İran’ın Rusya-Ukrayna Savaşı’na Yönelik BM Oylamalarındaki Tutumu

İran’ın Rusya-Ukrayna Savaşı’na Yönelik BM Oylamalarındaki Tutumu
Yazı boyutunu buradan ayarlayabilirsiniz

7 Nisan Perşembe günü Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulunda yapılan oylamada, Ukrayna’daki insan hakları ihlalleri nedeniyle Rusya’nın BM İnsan Hakları Konseyi (BMİHK) üyeliğinin askıya alınmasına yönelik karar alındı. Rusya’nın BMİHK üyeliğinin askıya alınmasına 93 ülke destek verirken, 58 ülke çekimser oy kullandı. İran’ın aralarında bulunduğu 24 ülke ise karşı oy kullanarak Rusya’ya olan desteğini sürdürdü. Oylamada Şangay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) üyelerinden Rusya’nın aleyhine oy kullanan ülke olmadı. İran ile birlikte 7 üye ülke Rusya’yı desteklerken Hindistan ve Pakistan oylamada çekimser oy kullandı.

İran, Rusya’nın BMİHK üyeliğinin askıya alınmasına karşı çıkan ülkelerden biri oldu. İran’ın BM Daimî Temsilcisi Mecid Tahtrevançi, BM Genel Kurulunun 7 Nisan Perşembe günkü oturumunda yaptığı açıklamada, Rusya’nın BMİHK üyeliğinin askıya alınmasına ilişkin yapılacak oylamada, Konsey üyeliğinin siyasallaştırılmaması gerektiğini söyledi. Tahtrevançi, Rusya’nın BMİHK üyeliğini askıya alan karar taslağının siyasi nedenlerle oluşturulduğunu ve bu tür eylemlerin BM’nin tarafsızlığına zarar verdiğini ifade etti. Rusya’nın üyeliğinin askıya alınmasının BM ruhuna aykırı olduğunu dile getiren Tahtrevançi, “BM’nin insan hakları mekanizmasını siyasi amaçlar için kullanması, evrensellik ilkesiyle ve insan hakları konularının seçici olmayan bir şekilde ele alınmasıyla çelişmektedir.” dedi. Diğer taraftan İranlı diplomatın Ukrayna’daki kötüleşen insani durumun da farkında olduğu görüldü. Yaptığı açıklamada İran’ın, Ukrayna’da kötüleşen insani durumdan endişe duyduğunu da dile getiren Tahtrevançi, Rusya’nın aleyhine bir açıklama yapmaktan kaçınarak Rusya’nın BMİHK üyeliğinin askıya alınmasının bir çözüm olmadığını ifade etti

Öte yandan İran, Rusya-Ukrayna Savaşı’nın patlak vermesinden bu yana gerek söylemde gerekse BM’de yapılan oylamalarda Rusya’yı destekleyen ülkelerden biri olarak ön plana çıktı. Daha önce İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan’ın da aralarında bulunduğu İranlı hükûmet yetkilileri yaptıkları açıklamalarda savaşın nedeninin NATO’nun genişlemesi ve Batı’nın eylemleri olduğunu belirtmiş, Rusya’nın güvenlik endişelerinin dikkate alınması gerektiği yönünde fikir beyan etmişlerdi. Rusya-Ukrayna Savaşı’na yönelik yaptığı açıklama ile İran’ın Rusya’ya olan desteğini yineleyen bir diğer isim de Devrim Rehberi Hamenei olmuştu. Hamenei, 1 Mart Salı günü yaptığı açıklamada çatışmaların kaynağının “ABD’nin kriz yaratan politikası” olduğunu belirterek “Ukrayna, ABD’nin hazırladığı krizlerin kurbanı oldu.” demişti

Hamenei’nin açıklamalarından bir gün sonra -2 Mart Çarşamba günü- İran, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulunun 11. Olağanüstü Oturumu’nda da Rusya’nın kınanmasını ve Ukrayna’dan askerlerini derhâl geri çekmesini öngören karar tasarısı oylamasında çekimser oy kullanarak söz konusu politikasını devam ettirmişti. Tahtrevançi oylamadan sonra yaptığı açıklamada, tüm ülkelerin egemenliğine ve toprak bütünlüğüne saygı gösterilmesi gerektiğini belirterek “Doğu Avrupa bölgesindeki mevcut krizin ve kırılgan durumun, ABD ve NATO’nun kışkırtıcı eylemleriyle daha da kötüleştiğine inanıyoruz. Rusya’nın güvenlik kaygıları dikkate alınmalıdır.” yönünde açıklamada bulunmuştu.

Söz konusu söylemler ve İran’ın BM’de Rusya lehine kullandığı oylar dikkate alındığında iki çıkarıma ulaşılmaktadır. Birincisi, Rusya-Ukrayna Savaşı’nın İran ile P4+1 ülkeleri arasında Viyana’da devam eden İran Nükleer Anlaşması müzakerelerine denk gelmesi, İran’ın meseleye yönelik tutumunun belirlenmesinde etkili oldu. İkincisi, hâlihazırda ara verilen Viyana görüşmelerinin İran açısından olumlu bir sonuca ulaşmama ihtimalini dikkate alan Tahran, Moskova’yı karşısına almak istememektedir. Zira her ne kadar İran’da ciddi bir kesim Rusya’ya güvenilmemesi gerektiği yönünde söylemlerde bulunsa da yaptırımlara tabi bir İran’ın, Rusya ile siyasi olarak ayrı düşmesi, Tahran’ın hem siyasi hem ekonomik açıdan izole durumunun artmasına neden olacaktır. Sonuç olarak İran’a yaptırımlar uygulanırken Rusya’nın İran ile iş birliğini devam ettirmesi, İran’ın ŞİÖ üyelik sürecinin başlatılmasına destek vermesi ve Viyana görüşmelerinin olumlu sonuçlanmama ihtimalinin bulunması dikkate alındığında İran’ın BM oylamaları dâhil savaş sürecinde Rusya’ya olan desteğinin devam edeceğini söylemek mümkündür.