İran’ın Petrol Pazarına Dönme Çabası

İran’ın Petrol Pazarına Dönme Çabası
Yazı boyutunu buradan ayarlayabilirsiniz

İran Petrol Bakanı Bijen Namdar Zengene, 21 Aralık 2020 tarihinde Moskova’yı ziyaret ederek Rusya Başbakan Yardımcısı, Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü ve Rusya OPEC+ Müzakere Komite Başkanı olan Aleksandr Novak’la görüştü.

Görüşmelerin ardından Zengene, “Rusya’yı stratejik ortağımız olarak görüyoruz. Son yıllarda Rusya, dünya petrol pazarının istikrarında belirleyici bir rol oynamıştır. Enerji alanında iş birliğimiz devam ediyor. İş birliğimiz ve stratejik ortaklığımız, uluslararası alandaki gelişmelerden dolayı değişmez.” açıklamasında bulunurken Aleksandr Novak, “Rusya olarak OPEC+ ülkeleriyle enerji alanında yoğun iş birliğini sürdürüyoruz. Yapıcı rol oynamaya devam edeceğiz.” değerlendirmesinde bulundu.

Zengene Moskova’yı ziyaret etme kararı aldığı gün, 19 Aralık’ta Suudi Arabistan Enerji Bakanı Abdülaziz bin Selman Moskova’da Aleksandr Novak’la müzakerelerde bulunmaktaydı. Görüşmelerin ardından Suudi Bakan, “Uluslararası petrol pazarının yeniden güçlenmesi için pragmatik davranmaya ve sorumluluk almaya ihtiyaç var. Dünya pazarı hâlâ çok fazla belirsizlik içermektedir.” açıklamasında bulunarak 2017’de OPEC+ ülkeleri arasında yapılan anlaşmayı 2022 yılından sonraya da uzatma ihtimalinin olduğunu belirtti. Aleksandr Novak da bu anlaşmaya bağlı kaldıklarını dile getirirken Rusya-Suudi Arabistan ticari iş birliği anlaşmasının da yol haritasını açıklamış oldu.

Tahran, ABD’de Joe Biden’ın başkanlık görevini resmen devralmasından sonra İran’a yönelik petrol ambargolarının kaldırılmasını ummaktadır. Zengene, bu beklenti temelinde Rusya’yı ziyaret etmiş ve İran’ın, petrol ambargolarının kaldırılması durumunda petrol üretim ve ihracatını artırmasıyla ilgili müzakereler yapmıştır. 2018’den itibaren İran’a karşı uygulanan petrol ambargosu, İran’ın petrol pazarındaki payını önemli derecede azaltmıştı. İran’ın petrol pazarından çekilmesinden sonra İran’ın payı, Rusya ve Suudi Arabistan arasında paylaşılmış ve fiyat istikrarı, bu ülkelerin petrol üretimini artırmaları sonucu sağlanmıştı.

Şimdi ise İran, petrol pazarına geri dönmenin planlarını yapmaktadır. Nükleer Anlaşma’nın tekrar faal olması durumunda petrol ambargosundan kurtulacak olan İran, petrol üretimini ve ihracatını artırmaya gidecektir. Petrol fiyatları petrol üretimine doğrudan bağlıdır. İran’ın petrol üretimini artırması ve bununla birlikte petrol fiyatlarında düşüş yaşanmaması için OPEC+ üyesi ülkelerden bazılarının petrol üretimini azaltması gerekecektir. Ambargolar sonrası İran’ın payları Rusya ile Suudi Arabistan arasında paylaşıldığı için İran kendi payını bu ülkelerden geri almak isteyecektir. Bu da OPEC+ ülkeleri arasında en fazla üretim yapan Suudi Arabistan ve/veya Rusya’nın üretiminde kesintiye gitmesi demektir.

Suudi Arabistan’la ciddi sorunlar yaşayan İran, bunu Riyad’dan isteyemeyeceğini bildiği için Moskova’dan isteyecek veya Moskova’nın Riyad’la bu konuyu müzakere etmesini bekleyecektir. Fakat kısa vadede ne Riyad ne de Moskova tek taraflı olarak İran’ın beklentilerine cevap vermeye hazırdır. Riyad açısından İran’ın petrol pazarına geri dönmesi, ekonomik ve askerî olarak güçlenerek bölgede Suudi Arabistan’la daha güçlü bir şekilde mücadele etmesi anlamına gelmektedir. Suudi Arabistan, Rusya’yı yanında tutmak ve Moskova’nın kararlarını etkilemek amacıyla bir taraftan ticari iş birliği fırsatları sunarken diğer taraftan da petrol üretimini artırıp fiyatlarda düşüşe yol açarak Rusya’nın ekonomisine zarar vermekle tehdit etmektedir.

Moskova açısından da İran’ın petrol pazarındaki payını geri alması Rusya’nın gelirlerinin azalması anlamına gelmektedir. Diğer taraftan İran’la bir uzlaşı sağlanamaması durumunda ise İran tek taraflı olarak üretime başlayabilir. Bu da hassas olan petrol fiyatlarının düşmesine ve başta İran olmak üzere üretici ülkelerin tamamının zarar görmesine yol açabilir.

Sonuç olarak İran, şimdiden petrol pazarına dönmenin hazırlıklarını yapmaktadır. İran’a yönelik ambargoların kalkması ise ABD’nin Nükleer Anlaşma’ya geri dönmesine bağlıdır. Nükleer Anlaşma’ya dönülmesi ve yaptırımların kaldırılmasıyla başta İran, Rusya ve Suudi Arabistan üçlüsü arasında olmak üzere OPEC+ ülkeleri arasında çetin bir müzakere sürecinin yeniden başlayacağı söylenebilir.