İran Basınında Öne Çıkanlar (9 -18 Eylül)

İran Basınında Öne Çıkanlar (9 -18 Eylül)
Yazı boyutunu buradan ayarlayabilirsiniz

Ahlak Polisince Tutuklanan Emini’nin Gözaltında Hayatını Kaybetmesi

İran’da başörtüsünü düzgün takmadığı gerekçesiyle gözaltına alındıktan sonra “İrşat Devriyeleri” olarak bilinen ahlak polisleri tarafından darp edilen ve komaya giren 22 yaşındaki Mehsa Emini’nin hayatını kaybetmesi, ülkede yeni bir sosyopolitik kırılma yaratmakla beraber İran basınının gündemini meşgul etmiştir.

Devrim Rehberi’nin uhdesi altında neşredilen ve aşırı radikal bir yayın politikası izleyen Keyhan gazetesi, mezkûr gelişmeyi “Mehsa Emini’nin Bayıldığını Kanıtlayan Kamera Kayıtları Yalancıları Rezil Etti” başlığıyla okuyucuya sunmuştur. Bu yazıda, Tahran polisi tarafından yayımlanan karakola giriş çıkış kayıtları ile Emini’nin hiçbir fiziki temas olmadan baygınlık geçirdiğinin kanıtlandığı öne sürülmüş ve olanlar, “büyük bir iftira” olarak nitelendirilmiştir. DMO’ya (Devrim Muhafızları Ordusu) yakın Cevan gazetesi de benzer bir çerçeve sunmuş ve “Dedikodu yayanlar konusunda kanun, üzerine düşen görevi yerine getirmelidir.” ifadesine yer vermiştir. İran’ın resmî haber ajansı IRNA’nın yayın organı olan İran gazetesi, “Genç Kızın Üzücü Ölümü Özel Olarak İncelenecek” başlıklı yazısında; henüz bir tahkikat yapılmamasına rağmen reformcu medyanın, kamuoyunu yanılttığını öne sürmüş ve bunu, İbrahim Reisi hükûmetini yıpratmakla ilişkilendirerek “fesatlık” ve “ahlaksızlık” olarak nitelemiştir.

Reformcu çizgide hareket eden gazetelerde ise tam tersi bir çerçeve sunulmuştur. Şark gazetesinde çıkan bir yazıda; İran’daki bütün kadınların risk altında olduğu belirtilmiş ve halkın polise güven duymadığı aksine korktuğu vurgulanmıştır. Sazendegi, Cihan-ı Sanat ve Hemdili gibi birçok gazetenin manşetinde, Emini’nin ahlak polisi tarafından öldürüldüğü net bir şekilde ifade edilmiştir. Yeşil Hareket’in lideri Mehdi Kerrubi’nin partisi olan İtimad-ı Millî Partisinin yayın organı İtimad gazetesi, “Mehsa Emini’nin Mazlumca Ölümü” manşetini kullanmıştır. Eski Cumhurbaşkanı Ekber Haşimi Rafsancani’ye yakın Arman-ı İmruz gazetesinde ise ahlak polisinin toplumda yarattığı infial ön plana çıkarılmıştır.

Emini’nin ölümünün, İran basınında genel itibarıyla muhalefet pozisyonundaki reformcu ve ılımlı gazeteler tarafından manşete taşındığı gözlemlenmiştir. Bu gazetelerde, Emini’nin ölümü esefle kınanmış ve İran’daki insan hakları ile kadın hakları ihlalleri ön plana çıkarılmıştır. Buna karşılık sistemle iltisaklı ve muhafazakâr çizgideki gazeteler, ideolojik bir çerçeve sunmakla beraber reformcu medyanın mesnetsiz iddialarla gerçekleri çarpıttığını öne sürerek krizi örtbas etmeye çalışmaktadır.

 

 

İran’ın, ŞİÖ’ye Tam Üyelik Belgesini İmzalaması

İran Cumhurbaşkanı Reisi’nin, 15-16 Eylül tarihlerinde düzenlenen Şangay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) Devlet Başkanları Zirvesi kapsamında, Semerkant’a gerçekleştirdiği ziyaret ve Tahran yönetiminin ŞİÖ’ye tam üyelik konusunda taahhüt belgesi imzalaması, geçtiğimiz hafta İran basınında en dikkat çekici gelişmelerden biri olmuştur. Eski Cumhurbaşkanı Rafsancani’ye yakınlığıyla bilinen Arman-ı Millî gazetesi, bahsi geçen gelişmeleri “Şangay İran İçin Altın Bir Fırsat” manşetiyle okura sunmuştur. İran’ın daimî üyeliğinin; bölgesel güvenlik, ekonomi ve ticaret alanlarında iş birliğini güçlendirmekle beraber kültürel alışverişlerin teşvik edilmesi için de fırsatlar sağlayacağı belirtilmiştir. Bunun yanında üyeliğin hem siyasi-ekonomik büyüme hem de yaptırımları delme kapsamında fırsata dönüştürülebileceği değerlendirilmektedir. Devrim Rehberi’nin denetimindeki Keyhan gazetesi, “İran, KOEP ve FATF Olmaksızın ŞİÖ’ye Tam Üye Oldu” başlığını kullanırken İran’ın resmî haber ajansı IRNA’ya bağlı İran gazetesi, “İran’ı İzole Etme Projesinin Başarısızlığı” manşetine yer vermiştir. DMO’ya yakın Cevan gazetesi “Semerkant’taki Eşsiz Stratejik Fırsat”, Şark gazetesi ise “İran Diplomasi Tarihinde Bir Dönüm Noktası” başlığını tercih etmiştir.

İran basınının, Semerkant Zirvesi ve Tahran’ın ŞİÖ’ye tam üyelik belgesini imzalamasına ilişkin tutumuna bakıldığında zirve öncesi ve sonrasında müspet bir havanın hâkim olduğu görülmektedir. Genel itibarıyla Tahran’ın ŞİÖ’ye daimî üyeliğe kabulünün anlam ve sonuçları çok yönlü bir zeminde işlenmiştir. Bu bağlamda ŞİÖ ülkeleriyle geliştirilecek iş birliğinin Tahran’a sağlayacağı jeostratejik ve jeopolitik avantajlar irdelenmiş ve bu iş birliğinin jeopolitik gelişmelerde belirleyici bir rol oynayabileceği ifade edilmiştir.

 

 

İran ile Özbekistan Arasında İmzalanan 17 İş Birliği Anlaşması

İran basınının gündemini meşgul eden diğer bir önemli gelişme; Semerkant Zirvesi kapsamında Reisi’nin, Özbek mevkidaşı Şevket Mirziyoyev ile enerji, transit taşımacılık, sanayi, tarım, kültür ve spor gibi alanları içeren 17 iş birliği anlaşması imzalaması olmuştur. Cevan gazetesi, “Semerkant Şekeri” başlığına yer verirken İran gazetesi, “İran ile Özbekistan Arasındaki Ticaret 4 Katına Çıkacak” manşetini kullanmıştır. Ticaret gazetesi, Reisi’nin “İran milleti, yaptırım tehdidini fırsata çevirdi.” açıklamalarını ön plana çıkarmıştır. Keyhan, Cumhuri-yi İslami ve İttilaat gibi ülkenin önde gelen diğer gazeteleri de söz konusu gelişmeyi ilk sayfaya taşımış ancak okuyucuya ana hatlarıyla sunmakla yetinmiştir.

İran basınında, iki ülke arasındaki iş birliğinin anlam ve sonuçlarına yönelik detaylı analizlere yer verilmemiş; daha çok ŞİÖ Zirvesi kapsamında ele alınarak müspet bir yaklaşımla manşete taşımakla yetinilmiştir.

 

 

Azerbaycan-Ermenistan Sınırında Çatışma

Ermenistan güçlerinin Azerbaycan sınırındaki geniş çaplı provokasyonu sonucu iki ülke arasında 12-14 Eylül tarihleri arasında yaşanan çatışmalar, İran basını tarafından yakından takip edilmiştir. İran’ın en eski yerel gazetesi olarak nitelendirilen ve hâlihazırda ülke genelinde yayımlanan muhafazakâr çizgideki Horasan gazetesinin “Kafkaslarda Sınır Değişikliğini Öngören Fitne” manşetli yazısında; Zengezur Koridoru’nun, İran ile Ermenistan arasındaki kara yolu bağlantısını keseceği vurgulanarak bu hususun daha önce İran tarafından kırmızı çizgi olarak telakki edildiği belirtilmiştir. Devrim Rehberi’nin uhdesindeki Keyhan gazetesi, “Siyonist rejimin Azerbaycan üzerindeki etkisinin yanında Bakü’nün bu çatışmalardan umduğu hedefleri, İran’ın bu çatışmalara son derece duyarlı olması gerektiğini göstermektedir.” ifadelerine yer vermiştir.

Muhafazakâr çizgideki Mütelife Partisine yakın Risalet gazetesinin “Bakü ve Erivan, Siyonist Komplodan Sakınmalı” başlıklı yazısında, “Ermenistan-Azerbaycan arasında yeni çatışmaların ortaya çıkması, iki ülke arasındaki ilişkilerin istikrarsız olduğunu ortaya koymakla beraber kırılgan barış sürecini tehdit ettiğini gösteriyor. Bu denklemde Türkiye, Avrupa, ABD ve işgalci siyonist rejimin rolünü göz ardı edemeyiz.” ifadeleri kullanılmıştır. İbtikar gazetesi, “Karabağ Küllerindeki Yangın” manşetine yer vererek Ermenistan bayrağı ve Ermeni askerinin fotoğrafını servis etmiştir. Şark gazetesinin “Kafkasya’da Eşkıyalık” manşetli yazısında “Ermenistan sınır bölgeleri Azerbaycan tarafından bombalandı.” ifadesine yer verilmiştir. Bunlara ek olarak bazı gazeteler; Reisi’nin, Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan ile yaptığı telefon görüşmesini manşete taşımıştır. Bu bağlamda Cumhuri-yi İslami gazetesi, “Sınırlarımızda hiçbir değişiklik kabul edilemez.” ifadelerini kullanırken İran ve İttilaat gazeteleri “Bölge Yeni Bir Savaşı Kaldıramaz” başlığına; Efkâr ve İktisad-ı Merdum gazeteleri de “Kafkasya’nın Güvenliği İran İçin Çok Önemli” manşetine yer vermiştir.

İran’da neşredilen gerek muhafazakâr gerek reformcu veya ılımlı matbu basın kuruluşlarının genelinin Bakü-Erivan hattındaki gerginliği, Türkiye ve Azerbaycan’a karşı manipülatif bir yaklaşımla manşete taşıdığı görülmektedir. Ermenistan’ın provokasyonları sonucu ortaya çıkan çatışmalar, Tahran yönetimi için büyük bir tehdit olarak görülmekle beraber bu çatışmaların bölgeyi istikrarsızlaştıracağı ileri sürülmektedir. Öte yandan Türkiye ile Azerbaycan arasında yeni bir bağlantı sağlayacak Zengezur Koridoru; Türkiye, ABD ve İsrail’in başını çektiği aktörler tarafından Tahran yönetimine karşı yapılmış uluslararası bir komplo olarak lanse edilmektedir.

 

 

Arnavutluk’un, İran ile Diplomatik İlişkilerini Kesmesi

Arnavutluk’un, siber saldırı gerçekleştirdiği gerekçesi ile İran’la diplomatik ilişkilerini kesme kararı, geçtiğimiz hafta İran basınında öne çıkan gelişmeler arasında yer almıştır. Gazetelerde, söz konusu gelişmeye ilişkin detaylı analizlere yer verilmediği gibi olay manşete taşınmamıştır. Devrim Rehberi’nin uhdesinde neşredilen Keyhan gazetesi, nahoş bir üslupla Arnavutluk’u küçümseyen çok kısa bir yazıya yer vererek ABD ve Suudi Arabistan’ın, kararın alınmasındaki rolüne işaret etmiştir. DMO’ya yakınlığıyla ön plana çıkan Cevan gazetesinin, “Arnavutluk; ABD Terörizminin Rehinesi” başlıklı yazısında da benzer bir çerçeve sunulmuştur.

ABD’den İran İstihbarat Bakanlığı ile Bakan Hatib’e Yaptırım

İran basınında öne çıkan diğer dikkat çekici bir gelişme; Washington yönetiminin, ABD ve müttefiklerine karşı siber faaliyetlerde bulundukları gerekçesiyle İran İstihbarat Bakanlığı ile İstihbarat Bakanı İsmail Hatib’e yaptırım kararı alması olmuştur. Gazetelerin geneli, bahsi geçen gelişmeyi ana hatlarıyla okura sunarken Devrim Rehberi’nin uhdesinde faaliyet gösteren Keyhan gazetesi, “Müzakerelerde Diplomasi Jesti ile Eş Zamanlı Olarak ABD’nin İran’a Yönelik Yeni Yaptırımları” başlığını kullanmıştır.