etmişti.

Şeyh İbrahim Zakzaki Serbest Bırakılıyor

Nijerya’daki Şii İslami Hareketin lideri Şeyh İbrahim Zakzaki ve eşininin serbest bırakılması kararı Nijerya Federal Mahkemesi tarafından onaylandı. Zakzaki, 2015 Aralık ayında Şiiler ile Nijerya Ordusu arasındaki çatışmada yaralı olarak tutuklanmıştı.

İran’ın Yemen Üzerinden Afrika’ya Yasadışı Silah Sevkiyatı

İngiltere Merkezli Düşünce Kuruluşu Conflict Armament Research (CAR) tarafından yapılan araştırmada İran’ın Yemen üzerinden Somali’ye silah sevkiyatında bulunduğu ve bu silahları Afrika’daki Şii gruplara ve terör örgütlerine kadar aktardığı  iddia edildi. “The Distribution of Iranian Ammunition in Africa” adlı raporda, Afrika pazarına sürülen İran menşeili silahların ve mühimmatların başta Nijerya olmak üzere, Fildişi Sahilleri, Kenya, Nijer, Sudan, Uganda, Burkino Faso’da bulunduğuna yer verildi. Bu silahlar arasında anti-tank füzeleri, roketatarlar, saldırı tüfekleri, İran yapımı Hoshdar-M sniper tüfekleri bulunmaktadır.

OPEC’ten Sürpriz Karar

30 Kasım 2016 Çarşamba günü Viyana’da yapılan OPEC toplantısında petrol üretimini kısma kararı alındı. OPEC 8 yıldır ilk kez üretim kısıtlaması kararı aldı. Günlük petrol üretimi düzeyi 33,6 milyon olan OPEC üyesi ülkeler Viyana toplantısında alınan karara göre 1 Ocak 2017’den itibaren günlük petrol üretimini 1,2 milyon varil azaltarak 32,4 milyon varil düzeyine çekmeyi kabul ettiler. OPEC dışındaki petrol üreticisi ülkelerin de benzer bir yaklaşımı benimsemeleri öngörülmekte. OPEC dışı üreticilerin üretim düzeylerini 600 bin varil/gün kısmaları bekleniyor. 1 Ocak 2017 tarihinden sonra petrol üretimi 1,8 milyon varil/gün azalacak. Bu rakam kabaca küresel petrol üretiminin %2 düzeyinde azalması anlamına geliyor. Miktar olarak %2’lik azalmanın fiyatlara nasıl etki edeceği konusunda farklı tahminler yapılıyor ancak genel kanı petrol fiyatlarının 50 doları aşıp 60-65 dolar bandına yaklaşacağı yönünde. Önümüzdeki dönemde petrol fiyatlarında meydana gelen artışın İran’ın petrol gelirlerinde 8-10 milyar dolarlık yıllık artışa neden olacağı tahmin ediliyor.

İran Rekabetçilik Endeksinde Gerilerde Kaldı

Dünya Ekonomik Forumu tarafından yıllık olarak hazırlanan Küresel Rekabet Raporu yayımlandı. 138 ekonomiyi kapsayan çalışmada 114 alt gösterge hakkında veriler toplanıyor. Bu 114 gösterge ile ilgili toplanan veriler bazı teknikler kullanılarak 12 değişken elde ediliyor. Her bir ülkenin bu değişkenlerden aldığı skorlar dikkate alınarak bir endeks oluşturuluyor. İran genel rekabetçilik endeksi sıralamasında 134 ülke arasında 76. sırada. Küresel rekabetçilik endeksi hesaplanırken kullanılan 12 değişkenden yabancı yatırımcıların kararına en çok etki edenlerinden bir tanesi “kurumsal sistem” değişkeni. Kurumsal sistem bir ülkedeki hukuk sisteminin iş ve ticaret hayatını ne derece desteklediğini gösteriyor.   Kurumsal sistem bağlamında İran 134 ülke arasında 90. sırada. Diğer bir önemli değişken “altyapı”. Bu değişken hesaplanırken ülkenin; ulaşım, haberleşme, şehirleşme vs. alanlarında altyapısı gibi alt göstergeler dikkate alınıyor. Altyapı alanında İran 134 ülke arasında 63. sırada. Öne çıkan diğer değişkenler ve İran’ın bu değişkenlerden aldığı skorlara göre 134 ülke arasındaki nispi yeri: Makroekonomik Çevre (63), Sağlık ve Birincil Düzey Eğitim (47),  Yüksek Öğrenim (60), Mal Piyasası Etkinliği (111), İş Piyasası Etkinliği (134), Finansal Gelişmişlik (131), Teknoloji ile Uyumluluk (97),  İnovasyon (89) ve Firmaların Sofistikeliği (109).

Dolar Serbest Piyasada İran Riyali Karşısında Değer Kazandı

Küresel piyasalarda yaşanan dalgalanmanın bir neticesi olarak İran’da da ABD doları artış trendinde. Serbest piyasa rakamları özellikle son birkaç haftada bu artışın hızlandığını gösteriyor. 2016 yılının Ağustos-Aralık arası 4 aylık döneminde İran para birimi ABD dolarına göre değer kaybetti. Ağustos-Kasım döneminde İran para biriminde gözlemlenen değer kaybı İran’ın enflasyon performansı ile uyumlu bir şekilde gerçekleşti. Ancak Kasım ayında bu bağlantı koptu ve diğer gelişmekte olan ülkelerde gözlemlenen türbülans İran’da da gözlemlendi. 1 Eylül’de 1 dolar 3567 toman iken bu değer 1 Ekim’de 3586 toman, 1 Kasım’da 3630 toman oldu. Eylül-Ekim arasındaki dönemde İran para biriminde gözlemlenen değer kaybı %0,6 düzeyinde.  Ekim-Kasım arası değer kaybı ise %1,23 seviyesinde gerçekleşti. Dünya genelinde olduğu gibi Kasım ayından itibaren İran para birimi ABD doları karşısında ciddi değer kaybı yaşadı. 1 Aralık itibari ile serbest döviz piyasasında 1 ABD dolarının değeri 3850 toman düzeyine yükseldi. Böylece 1 Kasım-1 Aralık arası dönemde İran para birimi dolar karşısında %6 değer kaybetti.

Para Arzındaki Artış Özel Sektör Kaynaklı

Para piyasalarında, Merkez Bankasınca piyasaya sürülen para (dolaşımdaki para) ile gerçek ve tüzel kişilerin bankalarda tuttukları vadeli ve vadesiz mevduatların toplamı M2 olarak tanımlanıyor: M2=[(dolaşımdaki para) + (toplam mevduat)]. Merkez bankaları dolaşımdaki para miktarına doğrudan etki edebilir. Ancak merkez bankasının ticari bankalardaki vadeli ve vadesiz mevduatlara etki etme gücü nispeten sınırlı. Para arzında meydana gelen artışlar enflasyona neden olma riskine sahip. Şöyle ki: Merkez Bankaları piyasada para miktarını arttırırken bu artışı ekonomik büyüme ile senkronize etmeleri durumunda bu tür genişletici politikalar enflasyona neden olmaz. Ancak para miktarındaki artış oranı ekonomik büyüme oranından fazla ise bu ekstra artış enflasyona neden olabiliyor. 2013 yılında Ruhani iktidara geldiğinde M2 büyüklüğü 5,6 trilyon riyal (158 milyar dolar) düzeyinde iken bugün bu rakam 11 trilyon riyal (244 milyar dolar) düzeyine yükselmiştir ki bu rakam %96’lık bir artış demektir. İran Merkez Bankası Başkanı Veliyullah Seyf M2’de gözlemlenen artışın büyük bir kısmı özel sektördeki aktörlerin (hanehalklarının ve firmaların) bankacılık sistemindeki vadeli ve vadesiz mevduatlarındaki artıştan kaynaklandığını belirtti. Seyf, M2 içerisinde dolaşımdaki kâğıt ve metal paranın (dolaşımdaki para) nispi büyüklüğünün sadece %5 olduğunu ve geriye kalan %95’lik kısmın “bankacılık kesimindeki” mevduat toplamını yansıttığını belirtti.

Diyabet Hastalarının İran Ekonomisine Etkileri

İran Ulusal Sağlık Ekonomisi Akademisi ikinci sekreteri, İran’da 5,4 milyon diyabet hastası bulunduğunu, bu insanların %40’ının kendi hastalığından habersiz olduğunu ve hastalığın hızla yayıldığını açıkladı. Uzmanlara göre diyabetin hızla arttığı İran’da 2040 yılına kadar bu hastalığa yakalanacak kişi sayısının 9 milyondan fazla olacağı öngörülüyor. Hastalıklara yol açan faktörlerin %70’inden fazlasını toplumsal ve ekonomik sorunlar oluşturmakta. Yapılan açıklamalardan, meseleye optimist bakılacak olunsa bile en alt düzeydeki istatistikler dikkate aldığında İran’da 3 milyon 200 bin kişinin diyabet hastası olduğu, ancak bazı verilere göre İran’daki diyabetli hasta sayısının gerçekte 8 milyon olduğu tahmin ediliyor. Diyabet, insanları diğer hastalıklara nazaran 2 ila 6 kat daha fazla yatağa düşürüyor. İran’da her yıl halkın %10’u diyabet sebebiyle hastaneye kaldırılıyor. Bu oran yılda ortalama 640 bin kişiye tekabül etmektedir. Diyabet hastalarının İran ekonomisine maliyetleri ise yılda 3 milyon doları bulmaktadır. İran’da Ulusal Diyabet Raporu oluşturulduğu halde, Sağlık Bakanlığı ile ciddi bir koordine sağlanarak hastalığı önleyici hizmetlerin ve tedavilerin yapılamadığı anlaşılmaktadır.

İran’da AIDS'li 27 Bin Hasta Var

İran AIDS Araştırma Merkezi Müdürü Zahra Bayat Jozani, ülkede 27 bin AIDS hastasının bulunduğunu ve bu sayının en az 5 bininin kadın olduğunun tespit edildiğini söyledi. Bunların dışında birçok Aids hastasının farklı nedenlerle hastalıklarını gizledikleri bilinmektedir.  Aids haberlerine sık rastlanan İran’da, bu hastalığa daha çok sokak kadınlarının ve uyuşturucu madde bağımlılarının sebep olduğu basında yer almaktadır.

İran’ın Batı Azerbaycan Eyaletinde 400 Bin Kişi Varoşlarda Yaşıyor

İran’ın Batı Azerbaycan Eyaleti Kültür ve Sosyal İşler Genel Müdürü Dr. Huşenk Atapur, İran’da varoşlarda yaşayan nüfus bakımından Batı Azerbaycan Eyaletinin altıncı sırada yer aldığını ve her yıl varoşlardaki yaşam alanlarının 20 hektar arttığını açıklamaktadır. Yapılan açıklamalardan, son istatistiklere göre 2500 hektardan fazla arazinin varoşlarda oturanlar için tahsis edildiği İran’ın Batı Azerbaycan Eyaletinde Urumiye, Bukan, Mehabad, Hoy, Piranşehir ve Miyanduab şehirlerinde 400 binden fazla insanın varoşlarda yaşadığı anlaşılmaktadır. İran’ın Batı Azerbaycan Eyaletinde varoş bölgeler, korunaksız bölgeler ve kaçak ikamet edilen bölgeler olmak üzere 3 gruba ayrılan toplumsal yaşam alanlarında, sosyal doku, sosyal yapı ve sosyal işleyiş bakımından birbirlerinden farklı yaşam tarzının olduğu gözlemlenmektedir. İran’da varoşlardaki yaşam ve buna bağlı sosyal problemlerle ilgili haberlerin son dönemde medyadaki sıklığı dikkat çekmektedir

Nevruz’un Ortak Kültür Coğrafyası Genişledi

Nevruz, 12 ülkenin UNESCO’ya ortak başvurusuyla dünyanın somut olmayan kültürel mirası listesine girdi. Nevruz, daha önce 2009 yılında İran, Hindistan, Pakistan, Özbekistan, Kırgızistan, Türkiye ve Azerbaycan gibi ülkeler tarafından UNESCO’ya yapılan ortak başvuruyla UNESCO’nun dünyanın somut olmayan kültürel mirası listesine kaydedilmişti. 2014 yılında Irak, Türkmenistan, Tacikistan, Afganistan, Kazakistan dosyalarını hazırlayıp UNESCO’ya müracaat ederek bu ortak listede yer almak istemişlerdi. Dünya Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması ile ilgili 28 Kasım-2 Aralık 2016 tarihlerinde Etiyopya’nın başkenti Addis Ababa’da yapılan uluslararası toplantıda Nevruz ile ilgili oturumda Irak, Türkmenistan, Tacikistan, Afganistan, Kazakistan’ın başvuruları incelenerek ortak listede yer almaları kabul edildi.