İran’da Grip Salgını ve Sağlık Sektörünün Yönetimsel Sorunları

İran’da Grip Salgını ve Sağlık Sektörünün Yönetimsel Sorunları
Yazı boyutunu buradan ayarlayabilirsiniz

Son birkaç hafta içerisinde İran’ın muhtelif şehirlerinde gribal enfeksiyon olarak tanımlayabileceğimiz influenza vakaları artış gösterdi. İran Sağlık Bakanlığının verilerine göre influenza teşhisiyle tedavi için hastanelere yatırılan kişilerin sayısı 4200 civarına ulaştı. Ayrıca influenzadan yaşamını yitirenlerin sayısı 2019 Eylül ayından itibaren 37 kişi olup son iki hafta içerisinde 19 kişi bu hastalıktan hayatını kaybetti.

Ölüm oranlarının son birkaç haftada yükselmesi kamuoyunda, ölümcül bir grip salgının olduğuna yönelik şüpheleri artırdı. Basında bu türden haberlere sıkça yer verilmesi de bahsedilen endişelerin artmasına sebep oldu. Bu bağlamda basında yer alan İran Sağlık Bakanlığı Bulaşıcı Hastalıklar Merkezi Başkanı Muhammed Mehdi Guya’nın grip vakalarının geçen yıla oranla daha fazla olduğu ve salgının ne zaman sona ereceğinin henüz tahmin edilemediğine yönelik açıklamaları ve İran İlaç ve Gıda Kurumu Sözcüsü Kiyanuş Cihanpur’un İran’da gripten ölenlerin yarısından fazlasının influenzanın alt virüs türlerinden biri olan ve domuz gribi olarak bilinen H1N1 virüsünden kaynaklandığını söylemesi söz konusu endişenin artmasında etkili oldu. Millî İnfluenza Kurulu Üyesi Mesud Merdani ise eğer gerekli önlemler alınmazsa salgının çok daha tehlikeli hâle gelebileceği yönündeki sözleri kamuoyundaki tedirginliğin daha da güçlenmesine yol açtı. Sağlık Bakanı Yardımcısı Alireza Reisi ise 4 Aralık Çarşamba günü yaptığı basın açıklamasında bu endişeleri ortadan kaldırmak adına henüz tüm ülkeyi etkisi altına alan bir salgından bahsetmek için erken olduğunu belirtti. Soğuk havaların etkili olduğu kış aylarında bu tür vakalarda her yıl artış gözlemlendiğini ve influenzadan ölenlerin; kalp damar hastalıkları, akciğer hastalıkları, kanser ve AIDS gibi hastada bulunan diğer hastalıklar sonucu vücut direnci azalmış kişiler olduğunu ileri sürdü. Ülkenin sağlık sektörünü yöneten resmî makamların birbirleriyle tezat oluşturan tutarsız açıklamaları halk arasında konuyla ilgili panik ortamının oluşmasında ana etkenlerden biridir. Bu durum hükûmetin sağlık idaresinin zaafını ortaya koymaktadır.

Grip salgınının gündeme getirdiği diğer idari sorunlardan biri de İran’da yaşanan ilaç yetersizliğidir. Halk son zamanlarda ölümcül salgın iddialarından etkilenerek grip aşısı yaptırmak ve ilaç alabilmek için hastanelere ve eczanelere akın etmektedir. Ancak ambargoların da etkisiyle ileri aşamadaki grip vakalarının tedavisinde kullanılan ilaçların temini konusunda sıkıntı yaşanmaktadır. Sağlık Bakanı Yardımcısı Alireza Reisi, her ne kadar toplumdaki tüm bireylerin grip ilacı almasına gerek olmadığı ve grip tedavisinde kullanılan ilaçların yetersizliği konusunda hükûmetin herhangi bir sorun yaşamadığı yönünde açıklamalarda bulunsa da basında İran’ın bazı bölgelerinde grip aşılarının temini konusunda sorun yaşandığına dair haberlere yer verilmeye devam etmektedir. Grip salgının gündeme getirdiği ilaç sektöründeki sorunlardan diğeri de grip ilaçlarının fiyatlarında yaşanan artıştır. Geçmişte 200 bin tümen olan gribal enfeksiyon ilaçlarının bugünlerde 400 ila 700 bin tümene satıldığı ifade edilmektedir. Grip aşıları ise önceden 40 bin tümene satılırken bu rakam şimdilerde 120 bin ila 150 bin tümene yükseldi. Grip vakalarındaki artış nedeniyle grip ilaçlarına yönelik artan talep, stoklardaki ilaç sayısının az olması etkeniyle birleşince ilaç fiyatlarının aniden yükselmesi de kaçınılmaz oldu. Grip salgınına yönelik endişeler, ilaç fiyatlarındaki artışla birlikte değerlendirildiğinde halkın kaçak ilaç pazarına yönelmesi beklenmektedir. Bu durum İran’da önümüzdeki günlerde, Tahran’ın Nasır Hüsrev Caddesi’yle birlikte anılan kaçak ilaç pazarının canlanmasına neden olabilir. Nitekim İran İlaç ve Gıda Kurumu Sözcüsü Kiyanuş Cihanpur söz konusu probleme dikkat çekerek kaçak ilaç pazarında grip ilaçlarının çok daha düşük fiyatlara satıldığına temas etti. Bununla birlikte burada satılan ilaçların birçoğunun sahte olduğu, bu tür sahte ilaçların ise hastalarda telafisi olmayan sağlık problemlerine sebep olacağına dair uyarılarda bulundu.