İran Basınında Ankara Zirvesi

İran Basınında Ankara Zirvesi
Yazı boyutunu buradan ayarlayabilirsiniz
İRAM İstanbul İdari Süleyman Gündede

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin ve İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani'nin katılımıyla Ankara’da 4 Nisan Çarşamba günü gerçekleşen üçlü zirve, kuşkusuz siyasi çevreler kadar basında da yoğun ilgi görmüştür. Türkiye ve Rusya öncülüğünde Aralık 2016'da Suriye’de yürürlüğe giren ateşkes, Esed rejiminin ihlallerine rağmen bir yıl aradan sonra İsviçre'nin Cenevre kentinde yeni müzakerelerin önünü açacak Astana sürecini başlatmıştı. Cenevre görüşmelerinden bir sonuç elde edilememesi üzerine ilk üçlü zirve 22 Kasım 2017'de üç liderin katılımıyla Soçi'de yapılmıştı. Geçen hafta Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde toplanan zirve, bu en üst düzey görüşmelerin ikinci ayağını oluştururken Cumhurbaşkanı Erdoğan bir sonraki görüşmenin Tahran’da yapılacağını açıklamıştır.

Zirve öncesinde ve sonrasında İran kanadından çeşitli açıklamalar gelmiştir. Ülkedeki siyasi çevrelerin ve basının Ankara’daki zirve ve görüşmelerin genel seyrine ilişkin yapıcı bir tavır takındığı görülmektedir. İran’ın reformist gazetelerinden İtimad, üçlü zirveyi ‘Ateşkesin Mimarları’ başlığıyla vermiştir. Sara Masumî imzasını taşıyan haberde, “Trump’ın Suriye’den askerlerini çekme konusunda ısrarcı olduğu bir dönemde Suriye’deki ateşkesin mimarları yeniden görüştü. Suriye’de askerleri bulunan üç ülkenin liderleri Suriye’nin parçalanmasını istemediklerini ve bölgedeki ateşkesin devam etmesi gerektiğini vurguladı” ifadeleri kullanılmıştır. Ilımlılara yakınlığıyla bilinen İran gazetesi ise “Suriye Krizinin Çözümü İçin İran'ın Dört Önerisi” manşetini tercih etmiş ve görüşmelerde Ruhani’nin dile getirdiği önerileri satırlarına taşımıştır. Habere göre İran Cumhurbaşkanı şu noktalara dikkat çekmiştir: Suriye krizi askerî yöntemlerle değil demokratik seçimler yoluyla çözülmelidir, uluslararası toplum Suriye’nin bütün bölgelerine yardım ulaştırmalıdır, bütün terör gruplarının kökü kazınana dek mücadele sürmelidir ve Suriye’nin toprak bütünlüğü korunmalıdır. Haberde ayrıca Ruhani’nin Afrin Operasyonuna ilişkin “Afrin’deki gelişmeler bazı güçlerin [ABD] bölgenin etnik farklılıklarını Suriye ve diğer ülkelerin bölünmesi yönündeki kötü amaçları için kullanmasına neden olmuştur. Astana sürecindeki ortak hedeflerimize [Türkiye’nin] Afrin’de kontrol ettiği bölgeleri rejim güçlerine vermesiyle ulaşabiliriz” ifadelerine yer verilmiştir. Son olarak haberde Ruhani’nin Suriye’de rejimin izni olmaksızın bulunan “yabancı” güçlerin varlıklarının yasa dışı olduğu ve bu güçlerin Suriye’deki operasyonlarını sonlandırması gerektiğini de vurgulanmıştır.

Muhafazakarlara yakınlığıyla bilinen Cumhuriyi İslami gazetesi üçlü zirveyi “İran, Rusya ve Türkiye’nin Suriye’de Barış ve İstikrarı Tesis Etmedeki Ciddi Kararlılığı” manşetiyle okuyucularına sunmuştur. Ruhani’nin konuşma metninden bölümlerin aktarıldığı haberde, İran Cumhurbaşkanının Türkiye’den Afrin’de kontrol ettiği bölgeleri rejim güçlerine vermesini istediği aktarılmıştır. Reformist Şark gazetesi zirveyi “Ankara’da Suriye’nin Geleceği Konusunda Anlaşma” başlığıyla manşetine taşımıştır. Liderlerin açıklamalarına değinen gazete, Ruhani ve Putin’in Afrin Operasyonu konusunda Türkiye’yi açıkça eleştirmemesine dikkat çekmiştir. Haberde ayrıca Ruhani’nin açıklamalarında Afrin’e yer verdiği ve Suriye’nin toprak bütünlüğüne işaret ettiğine de değinilmiştir. Diğer gazeteler İran Cumhurbaşkanının Afrin konusundaki açıklamalarını olduğundan sert bir dille sütunlarına taşırken Şark gazetesinin Ruhani’nin bu konuda sert bir eleştiri getirmekten sakındığını belirtmesi dikkat çekicidir.

Aşırı muhafazakâr Risalet gazetesi zirve haberini, Ruhani’nin “İran, Suriye'yi Yeniden İnşa Etmede Etkin Rol Oynamaya Hazır” ifadelerini manşete taşıyarak vermiş ve okurlara Ruhani’nin açıklamalarını aktarmakla yetinmiştir. Bir diğer aşırı muhafazakâr gazete Keyhan Ruhani’nin “Amerika’nın Sözlerine Güvenilmez” sözlerini manşete taşımıştır. Zirveye ilişkin bazı ayrıntılar paylaşan gazete, özellikle Ruhani’nin ABD yönetimini hedef alan “ABD hükümeti her gün bir şeyler söylüyor. Amerika’nın sözlerine güvenilmez. Önce Suriye’den çıkacaklarını söylediler sonra Arap ülkelerinden Suriye’de kalmak için para istediler” ifadelerine vurgu yapmıştır. Devim Muhafızlarına yakınlığıyla biline javanonline.com sitesi “Suriye’nin Bölünmesine Hayır” başlığıyla verdiği haberde üç liderin de Suriye’nin toprak bütünlüğüne vurgu yaptığına işaret etmiştir.

Türkiye’yi hedef alan bazı haberlere rağmen İran basınının üçlü zirve konusunda genel olarak olumlu bir tutum sergilediği görülmektedir. Suriye krizin başından itibaren Türkiye’yi ağır şekilde eleştiren İran basınındaki bu değişim, Astana sürecinin devamı niteliğindeki üçlü zirvelerin Suriye’ye çözüm getirme olasılığı taşıması kadar İran’ın önümüzdeki aylarda yeni bir uluslararası baskıyla karşı karşıya kalma riskinden de kaynaklanmaktadır. Suriye krizinin İran’ın tavizsiz tutumuyla çözüme kavuşturulamayacağının kesinleştiği bir ortamda, İran açısından Türkiye’nin önemi artmaktadır. Her ne kadar Türkiye, Rusya ve İran arasında Suriye’ye ilişkin görüş ayrılıkları bütünüyle ortadan kalkmış değilse de Türk basınında olduğu gibi İran basınında da görüşmelerin Suriye’nin güvenliği ve toprak bütünlüğünü sağlamak gibi boyutlarına vurgu yapıldığı görülmüştür.