Kazerûn’da Neler Oluyor?

Kazerûn’da Neler Oluyor?
Yazı boyutunu buradan ayarlayabilirsiniz

Fars eyaletine bağlı Kazerûn ilçesinde aylardır süren ve zaman zaman protestoya dönüşen gerginlik, 16 Mayıs Çarşamba günü akşam saatlerinde güvenlik güçlerinin protestoculara ateş açmasıyla yeni bir aşamaya girdi. Polis merkezine saldıran protestoculara ateş açılması sonucu bir kişinin hayatını kaybettiği altı kişinin ise yaralandığı açıklandı.

Şiraz ve Mervdeşt’den sonra yaklaşık 260 bin nüfusuyla Fars eyaletinin üçüncü büyük ilçesi olan Kazerûn’da, 8 Ağustos 2017’de başlayan ve hâlâ devam eden olayların fitili ilçenin idari olarak bölünmesine ilişkin çalışma yapıldığına dair haberlerinin yayılmasıyla ateşlendi. Yeni düzenlemeyle ilçenin tarihî bölgelerinden Bişabûr, turistik bölgelerinde Teng-çogan ve dinî merkezlerinden İmamzâde Hasan Türbesi’nin Kazerûn’dan ayrılacağına dair söylentilerden dolayı özellikle yerel yetkililere kızgın olan halk duruma tepki gösterdi. Takip eden süreçte, şehir meydanında binlerce vatandaşın katıldığı gösteriler yapıldığı gibi esnaf da kepenk kapatarak tepkisini gösterdi. 20 Nisan’da halkın Cuma namazı hutbesi esnasındaki protestoları ve rejim karşıtı sloganları olayı farklı bir boyuta taşıdı. Daha önce Ahvaz ve İsfahan’da yaşananlara benzer bir şekilde devletin en önemli resmî propaganda araçlarından olan Cuma namazlarının, muhalif seslerin yükseldiği bir zemine dönüşmesinin yankıları ilçe sınırlarını aştı.

İlçede yaşanan bu gelişmelerden sonra hem yerel yetkililer hem de Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı İshak Cihangiri gibi üst düzey yetkililer Kazerûn’un idari olarak bölünmesiyle ilgili henüz kesin bir kararın alınmadığını ifade etseler de 16 Mayıs Çarşamba akşamı yaşanan çatışmalar, resmî açıklamaların ilçedeki tepkiyi yatıştırmaya yetmediğini göstermiştir. Olayların geldiği boyutu anlayabilmek için protestoların arkasındaki asli nedenlere dikkat etmek gerekmektedir. Şiraz Milletvekili Behram Parsayi, geçtiğimiz günlerde protestoların arkasındaki asıl nedenin idari bölünme planından ziyade ekonomik sorunlar ve halkın geçim sıkıntıları olduğunu savunmuştur. Ülke genelinde yaşanan ekonomik sorunlarla beraber su sorunu, işsizlik sorunu gibi zorluklarla karşı karşıya kalan Kazerûn halkı, bölünme kararının mevcut şartları daha da kötüleştireceğini düşünmektedir. Aksi yönde yapılan açıklamalarsa kötü yaşam koşullarından hükûmeti ve mülki erkanı sorumlu tutan bölge halkını ikna etmemiş ve gerginlik sürmüştür. 16 Mayıs akşamı yaşananlar bugüne kadar bölgedeki gösterilere şiddetle karşılık vermek istemeyen yetkililerin tavrını değiştirebilir. Bu nedenle protestoların devam etmesi durumunda güvenlik güçlerinin müdahalesi de sertleşebilir. Diğer taraftan her ne kadar bölgeye özgü nedenlerle patlak vermiş olan Kazerûn olaylarının diğer bölgelere sıçraması beklenmese de son dönemlerde İran’da bu tarz gerginliklerin farklı eyaletlerde muhtelif gerekçelerle ortaya çıktığı görülmektedir. Son olarak nükleer anlaşmanın pratikte işlerliğini yitirmesinin ardından uluslararası alanda zor günler geçirmekte olan İran’ın bu tarz toplumsal itirazlarla daha fazla karşı karşıya kalması sürpriz olmayacaktır.