İran’a Yönelik Silah Ambargosu Sona Erdi

İran’a Yönelik Silah Ambargosu Sona Erdi
Yazı boyutunu buradan ayarlayabilirsiniz

İran’a yönelik Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) tarafından 2007 yılından beri uygulanan silah ambargosu 18 Ekim 2020 tarihi itibarıyla ABD’nin yoğun diplomatik çabalarına rağmen sona erdi. İran Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamaya göre İran ile BMGK üyeleri ve Almanya arasında 14 Temmuz 2015 tarihindeki 2231 sayılı Birleşmiş Milletler (BM) kararına istinaden İran’ın nükleer programı ile ilgili imzalanan Kapsamlı Ortak Eylem Planı’na (KOEP/Nükleer Anlaşma) göre 13 yıldır uygulanan silah ambargosu ile bazı İranlı yetkililere yönelik uluslararası seyahat kısıtlamaları sona erdi. Yapılan açıklamada İran’ın resmî olarak ülke çıkarları doğrultusunda savunma amaçlı konvansiyonel silah ticareti yapabileceği vurgulanırken diğer taraftan 2023 yılında sona erecek olan İran’ın füze ambargosuna da atıfta bulunuldu. İran’ın savunma doktrinine de değinilen açıklamada İran’ın savunma gücünün yerli kaynaklara dayandığı belirtildi. ABD’nin son birkaç ayda İran’a yönelik silah ambargosunun uzatılması talebiyle BM’nin 2231 sayılı kararına karşı olarak yaptığı açıklamaların ve sergilediği tutumun uluslararası hukuka karşı olduğunun da ifade edildiği açıklamanın son kısmında ise İran, Yemen’deki ve Batı Asya’daki istikrarsızlaştırmaların durdurulması talebinde bulundu.

İran her ne kadar Nükleer Anlaşma’daki sorumluluklarını askıya alma kararı almış olsa da 9 Ekim 2020 tarihinde Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı Başkanı Rafael Mariano Grossi tarafından yapılan açıklamaya göre, İran’ın hâlihazırda nükleer silah üretme kapasitesi bulunmuyor. Dolayısıyla ABD’nin BMGK’deki yoğun çabalarına rağmen İran’a yönelik silah ambargosunun sona ermesi diğer ülkeler üzerindeki ABD baskısının azaldığı anlamına gelmemekte ancak bu durum, İran’ın ABD karşısında diplomatik açıdan avantaj elde ettiğini göstermektedir. Diğer taraftan ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, Twitter üzerinden yaptığı açıklamada İran ile silah ticareti yapacak olan kişi ve kuruluşların ABD yaptırımlarına maruz kalacağını söyledi. Bu bağlamda küresel ölçekte ABD ile rekabet hâlinde olan Çin ve Rusya gibi ülkelerin ABD’nin bu baskılarına ne kadar direneceği önümüzdeki birkaç ay için cevaplanması gereken en önemli soru olabilir. ABD-Çin ilişkileri son zamanlarda her ne kadar gergin olsa da Çin, ABD seçimleri sonucunda olası Joe Biden başkanlığı ihtimalini göz ardı etmeyerek İran ile silah ticareti konusunda ihtiyatlı davranacaktır. Diğer taraftan 26 Ağustos’ta Uluslararası Askerî Teknik Forumu “Armiya-2020”ye katılan İran Savunma Bakanı Emir Hatemi’nin üst düzey Rus yetkililerle görüşmesi, İran’ın Rusya ile silah ticareti yapma isteği konusunda bazı spekülasyonlara yol açtı. Her ne kadar silah ambargosu çok kısa bir süre önce sona erse de İran’ın, ilk silah ticaretini Rusya’dan S-400 Hava Savunma Sistemleri satın alarak yapabileceği iddia edilmektedir. İran içerisinde yaşanan çeşitli patlamalar ve 8 Ocak 2020 tarihinde Tahran-Kiev seferini yapan Ukrayna Hava Yollarına ait sivil bir uçağın İran Hava Savunma Sistemleri tarafından bir hata sonucu vurulması göz önüne alındığında bu iddianın gerçekleşme ihtimali göz ardı edilmemelidir. Ayrıca İran Savunma Bakanı Emir Hatemi’nin 18 Ekim’de canlı yayında yaptığı açıklamalarda, İran’ın sadece ABD ile silah ticareti yapmayan ve aldığı silahları savunma amaçlı kullanacak olan ülkelere silah satacağını ifade etti. Hatemi ayrıca İran’ın hâlihazırda potansiyel alıcılarla görüşme hâlinde olduğunu da açıkladı. Sonuç olarak her ne kadar Hatemi’nin açıklamaları farklı yönde olsa da İran’ın bölgede Suudi Arabistan ve BAE gibi ABD silahlarıyla donatılmış ülkelerle uzun yıllardır kendi ürettiği silahlarla mücadele ettiği göz önüne alındığında ABD seçimlerini de dikkate alarak silah ticareti konusunda ihtiyatlı davranacağı sonucu çıkartılabilir.