İran’da Yeni Bir Sosyopolitik Kırılma: Abadan Olayları

İran’da Yeni Bir Sosyopolitik Kırılma: Abadan Olayları
Yazı boyutunu buradan ayarlayabilirsiniz
Başkan Vekili Turgay Şafak

İran’ın Huzistan ili, uzun yıllardan bu yana su ve elektrik kesintileri ile kum fırtınaları gibi doğal afetlerle karşı karşıya kalmaktadır. Özellikle su ve elektrik kesintilerine çözüm bulunamaması, bölge halkıyla kamu yetkililerini karşı karşıya getirmektedir. Birkaç gün önce de şehirde benzer bir hadise yaşanmıştır. Huzistan ilinin önemli şehirlerinden biri olan Abadan’da iş merkezi olması planlanan Metropol adlı binanın çöküşü, pek çok kişinin hayatını kaybetmesine sebep olmuştur. 30 Mayıs itibarıyla hayatını kaybedenlerin sayısı 32 kişiye ulaşmıştır. Huzistan halkı, binanın ruhsatının alınmasından yapımına kadar her aşamada yolsuzluk ve usulsüzlük yaşandığını iddia ederek protesto gösterilerine başlamıştır. Geçtiğimiz yıllarda su ve elektrik kesintileri, şair Hasan Haydari’nin ölümü ve diğer bazı olaylar sonrası yaşanan protesto gösterileri diğer önemli şehirlere de yayılmıştı. 

Olayın meydana geldiği 21 Mayıs tarihinden itibaren binanın müteahhidi olan Hüseyin Abdülbaki hakkında birbirinden çelişkili haberler çıkmıştır. Bir yandan Abdülbaki hakkında tutuklama kararı çıkartılırken bir yandan da olayın yaşandığı sırada binada olduğu ve hayatını kaybettiği iddiaları ortaya atılmıştır. Sosyal medyada yayılan bazı haberlerde ise müteahhidin ölmediği ve yurt dışına kaçtığına dair şayialar hızla yayılmıştır. İçişleri Bakanı Ahmed Vahidi’nin açıklamasına göre binanın yapım aşamasında çeşitli yolsuzluklar meydana gelmiş, altı kat olarak yapılması planlanan bina, yapım izni olmaksızın on kata çıkarılmış, binanın inşaatı bir yandan devam ederken zemin kat kullanılmaya başlanmıştır. Olayın gerçekleşmesinden üç gün sonra toplanan kabinede, Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi sorumluların bir an önce yakalanması için harekete geçildiğini, benzer durumdaki binaların hızlı bir şekilde tespit edilip gerekli işlemlerin yapılacağını söylese de halkın yaşananlara tepkisi devam etmektedir. Konuyla ilgili olarak önceki ve şimdiki belediye başkanlarıyla diğer bazı belediye çalışanları gözaltına alınmıştır. Ayrıca konu sosyal medyada geniş yankı bulmuş olup pek çok tanınmış isim de Abadan’a destek paylaşımında bulunmuştur. 

İlk günden itibaren yaşanan protesto gösterilerinde hükûmet ve yönetim karşıtı sloganların atılması dikkat çekmişti. Öte yandan binanın çökmesi sonucunda yaşanan gelişmeleri yorumlayan bazı gazeteci ve uzmanlar, yaşanan hadisenin ülkedeki önemli sosyal krizlerden biri olan güvensizlik sorununu yeniden gündeme getirdiğini iddia etmiştir. Güvensizliğin devlet ile toplum arasında oluşan bir çatlağa dönüştüğü ve meydana gelen her hadise sonrası sorumluların günü kurtarmaya yönelik çelişkili ve şeffaf olmayan açıklamaları sonucu bu çatlağın daha da büyüdüğü öne sürülmektedir. Öte yandan Devrim Rehberi Ali Hamenei’in olayın üzerinden üç gün sonra baş sağlığı mesajı yayımlaması ve devletin beş gün sonra hâlâ genel yas ilan etmemiş olması dikkat çekmiştir. 

Huzistan’da afet olayları ve yer altı kaynaklarının kötü yönetimi sebebiyle huzursuzluk uzun yıllardan beri devam etmekte olup çözüm konusunda yönetimin gerekli adımları atmadığı bölge halkı tarafından sık sık dile getirilmektedir. Yer altı ve yer üstü kaynakları bakımından oldukça zengin olan bölge, İran petrol rezervinin %57’sine sahiptir. Aynı zamanda verimli arazilere sahip olan bölgede başta Karun Nehri olmak üzere pek çok nehir ve diğer su kaynakları bulunmaktadır. Huzistan halkı, sahip oldukları yer altı ve yer üstü kaynaklarına rağmen devletin bölge halkının refah seviyesini yükseltmek için adım atmadığını düşünmektedir. Nitekim önceleri su ve elektrik kesintileri sebebiyle baş gösteren protesto gösterileri bu sefer de bir binanın çöküşünden sonra kendini göstermiştir. Daha önce de müşahede edildiği üzere bölge halkındaki memnuniyetsizliğin etkisiyle bir inşaat kazası sosyopolitik bir hadiseye evrilmiştir. Bu olayın da etkisiyle nüfus yoğunluğunu Arapların oluşturduğu bölgede, hükûmet tarafından etnik ayrımcılık yapıldığına ve bölgeyi Farslaştırmak için hükûmetin kasıtlı olarak bu zorlukları yarattığına dair söylenti ve kanaat yaygınlaşmaya başlamıştır. 

Hüseyin Abdülbaki Kimdir?

Metropol adlı iş binasının çökmesi sonucu İran gündemine oturan Hüseyin Abdülbaki, Abadan ve çevresinde bölge halkının, adını reklam panolarında ve billboardlarda sıkça gördüğü bir isimdi. Bölgede yaptığı yatırımlar, inşa ettiği siteler ve iş merkezleriyle Abadan halkının aşina olduğu Abdülbaki bir anda yolsuzluk ve usulsüzlüğün sembolü hâline geldi. Hüseyin Abdülbaki; Huzistan ilinin üst düzey yetkilileriyle yakın ilişkisi olan, yaptığı projelerin açılışlarına valilerin ve diğer yetkililerin katıldığı, emniyet müdürlüğü için karakol inşaatı yapan, yaptığı yatırımlara binaen inşaat sahasında Sanayi Maden ve Ticaret Bakanlığı tarafından plaket takdim edilen bir kişidir. Önceki yıllarda yaptığı hayır işleri sebebiyle Huzistan İli Hayırseverler Festivali’nde ve Ervent Yetenek Festivali’nde plaketler almıştır. Metropol binasının çöküşü esnada Abdülbaki’nin binada olduğu, cesedinin tanınamayacak hâle geldiği ve cebindeki kimlik kartından teşhis edildiği savcılık tarafından ilan edilmiştir. Hâlbuki binanın yıkılışından birkaç saat sonra IRNA, Abdülbaki’nin gözaltına alındığını duyurmuş ancak haberin hatalı olduğu ilan edilmiştir. Görgü tanıkları, ölen kişinin Metropolün sahibinin değil onun yakın adamlarından biri olduğunu ileri sürmüş ve Abdülbaki’nin yurt dışına kaçtığını iddia etmiştir. 
Metropol binasının çöküşünden sonra tamamlamış olduğu onlarca konut ve iş yeri projesi bulunan Abdülbaki’nin yapmış olduğu binaların güvenilir olup olmadığı sorusu, pek çok kişinin aklına gelmektedir. Abdülbaki tarafından yapılan inşaatların inceleneceği ve gerekli tedbirlerin alınacağı daha ilk gün yetkililer tarafından dillendirilse de soruşturmaların gerektiği gibi yapılıp yapılmayacağı halkın zihninde soru işareti olarak durmaktadır. Son olarak Abadan hadisesi, İran’da bürokrasiyle iş adamlarının yakın ilişkilerini yeniden sorguya açmıştır.