Haftalık Basın Özeti 3-9 Aralık 2016 (13-19 Azer 1395)

Haftalık Basın Özeti 3-9 Aralık 2016 (13-19 Azer 1395)
Yazı boyutunu buradan ayarlayabilirsiniz

ABD’nin Ambargoları 10 Yıl Uzatma Kararına İran’dan Tepkiler Sürüyor

ABD Kongresi’nin Temmuz 1996 yasalaştırdığı ve D’Amato Yasası olarak bilinen Libya-İran Yaptırımları Yasasının 10 yıl daha uzatılmasını öngören yasa tasarısı Temsilciler Meclisi'nin ardından Senato'da da kabul edilerek Beyaz Saray'a gönderildi. Amerika’nın bu kararına İranlı yetkililerden sert tepkiler geldi. Devrim Rehberi Ali Hamenei böylesi bir kararın İran’ın ABD, Çin, Rusya, İngiltere, Fransa ve Almanya’dan oluşan P 5+1 ülkeleriyle 2015 yılında imzaladığı Kapsamlı Ortak Eylem Planı (KOEP) anlaşmasını yok saymak anlamına geleceğini belirtti. Hamenei ayrıca İran’ın bu durum karşısında sessiz kalmayacağı uyarısında da bulundu.  Benzer bir tepki de Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani’den geldi. KOEP’in ihlal edilmesine göz yummayacaklarını ifade eden Ruhani, ABD’ye gerekli cevabın verileceğini belirtti. İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif ise, D’Amato yaptırımlarının kalktığını ancak İran Yaptırımları Planı’nın (ISA) devam ettiğini ve bunun da 31 Aralık 2016’da sona ereceğine vurgu yaptı. Zarif ayrıca, ABD’nin taahhütlerinin aksine hareket etmesinin uluslararası kamuoyunda itibarını sarsacağını öne sürdü. Meclis Başkanı Ali Laricani, ABD Kongresinin bu kararının uluslararası zeminden yoksun olduğunu ve anlaşmalara aykırı olduğunu ifade etti. ABD’den gelen bu hamleye karşın İran’ın, ülkede Amerikan mallarının kullanımını yasaklamaya yönelik bir tasarı hazırlığında olduğu ve Hükümetin nükleer faaliyetlere yeniden başlamak için Parlamentoya bir tasarı sunduğu da gelen haberler arasındadır.

Babek Zencani Hakkındaki İdam Hükmü Onaylandı

Yolsuzluk ve evrakta sahtecilik yaparak devleti 2.8 milyar dolar dolandırmak suçlamasıyla 30 Aralık 2013'te gözaltına alınan İranlı işadamı Babek Zencani ile iki ortağı Mehdi Şems ve Hamid Fellah Herevi, Devrim Mahkemesi tarafından suçlu bulunarak idama mahkûm edilmişlerdi. Yüce Divanın denetlemeden sorumlu yardımcısı Gulam Rıza Ensari, İran’da ‘petrol yolsuzluğu’ diye bilinen davanın baş sanığı olan Zencani'nin idam cezasının 4 Aralık Cumartesi günü onandığını bilgisini paylaştı. Ensari, aynı davada yargılanan Zencani'nin ortakları hakkındaki idam kararlarının ise bozulduğunu belirtti. Ancak Tahran Başsavcısı Abbas Caferi Devletabadi, idam cezası onanan Zencani için kurtuluş yollarının hala mevcut olduğunu ifade etti. Zencani’nin yargılanmasındaki öncelikli amacın zimmetine geçirdiği malları geri almak olduğunu söyleyen Devletabadi, Zencani’nin pişmanlığını dile getirmesi, zimmetindeki paraları ve devlete verdiği maddi zararı telafi etmesi halinde, İslam ceza kanunundaki ‘İslami merhamet’ maddesinden yararlanabileceğini açıkladı

İranlı Beş Bakana Ağır Suçlama

İran Hizbullahı’nın lideri Hüseyin Allah Kerem, sosyal paylaşım sitesi Instagram hesabından yaptığı açıklamada Ruhani hükümetinden beş bakanın evlilik dışı ilişkileri olduğunu ileri sürdü. İran eski İslami İrşat ve Kültür Bakanı Ali Cenneti’nin A.Ç. isimli bir kadınla olan gayrimeşru ilişkisinin istifasına neden olduğunu söyleyen Allah Kerem, casus olduğunu belirttiği bu kadının Ruhani hükümetinden dört bakanla daha ilişkisi olduğunu iddia etti. Allah Kerem daha önce de İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif’i casuslukla itham etmiş ve Devrim Rehberinden Zarif’in azledilmesini istemişti. Ne var ki Allah Kerem Devrim Rehberi’nin uyarısı üzerine Zarif’ten özür dilemek zorunda kalmış ve sosyal medya hesabından Ruhani hükümetinin bakanlarına ilişkin yaptığı açıklamaları da silmişti.

Askeri Sorunlar mı, Ekonomik Sorunlar mı?

Devrim Muhafızları Ordusu Hava Kuvvetleri Komutanı Emir Ali Hacızade, İmam Hüseyin Üniversitesi’nde Öğrenci Günü vesilesiyle düzenlenen törene katıldı. Almış oldukları önlemler sayesinde yaptırımları ve diğer sorunları aştıklarını ifade eden Hacızade, bu tedbirlerin eksik uygulandığı siyasi, kültürel ve ekonomik alanlarda ise bazı sorunların devam ettiğini öne sürdü. Askeri alanda sorunları aştıklarını ve kendi kendilerine yettiklerini vurgulayan Hacızade, buna örnek olarak balistik füze üretimindeki başarılarını gösterdi. Ekonomik sorunları çözmenin savunma ve güvenlik sorunlarını çözmekten çok daha kolay olduğunu iddia eden Hava Kuvvetleri Komutanı “Eğer şehitlere borçlu kalmak istemiyorsak ayaklarımızı Devrim üzerine sabit kılalım ve sorunlara göğüs gerelim. Bunu yapabilmek için inanmamız yeterlidir” dedi.

Hamenei ve Ruhani’den Karşılıklı Salvolar

Amerikan Kongresinin İran Yaptırımları Planını (ISA) uzatma kararı İran içerisinde de tartışmalara neden oldu. Cumhurbaşkanı Ruhani’nin müzakerelerin her aşamasında Devrim Rehberi Ali Hamenei ile istişare ettiklerini  belirtmesine rağmen Hamenei hükümetin Nükleer Anlaşmada acele ederek gafil avlandığını öne sürdü. Hamenei ayrıca, anlaşmanın ayrıntılarına müdahale etmediğini, sadece genel görüşlerini ortaya koyduğunu ve kırmızı çizgilere vurgu yaptığını ifade etti. Bunun üzerine Cumhurbaşkanı, Devrim Rehberi ile istişare etmeden hiçbir adım atmadıklarını söyledi.

Ali Mutahhari: Ev Hapsi Sorunu Bir an Önce Çözülmelidir

Meclis İkinci Başkanvekili Ali Mutahhari 6 Aralık Salı günü Öğrenci Günü vesilesiyle Emir Kebir Üniversitesi’nde düzenlenen törende önemli açıklamalarda bulundu. Mutahhari, bir öğrencinin 2009 olaylarındaki sorumluluklarından ötürü ev hapsine mahkûm edilen dönemin cumhurbaşkanı adayları Mir Hüseyin Musevi ve Mehdi Kerrubi’nin cezalarının ne zaman kaldırılacağını sorması üzerine Mutahhari cevaben bu meselenin bir an önce halledilmesi gerektiğini belirtti. Mutahhari, İran toplumunun büyük kısmında da bu yönde bir beklentinin hakim olduğunu sözlerine ekledi. Meclis İkinci Başkanvekili, bazı yetkililerin Musevi ve Kerrubi’nin özür dilemeden ve tövbe etmeden serbest bırakılmalarının, düzenin ve Rehberlik makamının itibarını sarsacağına ilişkin görüşlerini de hatırlattı.  Bazı öğrenciler Mutahhari’den bu konuya özel bir ilgi göstermesi talebinde bulundular. Mutahhari ise milletvekilleri olarak Devrim Rehberi ve cezalı isimlerle görüşüp milli birliğin önündeki bu engeli kaldırmakta kararlı olduklarını ifade etti. Yargı Başkan Yardımcısı Muhsin Ejei de 6 Aralık Salı günü Tahran Üniversitesi’nde düzenlenen Öğrenci Günü töreninde aynı konuya değindi. Ejei ev hapsinde olanların durumuna ilişkin soruya verdiği cevapta şu görüşlerini paylaştı: “Milli Güvenlik Yüksek Konseyi (MGYK) 2009 yılında bu kişilerin ev hapsi cezasını ve yargılanmamalarını onaylamıştı. Bu hüküm şimdiye kadar geçerliliğini korumuştur. Ancak MGYK kararını değiştirmek istiyorsa, adli makamlar bu isimleri yargılamaya hazırdır”.

Yargı Başkanının Kardeşi Hakkında Ferman

6 Aralık Salı günü Tahran Üniversitesi’nde düzenlenen Öğrenci Günü töreninde konuşan Yargıtay Başkan Yardımcısı Muhsin Ejei, Yargı Başkanı Sadık Amoli Laricani’nin, kardeşinin dosyalarının araştırılması için Başsavcı’ya talimat verdiğini söyledi. Uzun yıllar İran Yargı Gücü Başkanlığında İnsan Hakları ve Uluslararası İlişkiler Daire Başkanlığını yürütmüş olan Yargı Başkanı Sadık Laricani’nin kardeşi Muhammed Cevad Laricani, geçtiğimiz yıllarda muhalefet tarafından ‘spekülasyon ve devlet malını kötüye kullanmak’, Tahran yakınlarındaki Veramin halkının ‘tarım mahsullerini yok etmek’ ve oradaki ‘342 hektar araziyi gasp etmekle’ suçlanmıştı. Ancak şu ana kadar bu suçlamalar ispatlanmamıştır. Babek Zencani’nin dosyası dâhil birçok konuda sorularla muhatap olduklarının vurgulayan Ejei, yargı makamlarına yöneltilen eleştirilere değindi. Ejei, yargıya yapılan ağır saldırıların sebeplerinden biri olarak yargının ekonomi, siyasi, casusluk ve güvenlik alanlarında suça karışanlarla mücadele edebilecek güçte olmasını gösterdi. Cevat Laricani olayının sürekli gündemde tutulduğuna değinen Ejeni, bizzat Yargı Başkanının kardeşinin dosyalarının aydınlatılması için talimat verdiğini hatırlattı. Yargı Başkanının, sahibi olduğu iddia edilen yetmişe yakın şahsi banka hesabı konusunu kendisinden açıklamasını isteyen Tahran Milletvekili Mahmut Sadıgi’nin sorularına cevap vermemiş olmasına ilişkin tartışmalar ise devam etmektedir.

Besic Teşkilatına Yeni Başkan Atandı

Devrim Rehberi Ali Hamenei Tuğgeneral Gulam Hüseyin Gaybperver’i ‘Besic Teşkilatı Başkanı ve Devrim Muhafızları Ordu (DMO) Komutanının Besic Teşkilatı’ndan Sorumlu Vekili’ olarak atadı. Tuğgeneral Gulam Hüseyin Gaybperver, daha önce ‘İmam Hüseyin Karargahı’ komutanlığını yürütmüştü. Kara Kuvvetleri Komutanlığının eğitim bölümünde de görev yapmış olan Gaybperver, yaklaşık 11 yıl Fars eyaleti Fecr Ordusu komutanlığı yapmıştır.  Ortadoğu’daki bu kaotik durum düşünüldüğünde İran’da olası herhangi bir halk hareketinin kontrol altına alınmasında Besic Teşkilatı’nın önemli bir rol oynayacağı hesaba katılarak DMO’nun üst düzey komutanlarından birinin bu göreve getirilmiş olması manidardır.

İran’dan ABD Tasarısına İlişkin BM’ye Resmi Tepki

İran, Amerikan Kongresinden İran’a yönelik yaptırımların uzatılmasına ilişkin geçen yasaya ilk resmi tepki olarak BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun’a mektup gönderdi. İran tarafından BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun’a gönderilen mektupta, ABD’nin ISA yasasının KOEP’e aykırı olduğu vurgulandı ve yakın zamanda düzenlenecek olan Güvenlik Konseyi’nde konunun incelenmesi talebinde bulunuldu. Birleşmiş Milletler İran Daimi Temsilcisi Gulam Ali Hoşru, bu tasarının ABD’nin taahhütlerine ve KOEP’e aykırı olduğunu vurguladı. 4 Aralık Pazar günü mecliste konuşan Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani de bu yasanın KOEP’e aykırı olduğunu ve bu ihlale göz yummayacaklarını belirtmişti. Bunun üzerine 8 Aralık Çarşamba günü Hasan Ruhani başkanlığında KOEP Anlaşmasını Denetleme Heyeti ve Milli Güvenlik Yüksek Konseyi bir toplantı gerçekleştirdi. Toplantıya Cumhurbaşkanı, Meclis Başkanı, Dışişleri Bakanı, Savunma Bakanı, Milli Güvenlik Yüksek Konseyi Sekreteri ve Devrim Rehberinin Temsilcisi, Enerji ve Atom Kurumu Başkanı katıldılar. Amerika’nın tavrına karşılık nasıl bir yol izleneceğinin ele alındığı toplantı sonunda söz konusu hamleye uygun bir şekilde karşılık verilmesi kararlaştırıldı. Denetleme Heyeti konunun takip edilmesi için gelecek hafta tekrar toplanacaktır.

Mahmut Sadıgi: Yargıtay, Hesaplarının İşleyişine Dair Raporu Sayıştay’a Versin

8 Aralık Çarşamba günü Öğrenci Günü vesilesiyle Şiraz Üniversitesi’nde düzenlenen ‘’Hukukun Üstünlüğü ve Siyasi Özgürlükler’’ oturumuna katılan Tahran Milletvekili Mahmut Sadıgi, Yargıtay’ın yargı hesaplarının işleyişine ilişkin raporu Sayıştay’a vermesi gerektiğini söyledi. Sadıgi, geçtiğimiz ay Yargı Başkanından yargının hesabından kendi hesabına milyarca tümen aktardığı yönünde çıkan iddialara cevap vermesini ve yargının son beş yıldaki hesaplarını açıklamasını istemişti. Bu isteğe Yargı Başkanı tarafından sert tepki gösterilmiş ve Tahran Savcısı Sadıgi’nin gözaltına alınması talimatını vermişti. Konuşmasında Sayıştay’dan bu harcamalara ilişkin raporu istediğini belirten Sadıgi, yargıya ayrılan bütçenin nerede ve nasıl harcandığını bilmek istediklerini belirtti.

Körfez İşbirliği Teşkilatı’ndan İran’a Uyarı

Körfez İşbirliği Teşkilatı üyeleri Suudi Arabistan’ın öncülüğünde Bahreyn’in başkenti Manama’da bir araya geldi. Toplantıda Körfez ülkeleri arasında iktisadi, savunma, askeri, güvenlik ve siyasi alanlarda iş birliğinin derinleştirilmesine yönelik somut adımlar atılmasına yönelik kararlar alındı. Bu toplantıya İngiltere Başbakanı Theresa May de katıldı. May konuşmasında ‘‘Körfez’in güvenliği, İngiltere’nin güvenliğidir’’ diyerek ‘İngiltere Körfez bölgesine geri dönüş mü yapıyor?’ sorusunu akıllara getirdi. Ayrıca bu toplantıda Körfez ülkelerinin, İran’ın bölgedeki yayılmacılığına dair daha sert bir duruş sergilemesi gerekliliğine vurgu yapılmıştır. Körfez devletleri ve İngiltere, İran’ın bölgedeki yayılmacı faaliyetlerini kınamış ve İran’ın bölgede istikrarsızlık ortamı oluşturmaya yönelik politikalarına bir an önce son vermesi gerektiği bildirilmiştir.

Suudi Arabistan’da İran’a Casusluk Davası Sonuçlandı

Aralarında profesör, banker, doktor ve din adamlarının bulunduğu 32 kişi Suudi Arabistan’ın ulusal güvenlik bilgilerini İran’a sızdırmakla yargılanıyordu. Suudi yetkilileri 2013 yılında İran’a ajanlık yaptığı iddiasıyla 32 kişiyi gözaltına alıp hapse atmıştı. Suudi Ceza Mahkemesi tarafından görülen davada aralarında İran ve Afgan vatandaşlarının da yer aldığı toplam 32 sanıktan 15’inin idamı onaylandı. Diğer sanıklardan 2’si beraat etmiş ve 15’i ise çeşitli hapis cezalarına çarptırılmıştır. Suudi makamlar tarafından gözaltına alınan sanıklar Suudi Savunma ve İçişleri Bakanlığında görev aldıkları, bu kişilerin casusluk ağı kurarak elde ettikleri hassas bilgileri (savunma, güvenlik ve askeri) İran’a aktararak, Suudi Arabistan’ın ekonomik çıkarlarını zedeledikleri ve ülke içerisindeki mezhepçi gerilimleri tırmandırdıkları iddiasıyla yargılanmışlardı. Davada ayrıca, bu kişilerin Suudi Arabistan’ın Şii azınlıkların yaşadığı Katif bölgesinde ayaklanma hazırlığında oldukları, bölge halkından bilgi toplayarak İran’a bilgi sızdırdıkları iddianamede yer almaktadır. İran Dışişleri Sözcüsü Behram Kasımi, Suudi Arabistan’da İranlıların ajanlık faaliyetinin doğru olmadığını ve bu tip iddiaların asılsız ve politik bir karar olduğunu savundu. Suudi Arabistan 2011 ve 2013 yıllarında Şiilerin yaşadığı Katif bölgesinde çıkan ayaklanmadan İran’ı sorumlu tutup, Şii din adamı Ayetullah en-Nemr’i idam etmişti.

Suriye’de Türk Askerine Yapılan Saldırıda İran İHA’sı İddiaları

Suriye’nin kuzeyindeki El Bab bölgesinde 24 Kasım’da Türk askerlerine yapılan hava saldırısı sonucu 4 asker şehit olmuş 10 askerimiz yaralanmıştı.  TSK, bu saldırının Suriye rejiminin hava kuvvetleri tarafından yapıldığına dair bir açıklama yayınladı. Ancak bazı haberlere göre saldırının İran menşeili silahlı İHA tarafından yapıldığı iddia edilmektedir. İddialara göre, İran yapımı İHA yer tespitinde bulunarak koordinatları rejime aktarmış, Türk askerine yönelik saldırı ise rejime ait L-39 Albatros tarafından gerçekleştirilmiştir.

Dışişleri Bakan’ı Cevat Zarif’in Asya Ziyareti

Dışişleri Bakanı Cevat Zarif Asya ziyareti kapsamında Hindistan, Çin ve Japonya’da temaslarda bulundu. Zarif’in Asya ziyaretinde kendisine şirket temsilcileri, araştırma-geliştirme merkezinden üyeler eşlik etti. Zarif, Hindistan ziyaretinin ilk bölümünde 6. ‘Asya’nın Kalbi’ Konferansında bir konuşma yaptı. Zarif, konuşmasında ABD’nin Afganistan ve Irak işgalinin bölgede terörizmi ortaya çıkardığını savundu. Zarif, sözlerinin devamında yabancı güçlerin bölgede terör örgütlerinin genişlemesine yol açtığını söyledi.  Dışişleri Bakanı Zarif, Hindistan ziyaretinde Afganistan Devlet Başkanı Eşref Gani ve Kırgız Dışişleri Bakanı Abdyldaev Erlan Bekeshov ile görüştü. Bu görüşmelerde terörle mücadele, güvenlik, ekonomik ve siyasi ilişkilerin geliştirilmesinin gerekliliğinin altını çizdi. Cevad Zarif Hindistan ziyaretinden sonra Çin’e gitti. Çin ziyaretinde mevkidaşı Wang Yi ile görüşen Zarif, İran’ın Şangay İşbirliği Örgütü’ne yönelik tam üyelik sürecine değindi. Zarif, Çin’in İran için stratejik bir müttefik olduğunu ve iki ülke arasında uluslararası siyasette ortak vizyonların olduğunu söyledi. Pekin Üniversitesinde bir konuşma yapan Zarif; İran, Çin ve Afganistan arasındaki yakın ilişkilere vurgu yaparak, üç ülke arasındaki akademik ve kültürel iş birliğinin terörizm ve radikalizmle mücadelede etkili olabileceğini savundu. Zarif’in üçüncü durağı Japonya oldu. Zarif, Japonya ziyareti kapsamında mevkidaşı Fumio Kishida ile görüştü. İkili arasında bankacılık sektöründe iş birliği ve ekonomik ilişkilerin artırılmasına yönelik kararlar alındı. Zarif, Nükleer Anlaşma öncesinde ve sonrasında Japonya’nın yapıcı bir rol oynadığını vurguladı ve Japonya Dışişleri Bakan Fumio Kishida ise KOEP Anlaşmasını desteklediklerini dile getirdi.

İran ve ABD Arasındaki Yaptırım Krizi Büyüyor

Donald Trump’ın ABD başkanlık seçim sürecinde başkan olması durumunda İran ile yapılan Nükleer Anlaşmayı yırtacağına dair açıklamalarda bulunması İran’ı rahatsız etmişti. Bu açıdan CIA Direktörü John Brennan ve İngiltere Başbakanı Theresa May, Donald Trump’a uyarılarda bulundu. Brennan, İran ile yapılan anlaşmadan cayılması felaket olur dedi. Theresa May ise Nükleer Anlaşmanın gerekliliğini vurguladı ve İran ile nükleer anlaşma imzalayarak nükleer silah üretme konusunda tehdidi azalttıklarını ifade etti. İran tarafından yapılan açıklamada ise Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ABD’nin Nükleer Anlaşmayı yırtmasına müsaade etmeyeceklerini söyledi. KOEP Anlaşmasının ABD’nin tasarrufunda olmadığını belirten Ruhani, ABD’nin yaptırımları uzatarak anlaşmayı ihlal ettiğini ifade etti.

Bonab Belediyesinde Tutuklamalara Devam Ediliyor

İran’ın Doğu Azerbaycan Eyaletinin Bonab Belediyesindeki tutuklamalarla ilgili haberler bir süredir İran basınında yer almaktadır. Geçen ay, Bonab Belediyesi Meclis Üyelerinden bazıları ve bir belediye çalışanı tutuklanmıştı.  Daha önce de belediyenin 6 çalışanı ve Belediye Başkan yardımcısının tutuklandığı basına yansımıştı. Tutuklananların rüşvet ve yolsuzluk suçlarına karıştıkları iddia edilmekte ve dosyaları incelenmektedir. Tutuklananlardan birisinin de belediye başkanının önceki hukuk müşaviri olduğu bilinmektedir. Geçen hafta içinde Bonab Belediye Başkanı, Belediye Meclis Üyesi ve iki çalışanı daha tutuklandı. Bonab Belediye Başkanı, 7 Mart 2015 tarihinde oy çokluğu ile seçilmişti. Son tutuklamalarla bugüne kadar gözaltına alınan ve hakkında soruşturma dosyası açılan kişi sayısı 18’e çıkmıştır. Bunlardan biri Belediye Başkan Yardımcısı, biri Meclis Üyesi, 10’u belediye çalışanı, 5 kişi de olaya karışan başka şahıslardır. Bonab Belediye Başkanının tutuklanması hakkında Bonab Kaymakamı Veli Ferecullahi yaptığı açıklamada, konunun karışık olduğunu ve kendisinin de ancak söylenenler kadar bilgisinin olduğunu dile getirmiştir.

İran’da Trafik Kazaları

İran Sağlık Bakanı İreç Harirçi’nin İran’daki ölümlü trafik kazaları hakkındaki açıklamaları kaygı verici boyuttadır.  Bu açıklamalarda; 2015 yılında İran’da trafik kazalarında 18 bin kişinin öldüğü ve 200 binden fazla insanın yaralandığı ve sakatlandığı, her hafta yaklaşık 400 ila 500 kişinin trafik kazalarında hayatını kaybettiği yer almaktadır. Trafik kazalarında ölenlerin sayısının İran’da Aids, Tüberküloz ve Sıtma hastalıklarından ölenlerin toplamından daha fazla olduğu anlaşılmaktadır. Kaza sonucu ölümlerde erkeklerin sayısının kadınlardan iki kat daha fazla olduğu, doğal olmayan ölümlerin % 50’sine trafik kazalarının sebep olduğu ve ölümlü trafik kazlarında dünyada 8. sırada yer alan İran’da, Sağlık Bakanlığının yaptığı açıklamalarda trafik kazaları ile ilgili yasal boşlukların olduğu ve bunun Meclis tarafından giderilmesi gerektiği dikkat çekmektedir. Ayrıca trafik kazalarında en çok çarpma, düşme, şiddet ve benzer sebeplerle can kaybının olduğu, kazaların daha çok aşırı hız sebebiyle gerçekleştiği ve ölümlerin ise %40 ila %70’nin emniyet kemeri, çocuk koltuğu ve kask kullanılmamasından meydana geldiği tespit edilmiştir. Bu da İran ve toplum için ruhi, psikolojik, sosyal ve iktisadi problemler meydana getirmektedir. Trafik kazalarının azaltılamaması ve önlenememesi hastanelerdeki tedavi süreçlerini ve giderlerini de etkilemektedir.

İran İstatistik Kurumu’ndan İlginç Rapor

İran İstatistik Kurumunu İran’da 15 yaş ve üzeri kişilerin sosyal aktivitelerini mercek altına alan ve ailelerin kültürel durumunu ortaya koyan bir araştırmanın sonuçlarını yayınlandı. Bu verilerine göre şöyle bir tablo ortaya çıkmaktadır: Bir yıl içerisinde nüfusun yalnızca %4’ünün tiyatroya gittiği ve %13,4’ünün sürekli sigara içtiği görülmektedir. Çoğunluğu okuryazar ve 15 yaşın üzerinde olan 48.754.000 kişi üzerinde yapılan araştırmada, nüfusun %53,2’sine tekabül eden 25.679.000 kişinin 2014 yılında ders kitabı dışında kitabı bulunduğu ve %47’ye tekabül eden 23.073.000 kişinin ders kitabının dışında kitabı bulunmadığı ortaya konulmaktadır. Ders kitabının dışında kitabı olan kişilerin %33,5’inin haftada bir saatten daha az, %37,2’sinin bir-iki saat ve geri kalan %29,3’ünün üç saatten fazla kitap okuduğu tespit edilmiştir. Sonuçlar, 15 yaşın üzerinde %38’e tekabül eden okuryazar 18.580.000 kişinin gazete okuduğunu ve %62’ye tekabül eden 30.162.000 kişinin gazete okumadığını göstermektedir. İran İstatistik Kurumunun verilerinden okur-yazar olsun veya olmasın 15 yaş üzeri %14’e tekabül eden 8.303.000 kişinin son bir yıl içinde sinemaya gittikleri görülmektedir. Ayrıca %4’e tekabül eden 23.185.000 kişinin geçen yıl tiyatroya gittiği, %96’ya tekabül eden 56.336.000 kişinin tiyatroya gitmediği görülmektedir. Ayrıca yaklaşık %45’e tekabül eden 26.280.000 kişinin spor yaptıkları, %55’e tekabül eden 33.380.000 kişinin spor yapmadıkları gözlemlenmektedir. %71,8’e tekabül eden 42.098.000 kişinin müzik dinlediği ve %28,2’ye tekabül eden 16.556.000 kişinin müzik dinlemediği ortaya çıkmaktadır. Araştırma sonuçlarına göre %87’ye tekabül eden 51.000.000 insanın sadaka verdiği ve hayır işi yaptığı görülmüştür. Bunun yanında bu nüfusun %13,4’nin her gün aralıksız sigara içtiği ve %6’sının da nargile kullandığı ortaya çıkmıştır.

Tahran’daki Fare Sorunu

Tahran Belediye Meclisi Çevre Komisyonu Başkanı Mohammed Haqanai, başkentte farelerin sayısının artmasından duyduğu sıkıntıyı dile getirdi. Tahran’da fareler daha çok deliklerde, rutubetli karanlık çukurlarda ve yiyecek bulabilecekleri yerlerde yaşamaktadır ve genelde de günlük yiyeceklerini temin etmek için dışarı çıkmaktadırlar. Bu ve benzeri yerler farelerin çoğalmasına önemli ölçüde yataklık etmektedir ve bir çift fare yılda 700 ila 800 fare doğurmaktadır. 1 milyon 400 bin fare bulunan Tahran’da halk bu durumdan rahatsız ve şikâyetçidir. Bu rahatsızlıkların ve şikâyetlerin önüne geçmek için Tahran Belediye Meclisi Çevre Komisyonu Başkanı, farelerin çöplerden beslendiği için Tahran Belediyesinin dereleri ve su kanallarını daha dikkatli ve daha özenli temizlemesi gerektiğini belirtmiştir.

İran’da Yılda 15 Bin Doktora Mezunu İşsizler Ordusuna Katılıyor

Üniversite mezunu işsizlerin sayısının ciddi boyutlara ulaştığı haberlerinin yayınlandığı İran’da, şu günlerde yılda 15 bin doktora mezununun işsizler ordusuna katıldığı dile getirilmektedir. İran’da 1980’li ve 90’lı yıllara kadar üniversite mezunlarının iş bulma konusunda önemli bir problemi yoktu ve hatta lise mezunları bile kolaylıkla bir işe girip çalışmaktaydılar. Ama bugün şartlar tamamen değişmiştir ve üniversite mezunlarının ve hatta doktora yapanların bile iş piyasasına girmek için çok çaba göstermeleri gerektiği ifade edilmektedir. İran’da 1980’li yıllarda bir anda doğumun artmasının ve bunların 2000’li yıllardan itibaren bir işte çalışma yaşına gelmiş olmalarının, iş sektörünün plansız ve zayıf gelişmesinin, iflasların ve işten çıkarmaların, bazı alanlarda yeni teknolojilerden yararlanamamanın, üniversite mezunlarının sayısında gözle görülür artış olmasının ve bunların mevcut koşullarda var olan iş konusunda tercihlerinin ve zevklerinin farklı olmasının, bugünkü iş sektörüne direkt olarak olumsuz etki ettiği anlaşılmaktadır. Üniversite mezunlarının, özellikle de kadın üniversite mezunlarının iş bulma konusunda sıkıntılarının bulunduğu, bundan dolayı birçok üniversite mezununun İran’dan ayrılmak zorunda kaldığı ve bunun beyin göçüne sebep olduğu İran’da uzun yıllarını perde arkasında öğrenim görerek geçiren gençlerin uygulamalı işlerdeki beceri eksikliği de işsizliğin diğer bir önemli sebebi olarak görülmektedir.

Para Biriminin Tekleştirilmesi

İran’da tümen ve riyal olmak üzere iki çeşit para birimi kullanılmaktaydı. 8 Aralık Perşembe günü resmi para birimi riyalin tümene dönüştürülmesini amaçlayan tasarı Bakanlar Kurulu tarafından kabul edildi. Bu tasarının uygulamaya geçmesi için önce Meclis ve ardından da Koruyucular Konseyi  tarafından onaylanması gerekiyor. Tasarıya göre 1 tümen 10 riyale eşit sayılacak. Riyalin tümene dönüştürülmesi aslında riyalin bir sıfır atılmasına eş değer bir uygulama. Daha önce de riyalden 3 ya da 4 sıfırın atılmasının ekonomiye faydalı olacağı konusunda açıklamalar yapılmıştı ancak İran Merkez Bankası Başkanı Veliyullah Seyf bu uygulamanın hedefinin halk ile devlet arasındaki para birimi farklılığının ortadan kalkması olduğunu belirtti. Buna ek olarak bu uygulama ile riyalin yabancı paralar karşısında güç kazanması muhtemeldir. Nitekim, Ruhani'nin bu hamlesinin 2005 yılında Erdoğan'ın TL'den 6 sıfır atma uygulamasına benzer bir strateji olduğu söylenebilir.  

İran'a Uygulanan Yaptırımların 10 yıl Uzatılması

Beyaz Saray Sözcüsü Eric Schultz, ABD Başkanı Barack Obama’nın, ABD Kongresinden geçen ve ABD'nin İran’a uyguladığı enerji alanındaki belirli yaptırımları içeren 'İran Yaptırımlar Yasası'nın 10 yıl daha geçerli olmasını sağlayacak yasa tasarını imzalayacağını açıklamasının ardından İran tarafından açıklamalar gecikmeden geldi. Pazar günü mecliste konuyla ilgili açıklama yapan Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani "İran Yaptırımlar Yasası'nın geçerliliğinin 10 yıl daha uzatılmasının Nükleer Anlaşma'yı ihlal eden bir hamle olduğunu, anlaşmayı bozan tarafın asla İran olmayacağını ve bu tasarı kabul edildiği takdirde İran'ın gereken cevabı vereceğini belirtti. İran Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Ali Ekber Salihi, anlaşmanın ihlali halinde İran'ın tepkisinin kararlı ve sert olacağını, bu uzatma kararının anlaşmaya uygun olmadığını ve bir an önce bu tasarının onaylanmasından vazgeçilmesi gerektiğini vurguladı. Merkez Bankası Başkanı Veliyullah Seyf de ABD'nin İran'a karşı devam eden baskıcı davranışının sebebinin İran'ın uluslararası piyasaya açılmasının ABD'ye herhangi bir fayda sağlamamasının olduğunun altını çizdi. Son olarak ise İran Meclisi Sözcüsü Ali Laricani ise Nükleer Anlaşma'nın ihlal edildiğinde alınması gereken tedbirlere karar vermek ve Amerika tarafından yapılan hamleleri izleyen ve karşı hamleler ya da gerekli şikayetlerin yapılması ile sorumlu bir nükleer konsey kurulması önerisinde bulundu ve meclisin ve anlaşmanın ihlal konusundaki tavırlarının oldukça net olduğunu sözlerine ekledi.

İran'ın Yabancı Firmalarla Yaptığı Anlaşmalar Artıyor

İran Güney Koreli endüstri devi Hyundai Şirketi ile teslimatlarının 2018 yılı itibariyle başlayacağı 10 ultra büyük konteynır gemisinin yapılması için  650 milyon dolar değerinde bir anlaşma imzaladı.  Bunun yanı sıra bir Fransız şirketi olan Faurecia ile 2 İran şirketi arasında da ortak iş birliği anlaşmaları imzalandı. Bu anlaşmalar İran'a yeni araç parçalarının üretilmesini ve artan hava kirliliğine bir çözüm olarak son teknoloji emisyon sistemlerinin getirilmesini hedefliyor. İran Khodro Şirketi ve Peugeot arasında bu yaz imzalanan iş birliği anlaşması ile Peugeot araçların üretimine uzun bir aradan sonra 207i ile başlanılacak. Bir Rus şirketi olan Almaz-Antey ile İran Şiraz Elektronik Endüstrisi de uçak seyir sisteminin geliştirilmesini hedefleyen uçak navigasyon sistemi konusunda bir iş birliği anlaşması imzaladı. İran piyasasına giren yabancı şirketlerin sayısının ve yapılan iş birliklerinin artması İran ekonomisi ve kalkınma açısından büyük önem taşımakta. Hem istihdam açısından iş olanaklarının artması hem de ülkenin ihtiyacı olan yatırımların yabancı şirketler ile ortaklaşa daha çabuk bir sürede yapılması İran ekonomisine biraz toparlanma getirebilir. Ayrıca İran Ulusal Petrol Şirketi CEO'su Ali Kardor'un açıklamalarına göre, İran 2017 yılı başlarında petrol projelerini uluslararası ihaleler ile yabancı şirketlere sunacak. Bu hamle ile de İran'daki yabancı yatırımcıların artması hedefleniyor.