Haftalık Şii Basın Özeti Sayı-7 (15-21 Şubat 2020)

Haftalık Şii Basın Özeti Sayı-7 (15-21 Şubat 2020)
Yazı boyutunu buradan ayarlayabilirsiniz

Süleymani Sonrası İran’ın Hamenei’nin İtibarını Kurtarma Hamleleri

İran resmî haber ajansı IRNA’nın verdiği bilgilere göre Irak ve İran Dışişleri bakanlarının 16 Şubat’ta Münih’te gerçekleştirdiği toplantıdan bir gün sonra Iraklı Başsavcı Zari Cabir Ferhud, Kasım Süleymani ve el-Mühendis’in öldürülmesine ilişkin hukuki boyutları görüşmek üzere İran’a gitti. İran yönetimi Süleymani’nin ölümüne verilen tepkileri karşılamakta yetersiz kaldığı düşüncesi ile Hamenei’nin itibarını zedelememek adına Irak ile ortak kurulacak bir komite ile uluslararası arenada ABD’yi dava etmeye hazırlanıyor. Iraklı uluslararası hukuk uzmanı Sami Muhammed “Hukuka başvurmanın her zaman kaba kuvvete başvurmaktan daha iyi olduğunu” belirtti. Öte yandan Muhammed, açılacak herhangi bir davada İran’ın kaybeden olabileceğinin, ABD’nin Süleymani’nin Amerikan üslerini ve çıkarlarını hedef aldığına yönelik kanıtlarının bulunduğunun da altını çizdi.

Le Monde’den Iraklı Göstericiler Hakkında Açıklamalar

Fransız Le Monde gazetesinden muhabir Helen Salon imzası ile 16 Şubat Pazar günü yayımlanan haberde, Nasıriye şehrinin Hububiye meydanında Iraklı göstericiler tarafından kurulan çadırlar protestoların kalesi olarak nitelendi. Irak’ta son dört buçuk aydır etkili olan sivil itaatsizlik sahnelerinin yansıtıldığı belirtilen haberde protestolar sonucu “şehit” olan 170 kişinin fotoğraflarının yer aldığı çadırların son zamanlarda yerini tuğladan yapılmış barınaklara bıraktığına yer verildi. Nasıriye kentinin Saddam Hüseyin’a karşı gerçekleşen Şii ayaklanmasının başladığı şehir olduğunu hatırlatan muhabir, iktidar partisinin eğitim kurumlarını dahi kapatan eylemlere karşı direndiğini vurguladı. Eylemcilerden Naser (30) “Şehitlerimizin kanına vefamızdan, yapılan siyasi hatalara karşı duyduğumuz öfkemizden ve mezhepçiliği reddedişimizden ötürü gösterilerden vazgeçmeyeceğiz.” şeklinde konuştu.

Şirazi: Düşmanın Planlarına Karşı Seçimlere Geniş Katılım Sağlanmalı

İranlı dinî lider Ayetullah Mekarim el-Şirazi, Kum şehrindeki Mescid-i Azam’da yaptığı açıklamada “Ülkenin maruz bırakıldığı yüksek fiyatlar, genç nüfusun işsizlik oranları, gençlerin evlenmesinin önündeki engeller ve konut yetersizliği gibi problemlere rağmen İran halkı, düşmanın oyunlarını bozmak için seçimlere katılmaya büyük ehemmiyet göstermelidir. Düşmanın İran ve halkına eşi benzeri görülmemiş yaptırımlar uyguladığının, yaklaşan parlamento seçimlerinde oluşacak düşük katılımın ise düşmana daha büyük yaptırımlar uygulamak için fırsat vereceğini vurgulayan Şirazi, vatandaşları seçimlere kapsamlı bir şekilde katılmaya çağırdı. Şirazi, seçimlerde oluşacak katılımın ekonomik sorunların üstesinden gelmek için bir fırsat olacağını vurguladı.

Amerikalı Araştırmacıdan İran Milis Güçleriyle İlgili Kritik İddia

Amerikalı araştırmacı ve Rogers Üniversitesinde Siyaset Bilimi profesörü Eric Davis, barışçıl göstericilerin öldürülmesinin sorumluluğunu üstlenmeleri için Iraklı yetkilileri suçlayan bir saldırı başlattı. Davis yaptığı açıklamada “Bu gençlerin İranlı milisler tarafından öldürülmesine izin veren Iraklı politikacılar, uluslararası toplumdan yetkililerle nasıl buluşabilir ve Irak'ın demokratik bir ülke olduğunu iddia edebilir?” ifadelerine yer verdi. Ayrıca dünyanın Iraklı politikacıların bu masum insanların öldürülmesinden sorumlu olduğunu ve Irak'ta demokrasinin olmadığını vurguladı. Davis, Irak halkı için İranlı milislerce servetlerinin çalınmasını nasıl durduracaklarının önemli bir soru olduğunu, Irak halkının zenginliğinin çalınmasının dinle (İslam) hiçbir ilgisi olmadığını vurguladı. İran destekli milislerin, Irak halkından para çalma isteklerine boyun eğmeyen herhangi bir protestocuyu hatta bir çocuğu bile gördüklerinde vurduklarını ifade etti. Amerikalı araştırmacı Eric Davis daha önce Irak'ı ziyaret edip çeşitli politik ve ekonomik seminerlere katılmıştı.

Iraklı Protestoculara İşkence

Eski bir askerî doktor olan Iraklı protestocu Haydar’ın 14 Aralık 2019 günü yaşadıkları, Iraklı gazeteci Gays Abdülehad tarafından 18 Şubat Salı günü kamuoyuna aktarıldı. Hükûmet karşıtı gösterilerde yaralananları tedavi etmek için ekim ayından bu yana Tahrir Meydanı’nda bulunan Haydar, burada bir sağlık ekibini yönetiyordu. Askerî paramedikler göz yaşartıcı gazdan etkilenenlere ve plastik mermi ile yaralananlara yardım ederken kendisi de sağ kolunda patlayan bir el bombası ile yaralandı. Ancak üç gün sonra kolunda platinler olduğu hâlde meydanlara döndü ve yaralanan protestoculara yardım etmeye devam etti. Arkadaşları ile paylaştığı ve battaniye yığınları ile dolu mavi çadır ikinci evi hâline gelmişti. Bir gün hamile karısının da olduğu evini ziyaret etmek için Bağdat’ın doğusuna gitmişti. Evinin önünde oturduğu sırada önünde duran minibüsün içinden siyah giyinmiş üç tane maskeli adam indi ve “Sen Haydar mısın?” diye sordu. Kıvraklıkla “Hayır. Ben kardeşi Muhammed’im.” şeklinde cevap vermesine rağmen Haydar, adamların kendisini minibüsün içine çekerek ellerini ve gözlerini bağlamasını engelleyemedi. Gözlerini açtığında ise boş bir odada ellerinde kalın sopalar ve kablolar bulunan kişilerin kendisini bilincini kaybedene kadar dövmesi ile karşı karşıya kaldı. Haydar gibi pek çok Iraklı, güvenlik güçleri ve kimliği belli olmayan bazı kişiler tarafından adam kaçırma, gözdağı verme ve suikast gibi çeşitli yollarla susturulmaya çalışılıyor.

İran’ın Önde Gelen Taklit Merciilerinden Oy Kullanma Çağrısı

Seçimlerin yaklaşmasıyla yetkililer ve nüfuz sahipleri çeşitli açıklamalarda bulunarak halkı oy kullanmaya çağırısında bulunmuştur. 19 Şubat Çarşamba günü Tasnim Haber Ajansında, önemli Şii âlimlerinin bu yöndeki çağrıları yer almıştır. Ayetullah Mekarim Şirazi ABD’nin İran seçimlerinde katılımın düşük olmasını temenni ettiğini dile getirerek halkın düşük katılımının ABD baskılarının artışına neden olacağını ifade etti. Şirazi bu nedenden dolayı ABD’ye umut vermemek için seçimlere yoğun katılım gerçekleştirilmesi gerektiğini söyledi. Ayetullah Nuri Hamedani, düşmanların İran’a darbe indirmek için fırsat kolladığını ifade ederek halka seçimlere katılma çağrısında bulundu. Hamedani oy kullanırken adayların devrimci, inançlı, sadık ve hizmetkâr olmalarının göz önünde bulundurulması gerektiğini söyledi. Ayetullah Suphani ve Ayetullah Alevi Gorgani de benzer açıklamalarda bulunarak 11. Dönem Seçimleri’nin önemli olduğunu ve halkın yoğun katılım göstermesi gerektiğini vurguladı.

Haşdi Şabi Ebu Mehdi el-Muhendis'e Halef Tayin Edildiğini Duyurdu

Haşdi Şabi, Amerikan uçakları tarafından Bağdat Havaalanı yakınlarında yapılan bir operasyonda Kudüs Gücü Komuta’nı Kasım Süleimani ile birlikte öldürülen Haşdi Şabi genel başkan yardımcısı Ebu Mehdi el-Muhandis’e bir alternatifin seçildiğini duyurdu. Haşdi Şabi, 20 Şubat 2020 tarihinde resmî haber ajansı tarafından yayımlanan kısa bir açıklamada, anlaşma ve seçim mekanizması hakkında çok fazla ayrıntıya yer vermeden Mühendis’in yerine Ebu Fedek’in tayin edilmesi için uzlaşmaya varıldığı ifade edildi.

ABD, Ayetullah Cenneti’yi Yaptırım Listesine Ekledi

ABD Hazine Bakanlığı 20 Şubat Perşembe günü yayımladığı bir bildiride, Anayasayı Koruyucular Konseyi Başkanı Ayetullah Cenneti ve diğer 4 Konsey üyesini yaptırımlar listesine aldığını duyurdu. Bildiride yaptırım listesine alınanların kısaca özgeçmişleri ve yaptıkları usulsüzlüklere yer verildi. Yaptırım listesine alınmalarının temel nedeni olarak İran’da “adil ve özgür seçimi önleme” ifadeleri gösterildi. Listeye alınanlar Koruyucular Konsey Başkanı Ayetullah Cenneti başta olmak üzere 2019’de Konsey üyesi olarak atanan eski Yargı Erki Başkanı Muhammed Yezdi ve Konsey’in diğer üç üyesi Siyamek Rahpeyk, Abbas Ali Kedhudayi ve Muhammed Hasan Sadiki Mukaddem’den oluşmaktadır. Adı geçen kişiler ABD bankacılık sisteminden yararlanamayacak ve ABD’nin hukuki olarak kısıtlayabileceği alanlara seyahat edemeyecektir.

Sistani'den Sonra Irak'a Ne Olacak?

Irak’ın en büyük dinî otoritesi olan Ali Sistani, uyluk kemiği kırıldığı için geçen ay ameliyat edilmiş ve bu durum ülke içinde ve dışında bir endişe kaynağı olmuştu. Şii din adamları internette “Ah Tanrım, Irak'ı iyileştir” şeklinde paylaşımlarda bulundu. Sistani taraftarları, Sistani’nin sağlığı ve uzun ömürlülüğü için çağrılarda bulundular ve meydanlardaki protestocular Sistani’nin resimlerini “Devrimcilerin kalbi seninle” şeklinde bir yorumla astılar. Sistani'nin iyileşmesini isteyenlerin arasında Irak’a nüfuz etmek için iki rakip güç olan İran ve ABD'den yetkililer de vardı. Sistani'nin ölmesi durumunda Irak, takipçileri üzerinde önemli bir etkisi olan güçlü bir sesten ve ülkede daha fazla İran nüfuzunun önlenmesine katkıda bulunduğuna inanılan bir güçten mahrum kalacak gibi gözüküyor. Tahran tarafından destekli ihlallerle suçlanan Şii milisleri engellemeye ve ılımlı hükûmeti zorlamaya çalışan bir dinî otorite olarak karşımıza çıkan Sistani, ülkedeki otoritenin kaynağının Irak halkı olduğunu vurgulamaktadır. Bu sebeple Sistani, Irak’ta denge için oldukça önemli bir figür olarak göze çarpıyor. Hem Sistani hem de Hamenei taklit mercii olmasına karşılık Irak'ta, İran'da ve hatta dünyadaki Şiilerin çoğunluğu Sistani'yi takip ediyor. Necef’deki üst düzey bir Şeyh, Associated Press’e İran’ın Irak’ta kendisini destekleyen siyasi pozisyon istediğini ve Havzada dengeyi yaratan kişinin Sistani olduğunu, politikacıların ise bu dengeyi kaybettiğini ifade etti. Havzadaki dengenin de kaybedilmesi durumunda İran’ın dinî ve siyasi cephede kazanacağını söyledi. Analistler, Associated Press’in haberinden hareketle İran'ın Sistani'nin etkisini artırmak için bırakacağı boşluktan yararlanmaya çalışacağını söylüyor.

el-Abudi’den Irak Mevcut Durumuyla İlgili Açıklama

Naim el-Abudi bloğunun Perşembe günü yaptığı açıklamada, Şii bloklarının % 95'inin Allavi'ye hükûmetini özgürce kurma yetkisi verdiğine ve Sünnilerin de bölgelerinden bağımsız seçilmesi şartıyla Allavi hükûmetini kabul etme sözü verdiğine dikkat çekti. El-Abudi televizyonda yaptığı açıklamada bu durumun ardından Allavi hükûmetinin kabulüne henüz karar verilmediğini ancak Şii bloklarının % 95'inin Allavi'ye hükûmetini serbestçe kurma yetkisi verdiğini ifade etti.

Sadık Kutupzade’nin Hayatını Anlatan Belgesel Tamamlandı

İran İslam Devrimi’nin önemli figürlerinden biri olan Sadık Kutupzade'nin belgeseli yapıldı. BBC tarafından hazırlanan belgesel sekiz yıllık araştırma sonucunda elde edilen 80 saatlik görüntü ve ses kaydının özeti niteliğindedir. Üç bölümden oluşan belgeselin her bölümü birer saat uzunluğundadır. Sadık Kutupzade, Humeyni’yle birlikte Fransa’dan Tahran’a giden devrimin önemli şahsiyetlerinden biriydi fakat daha sonra darbe yapma girişimiyle suçlanarak idam edildi. Sadık Kutupzade kendisini “Rejim Değiştirme Ustası” olarak tanımlamıştır.

Amerikan Belgelerinde el-Maliki'nin Suriye Çatışmasındaki Rolü

Nass, raporun metnini Washington merkezli Suriye haber ajansı Steps’te bildirildiği gibi yayımladı. Step Haber Ajansı bir Amerikan soruşturma departmanı tarafından Irak mezhep milisleri ve eski Irak Başbakanı Nuri el-Maliki'nin Suriye rejimini ve Başkanı Beşar Esad’ı desteklemesiyle ilgili rapordan sızan gizli belgeler elde etti. Ayrıca sızan bilgiler şu anda İran Devrim Muhafızları ve Lübnan Hizbullah milislerinin kara para aklama dosyalarını yönettiği gibi birtakım bilgiler ortaya koyuyor.

Maliki Hayderiyyun Tugayı’na Keskin Nişancı

İkinci sızıntı ise Maliki’nin Sekreteri Yasin Majeed tarafından Korgeneral Faruk el-Araji ile iş birliği içinde Suriye'de savaşan Iraklı Şii Hayderiyyun Tugayı’nın savaşçılarına gönderilen keskin nişancı anlaşmalarının ayrıntılarını açıklığa kavuşturdu. Ayrıca raporda yer alan bilgiler arasında 2013 yılında “Ebu el-Fadl el-Abbas” milislerinin Irak ordusu deposudan “M107” 50 mm tip 500 silah çalmaya çalıştığı da paylaşılmaktadır. Bununla birlikte eski Irak Başbakanı Haydar el-İbadi'nin Irak Finansal Denetim Departmanı’nda 2014’te Silahsızlanma ve Milis Entegrasyon Dairesi personeli tarafından ödeme yapılan sahte hesapların varlığını ortaya koyan belgeler de mevcut. Raporda adı geçen isimlerin ABD ve Avrupa yaptırımlarının yaklaşan listelerine eklenmesi olası bir durum.

Hamenei: Seçimlere Katılmak Şer’i Bir Vazifedir

İran Devrim Rehberi Hamenei 21 Şubat Cuma günü Tahran’da oy kullandıktan sonra seçimle ilgili açıklamalarda bulundu. Hamenei açıklamasında seçimin İran millî çıkarlarının güvencesi olduğunu bu nedenle millî çıkarlara ilgi duyan herkesin seçime katılması gerektiğini vurguladı. Hamenei aynı şekilde oy kullanmanın millî sorumluluğunun yanı sıra şer’i bir vazife olduğunu vurgulayarak günün son saatlerine bırakılmadan mümkün oldukça erken saatlerde yerine getirilmesi gerektiğini söyledi. Seçim gününü millî bayram olarak nitelendiren Hamenei bütün İran vatandaşlarının bu gününü kutlayarak ülkesi için hayır ve berekete sebep olacağını umduğunu dile getirdi.

Protestolar Hakkında Iraklıların Görüşü

GALLUP Uluslararası Araştırma Vakfının tek temsilcisi olan IIACSS bağımsız araştırma grubu, Irak’ta Ekim 2019 başlayan ve hâlen devam etmekte olan gösterilerle ilgili kamuoyu yoklaması gerçekleştirdi. Çeşitli sosyal, demografik, ekonomik ve eğitim özelliklerine sahip 2000’den fazla kişi ile gerçekleştirilen anketin başlıca bulguları şunlardır:

1. Göstericilere verilen genel destek %85’in üzerinde gerçekleşirken Kürtler tarafından verilen desteğin %80'in üzerinde ve pek çok bölgeden fazla olması dikkat çekti. Çeşitli Güney valilikleri ve Bağdat, gösterilere oldukça fazla destek gösterirken Diyala, Kerkük ve Musul kentleri de DEAŞ tarafından işgal edilen diğer illere kıyasla en yüksek destek seviyelerini gösterdi.
2. Göstericilerin taleplerini destekleyen ve onları meşru gören Iraklıların oranı %90'dan fazla iken yasa dışı olduklarını söyleyenlerin oranı %5'i, Irak’a karşı harici bir komplo olduğunu söyleyenlerin oranı ise %10'u geçmedi.
3. Iraklıların göstericileri en çok destekledikleri başlıca iki sebep, göstericileri öldüren ve bastırmaya çalışanların hesap vermesi ve seçimlerin erkene alınması talepleridir.
4. Şiilerin yaklaşık %50’si ve Sünnilerin %15’inden fazlası, bu gösterilere şahsen en az bir kez çeşitli şekillerde katıldıklarını belirtti. Musul ve Tikrit vatandaşları, gösterilerin ortaya çıkmadığı diğer illere kıyasla şehirlerinde gösterilerin ortaya çıkması hâlinde gösterilere katılma arzusunu en çok gösteren iller oldu.
5. Bazı göreceli farklılıklar olmasına rağmen Iraklılar, mevcut siyasi liderlerden hiçbirinin siyasi performanslarını memnuniyetsizlik durumunun dışında tutmadılar. Siyasi liderlerden hiçbiri (Kürtler hariç) performanslarında %20’lik bir güven seviyesine ulaşmayı başaramadı.

Bütün bunlardan hareketle ortaya çıkan sonuçlar aşağıdaki varsayımların hatalı olduğunu göstermektedir:

1. Gösteriler Iraklıların çoğunluğunu temsil etmiyor. Geçen yıl yapılan anketten bu yana Irak’ ın tüm bölgelerinde gösterilere verilen destek çok yüksek bir oranda arttı.
2. Gösterilerin dış güçler tarafından düzenlenmiş bir komplo olduğunu düşünenlerin oranı %10’un altında kaldı.
3. Bağdat ve Güney valiliği nüfusunun %50'sinin son beş ay içinde bu gösterilere en az bir kez katıldığı ve katılanlar arasında Sünni gençlerin de olduğu ortaya çıktı.
4. Sonuçlar istisnasız tüm önemli siyasi liderlerin popülaritesinde önemli bir düşüş olduğunu gösteriyor.