Japonya Dışişleri Bakanı’nın Orta Doğu Turu ve İran

Japonya Dışişleri Bakanı’nın Orta Doğu Turu ve İran
Yazı boyutunu buradan ayarlayabilirsiniz

Japonya Dışişleri Bakanı Toshimitsu Motegi’nin 15 Ağustos Pazar günü Mısır’la başlayan 10 günlük Orta Doğu turu, 24 Ağustos Salı günü Katar’la son buldu. Ziyaret kapsamında Motegi; Mısır, Filistin, İsrail, Ürdün, Türkiye, Irak, İran ve Katar’da çeşitli hükûmet yetkilileri ile önemli toplantılar gerçekleştirdi. Bu ülkelere yapılan ziyaretlerin birçok ortak noktası bulunurken söz konusu ülkeler, uzun bir aradan sonra ilk kez bir Japon dışişleri bakanına ev sahipliği yaptı.

Motegi’nin Orta Doğu turu kapsamında en dikkat çeken duraklarından biri Tahran oldu. Ziyaret süresince İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve yeni Dışişleri Bakanı Emir Abdullahiyan’ın yanı sıra birçok önemli devlet adamıyla görüşmelerde bulunan Motegi; ikili, bölgesel ve küresel konularda görüşmeler gerçekleştirdi. Motegi’nin Tahran ziyaretinde Afganistan, ikili ve bölgesel meseleler gibi birçok konuda görüşmeler yapılsa da İran’ın Japonya’da dondurulan fonları ve Nükleer Anlaşma müzakerelerinin devam ettirilmesi, ziyaretin ana temasını oluşturdu. 22 Ağustos Pazar günü Motegi’yi kabul eden Reisi; Japonya’ya, ABD yaptırımları nedeniyle ülkede tutulan İran fonlarını serbest bırakma çağrısında bulundu. “Japonya ile ilişkilerin geliştirilmesi İran için büyük önem taşıyor... Japon bankalarındaki İran varlıklarının blokesinin kaldırılmasında herhangi bir gecikme haklı değil.” diyen Reisi, iki ülke ilişkilerinin geliştirilmesi açısından söz konusu durumun önemli olduğunu dile getirdi.

Motegi’nin ziyaretini önemli kılan bir diğer mesele de Japonya’nın, İran ve ABD arasındaki nükleer görüşmelerin sürdürülmesi konusunda ara buluculuk rolü üstlenmeye çalıştığı söylemleriydi. Motegi’nin, 22 Ağustos Pazar günü İran Ulusal Güvenlik Yüksek Kurulu Genel Sekreteri Ali Şemhani ile de görüşmesi söz konusu iddiaları güçlendirmektedir. Görüşmede tartışılan konular hakkında somut bir açıklama yapılmasa da Motegi’nin ziyaretinin, Nükleer Anlaşma müzakerelerinin sürdürülmesi için bir fırsat olabileceği iddia ediliyor. Nitekim daha öncesinde de bu tür ara buluculuk ziyaretlerinin yaşandığı biliniyor. Eski Japonya Başbakanı Shinzo Abe’nin 2019’da Washington ile Tahran arasındaki gerilimi azaltmayı umarak dönemin ABD Başkanı Donald Trump’ın muhatabı olarak Devrim Rehberi Ali Hamenei’yi ziyaret etmesi de bu minvalde değerlendirilmişti. Dolayısıyla Motegi’nin de benzer bir amaçla Tahran’a gittiği söylenmektedir. Nükleer Anlaşma konusunda yaptığı açıklamada Motegi, Tokyo’nun Viyana görüşmelerini yakından takip ettiğini belirterek taraflara müzakerelere devam etmeleri konusunda ısrar ettiklerini de sözlerine ekledi.

Orta Doğu’ya Yönelik Stratejik Hamleler: Japonya-ABD-Çin

Tokyo’nun Orta Doğu politikasının açık stratejik hedefleri bulunmaktadır. Motegi’nin ziyaretinin de bu kapsamda ele alınması, ziyaret ile ilgili doğru çıkarımların yapılabilmesi açısından önemlidir. Öncelikle Japonya, enerji bakımından dışa bağımlı bir ülke olması nedeniyle enerji ihracat yollarının güvenliği ile yakından ilgilenmektedir. Zira ham petrolünün yaklaşık %90’ını Orta Doğu’dan ithal eden Japonya için bölgesel barış ve istikrar, oldukça önemlidir. Orta Doğu’dan istikrarlı petrol tedariki, Japonya da dâhil olmak üzere küresel ekonominin istikrarı ve büyümesi için de gereklidir. Dolayısıyla ABD’nin bölgedeki varlığını azaltacağı söylemleri, uzun dönemdir güvenliğini sağladığı enerji yollarının tehlikelerle karşı karşıya kalma riskini doğurdu. Bu bağlamda İran’ın, enerji güvenliğinin sağlanması açısından Japonya için önemli bir ülke olarak ön plana çıktığı görülüyor. Nitekim Abdullahiyan ile yaptığı görüşmede de enerji yollarının güvenliği konusunu ele alan Motegi, bu konuda meslektaşından güvence almaya çalıştı.

Motegi’nin Orta Doğu gezisinin bir diğer önemli ayrıntısı ise bu ziyaretin Çin Dışişleri Bakanı’nın son bir yıl içerisinde bölgeye düzenlediği iki ziyaretten sonra gerçekleşmiş olmasıdır. Çin’in son dönemlerde bölgeye yönelik açılımları dikkate alındığında ABD ve Çin arasındaki stratejik rekabetin yoğunlaştığı ve bölgenin, son dönemlerde her iki gücün artan baskısı altında olduğu aşikâr. Bu minvalde Japonya’nın bölgesel güç rekabetini fırsata çevirerek İran, İsrail ve Irak gibi ülkelerle iş birliği seviyesini artırma peşinde olduğu ziyaret esnasında en çok yapılan yorumlar arasındaydı.

Öncelikle Irak’a bakıldığında, ziyarette iki ülke ilişkileri adına önemli görüşmelerin gerçekleştiği duyuruldu. Ziyaret gerek 2006’da Taro Aso’dan sonra ilk kez bir Japon dışişleri bakanının Irak’ı ziyaret etmesi gerekse görüşme kapsamında Irak’ın enerji alanında kalkınması için teklif edilen yaklaşık 300 milyon dolarlık düşük faizli kredi açısından oldukça önemliydi. Bu durum Japonya’nın enerji alanındaki bağımlılığını dikkate alarak Çin’in bölgesel nüfuz artırma politikalarına karşı uzun vadede etkili olabilecek adımlar atmaya çalıştığı yönünde söylemlere yol açıyor. Diğer taraftan ABD’nin, Orta Doğu’daki en önemli müttefiki olmasına rağmen Çin ile de ciddi bir ekonomik ve ticari iş birliği bulunan İsrail’e bu yönde baskıların arttığı biliniyor. Dolayısıyla Joe Biden yönetiminin İsrail’e özellikle altyapı ve teknoloji alanlarında, Çin ile ekonomik ilişkisini azaltması için giderek daha fazla baskı yaptığı noktada, Japonya’nın boşluğu doldurmak için önemli bir fırsata sahip olduğu öngörülmektedir.