İran Ekonomisinin İkinci Çeyrek Göstergeleri

İran Ekonomisinin İkinci Çeyrek Göstergeleri
Yazı boyutunu buradan ayarlayabilirsiniz

İran Merkez Bankası (CBI), 1399 yılının ikinci çeyreğinin ekonomik göstergelerini resmî internet sitesinden yayımladı. Raporda; millî gelir, büyüme, işsizlik, faiz oranı gibi birçok ekonomik göstergenin yanında, geçmiş yılların ilgili kalemlerdeki istatistikleri de karşılaştırmalı olarak ayrıntılı bir şekilde verildi.

 

Tablo 1: Millî Gelir ve Büyüme Oranı

Kaynak: İran Merkez Bankası

 

Millî gelir ve büyüme verilerine göre 1399 yılının ikinci çeyreğinde GSYİH, 1390 yılının sabit fiyatlarıyla 177,1 milyar tümen olarak gerçekleşerek geçen yılın aynı çeyreğine göre %5,1 büyüme kaydetmiştir. Petrol sektörü çıkartıldığında GSYİH, 156 milyar tümen ve büyüme oranı ise %3,2’dir. Sektörel olarak incelendiğinde petrol, 21,1 milyar tümen ile %22,2; tarım, 25,5 milyar tümen ile %4,1; sanayi ve maden, 47,7 milyar tümen ile %7,9; hizmet sektörü de 88,3 milyar tümen ile %1,4 büyümüştür. Geçen yılın aynı çeyreğine göre kıyaslandığında hizmet sektörü koronavirüs salgını nedeniyle negatif bir büyüme gerçekleştirmiştir. Ayrıca petrol sektörü de düşen petrol fiyatları ve devam eden ambargolar sebebiyle %16,8 küçülmüştür.

 

Tablo 2: İthalat ve İhracat

Kaynak: İran Merkez Bankası

 

Rapora göre geçen yılın ikinci çeyreğinde cari hesap dengesi, 4,2 milyar dolar fazla verirken cari yılın aynı çeyreğinde 1,8 milyar dolar açık vermiştir. İkinci çeyreklerin dış ticaret göstergeleri incelendiğinde geçen yıla nispeten konjonktürel etkenler dolayısıyla bir azalış görülmektedir. 1398 yılı ikinci çeyreğinde ihracat 31,1 milyar dolar iken cari yılda 20,1 milyar dolara düşerek yaklaşık %35 azalmıştır. İthalat ise 25,2 milyardan 21 milyar dolara düşerek yaklaşık %20 azalma göstermiştir. Petrol ihracatı verileri incelediğinde geçen yıla nispetle bir azalma söz konusudur. Petrol ihracatı, 1398 yılının ikinci çeyreğinde 16,2 milyar dolar iken cari yılın aynı çeyreğinde 8,5 milyar dolara düşerek yaklaşık %47 azalmıştır. Dış borçlarda ise bir artış söz konusudur. Geçen yılın ikinci çeyreğinde dış borçlar 9 milyar iken cari yılın aynı çeyreğinde 9,2 milyar olarak %2,2 artmıştır. Cari yılda; uzun ve orta vadeli borçlar 7,3, kısa vadeli borçlar ise 1,9 milyar dolardır. Dış borcun GSYİH’ye oranı %7,8 olarak gerçekleşmiştir. Hiç kuşkusuz bu oranın bu denli az olmasının nedeni, ekonominin kapalı olmasından kaynaklanmaktadır.

İşsizlik verileri incelediğinde tahminlerle ve önceki dönemlerle benzerlik görülmektedir. Koronavirüs salgını ve ambargolar, birçok iş yerinde istihdam kayıplarına neden olmuş ancak verilere yansıması oldukça kısmi kalmıştır. İşsizlik oranı 1399 yılının ikinci çeyreğinde %9,5 olarak gerçekleşmiş; oranlar, şehirlerde %10,6 iken kırsalda %6,2 şeklinde belirlenmiştir. İşsizliğin cinsiyet olarak dağılımı; kadınlarda %16,5, erkeklerde ise %8,1 olarak gerçekleşmiştir. Yaş gruplarına göre sınıflandırmada ise 18 ila 35 yaş grubunda %16,9, 18 ila 24 yaş grubunda ise %24,1’dir.

Faiz oranı, cari yılın ikinci çeyreğinde kısa vadeli olarak kredinin durumuna göre %10 ve %12 ila %14 arasındadır. Bir yıllık vadeli %16, iki yıllık vadeli faiz oranı ise %18’dir. Politika faizi ise %18 olarak öngörülmüştür ki yüksek enflasyon oranları göz önünde bulundurulduğunda İran’da reel faiz negatif alanda durmaktadır. Parasal göstergeleri incelediğimizde geçen yılın sonuna göre 1399 yılı Şehriver ayında likidite %17,1 ve emisyon %40,6 artmıştır. Kamu harici sektörlerin tasarrufları da %17,6 yükselmiştir.

Göstergeler İyileşecek mi?

1399 yılının ikinci çeyrek verileri, ülke ekonomisinin ABD ambargoları ve koronavirüs salgınına rağmen kademeli olarak düzeleceğine işaret etmektedir. Buna ilave olarak İran ekonomisinde son günlerde “Biden etkisi” açıkça görülmektedir. Özellikle dolar/tümen kurunun 20 bin tümen kanalına yaklaşmasına ve hükûmet yetkililerinin petrol gelirlerinin son dönemde arttığına dair açıklamalarda bulunmasına, İran ekonomisindeki “Biden etkisi” denilebilir. Ayrıca ABD Başkanı Joe Biden’ın göreve geldikten sonra İran’la tekrar masaya oturma ihtimalinin sinyalini vermesi, ekonomide iyileşme yaşanacağının bir işareti olarak görülebilir.