İran’da Kuraklık Giderek Şiddetini Artırıyor

İran’da Kuraklık Giderek Şiddetini Artırıyor
Yazı boyutunu buradan ayarlayabilirsiniz

İran, iklim değişikliğinin önceki yıllara kıyasla yağışlarda şaşırtıcı bir düşüşe etkide bulunmasıyla birlikte yarım yüzyıldaki en şiddetli kuraklıkla karşı karşıya. Özellikle son bir yılda artan şiddetli kuraklık, İran’ın büyük bir bölümünü etkiledi. Tahminler, mevcut su yılının geri kalan aylarında da ülkenin yeterli miktarda yağış alamayacağı yönündeyken bu durum, ülkenin çoğu bölgesinin şiddetli veya çok şiddetli kuraklık ile karşı karşıya olduğuna işaret ediyor.

Hükûmet; giderek kıtlaşan kaynaklar, artan kuraklık beklentisi ve su tedarikinin sağlanamayabileceği hususunda uyarılarını sürdürürken su savaşlarına ve göç ihtimaline yapılan vurgu, yetkililer tarafından sıklıkla dile getirilmeye başlandı. Ülkedeki kuraklığa ilişkin olarak İran Enerji Bakanı Rıza Erdekaniyan yaz mevsiminin, son elli yılın en kurak yılı olacağı konusunda açıklamalarda bulunmuştu. Beklentilere paralel olarak İran’da, Ekim 2020’den 1 Temmuz 2021’e kadar tüm ülkedeki ortalama yağış miktarı 129,7 mm olarak kaydedilmiştir. Geçen yılın aynı döneminde bu ortalama 277,4 mm olmuş; dolayısıyla bu yılki yağış miktarı geçen yıla göre %53,2 daha az gerçekleşmiştir. Ayrıca içinde bulunulan su yılının başlangıcından bu yana İran’daki su seviyesi bir önceki yıla göre %30 azalmıştır. Şu anda barajlarda 28,01 milyar m3 su varken geçen yıl bu rakam 39,06 milyar m3tür. Ülkedeki barajların toplam kapasitesi 50,5 milyar m3 ve şu anki doluluk oranı %56 olarak açıklanmıştır. Su yılının başlangıcından bu yana barajlara giren toplam su hacmi 26,06 milyar m3 iken geçen yılın aynı döneminde bu oran 49,42 milyar m3tür. Bu durum, bu yıl baraj suyu girişinde %47’lik bir düşüş olduğunu göstermektedir.

Yetkililere göre ülkede son elli yıldır eşi benzeri görülmemiş kuraklık, barajlardan Urmiye Gölü’ne su girişinde de %50’lik bir azalmaya yol açmıştır. Gölün su seviyesinin şu anda 1.217,16 m olduğu ve geçen yılın seviyesine göre 60 cm daha düşük olduğu ifade edilmiştir. Ülkedeki kuraklığın etkisi göl ve barajlar ile sınırlı değildir. Özellikle tarım ve hayvancılık sektörü de çeşitli şekillerde kriz ile yüzleşmektedir. Toprakların kuruması, artan su kıtlığının da etkisiyle İran’daki insanların geçim kaynaklarını tehdit etmeye devam etmektedir. İranlı göçebe çiftçiler, yağışların düşük olmasından kaynaklı olarak mera ve çayırlarda yaşanan kuraklık nedeniyle hayvanlarını besleyecek yem sıkıntısı yaşadıklarını ifade etmişlerdir. Gelirlerin yem ithalatı için kullanılabilmesi amacıyla başlangıçta 1 milyon baş hayvanın ihracatının önerildiği ancak Tarım Bakanlığının göçebe aşiretlere 500 bin baş hayvanın ihracatına izin verdiği kaydedilmiştir. Kuraklığın, 2021-2022 mali yılında İran’ın 34 milyon hektarlık göçebe meralarında, 258,33 milyon dolar değerinde zarara yol açtığı tahmin edilmektedir.

Dünya Meteoroloji Örgütünün tahminlerine göre önümüzdeki beş yıl içinde (2021-2025), İran’da ortalama yağış miktarının normalden %75 daha düşük ve ortalama sıcaklığın uzun vadeli ortalamadan %50 ila %75 oranında daha yüksek olması bekleniyor. Bu beklentiler, düşük yağışlara uyum sağlamak ve kuraklığın sonuçlarını azaltmak için ulusal politikaların benimsenmesini gerektirmektedir. Tahran, bu gelişmeler ışığında Birleşmiş Milletler (BM) ile 9-11 Ağustos tarihleri arasında kuraklık, sel ve su kaynakları yönetimi için uzay teknolojisi uygulamaları kapsamında bir uluslararası çalıştaya ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. İran Uzay Ajansı ile BM Uzay İşleri Ofisi “UN-SPIDER” ortaklığında gerçekleştirilecek programda, su kıtlığı ve doğal afetler ile ilgili sorunları çözmek için uzay teknolojileri uygulamalarındaki son gelişmelerin tartışılması, mevcut uzay teknolojilerinin iklim değişikliğinin etkilerini belirleme ve izlemeye nasıl yardımcı olacağının araştırılması beklenmektedir.

İran’da, tarımda şu anda elverişsiz koşullar gözlemlenmektedir. Kuraklık, İran’ın su talebinin doğal yenilenebilir su arzını önemli ölçüde aştığı kuzeybatı, batı ve kuzeydoğudaki yüksek oranda sulama yapılan ve yüksek nüfuslu bölgelerde olmak üzere yer altı suyu rezervlerinin azalmasını da yoğunlaştırmaktadır. İçinde bulunulan durum, ülkeye yönelik uygulanan yaptırımlar ve koronavirüs salgınının İran ekonomisi üzerindeki etkisiyle daha da kötüleşmektedir. Tahran özellikle kuraklıkla mücadele için deniz suyu transfer planlarına yoğunlaşmış olsa da uzmanlar, aktarım hatlarının çevresel tehlikeleri üzerinde durmayı sürdürmektedir. Tüm bu koşullar, İran’ın tartışmalı su yönetimi sorunlarını tekrar gündeme taşırken ilerleyen dönemlerde kuraklığın daha da şiddetlenmesiyle ülkedeki kısa süreli çözümlerin çevreye olduğu kadar tarım ve hayvancılık gibi sektörler üzerinde de kalıcı zararlar vermesi muhtemel görünmektedir.