Meclisin Hükûmete Yönelik Eleştirileri Artıyor mu?

Meclisin Hükûmete Yönelik Eleştirileri Artıyor mu?
Yazı boyutunu buradan ayarlayabilirsiniz

2020 Meclis Seçimlerinde koltukların ekseriyetini muhafazakâr milletvekillerinin kazanması ve 2021 Cumhurbaşkanlığı Seçimlerinde muhafazakârların adayı İbrahim Reisi’nin cumhurbaşkanı seçilmesi, İran’da, Hasan Ruhani hükûmetinden sonra yasama ve yürütme organlarının uyumlu çalışacağı beklentisi yaratmıştı. Fakat karşı karşıya kalınan siyasi ve ekonomik sıkıntıları radikal isimlerin de yer aldığı Reisi hükûmeti ile aşmaya çalışan İran’da Meclis, bakanlara karşı eleştiri dozunu yükseltmeye başladı. Bu durumun, istişare ve karar organı olan Meclis için normal olmasına karşın Reisi’nin ağustos ayında kabinesini oluşturduğu göz önüne alındığında yaklaşık dört ay kadar kısa bir sürede görünürlük kazanması; “kabinede değişikliğe mi gidilecek? Milletvekilleri bakanlar hakkında gensoru hazırlığı mı yapıyor?” sorularının gündeme gelmesine zemin hazırlamıştır.

Halkın memnuniyetsizliğini de tetikleyen ekonomik sıkıntıların artmaması adına Cumhurbaşkanı Reisi, başında Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı Muhammed Muhbir’in olduğu bir ekonomi takımı oluşturmayı hedeflemiş; Ekonomi ve Maliye Bakanlığına ise İhsan Handuzi’yi atamıştı. 2020’de Tahran milletvekili seçilerek Meclise giren ve Allame Tabatabai Üniversitesi İktisat Bölümü öğretim üyesi olan Handuzi’nin görev geçmişine bakıldığında bu ismin, Ekonomi ve Maliye Bakanlığına getirilmesinin sorgulanmaya açık olduğu görülmektedir. Ayrıca kendisinin, Tenis Federasyonu Başkanı Davud Azizi’yi yardımcı olarak atama girişimi ile akrabalarından yönetici atama çabaları ise bakanlığının başlangıcında adının “liyakatsiz atamalarla” anılmasını beraberinde getirmiştir. Güven oylamasında 290 sandalyeli Meclisten 254 gibi yüksek bir oy alarak görevine başlayan Handuzi, performansıyla Meclisin eleştiri odağında olan bakanlardan biri olmuştur. Zira Handuzi’nin güven oylaması aldığı gün detaylı bir ekonomi programı sunmadığı, milletvekillerinin güven oylamasındaki tutumunun rasyonel olmadığı ve netice itibarıyla hâlihazırda Bakan’ın yeterliliğinin sorgulandığı bilinmektedir. Ekonomi ve Maliye Bakanı ise döviz kurundaki oynaklık ve enflasyon oranı, araba fiyatlarındaki artış gibi ekonomik göstergelerde beklenilen iyileşmenin sağlanamaması gibi süregelen sorunlar için bir önceki hükûmeti işaret ederek yapısal reformların dört ay kadar kısa bir sürede gerçekleşemeyeceği yönünde açıklamalarda bulunmuştur.

Sağlık, Tedavi ve Tıbbi Eğitim Bakanı Behram Aynullahi ise Meclisin eleştirilerinin hedefinde olan diğer bakandır. 9 Ocak’ta Mecliste Aynullahi’ye yönelen eleştiriler; özellikle yoksul bölgelerdeki hastanelerde doktor eksikliği, temel ekipman sıkıntısı ve salgın döneminde toplum sağlığını temel alan programların eksikliği ile ödeneklerin adil dağıtılmadığı üzerinedir. Bunun yanında Bakan’ın, İran’ın yerli aşısı olan Cov-İran Bereket aşısı olduğunu söylemesine rağmen vurulan aşının Sputnik olduğu iddialarının ortaya çıkması ile Bakanlığın atamalarının “hizbullahi” kanattan yapıldığı ve salgın ile mücadelede yetersiz kalındığı yönündeki açıklamaları; Aynullahi’yi hem Meclis hem halk nezdinde zorda bırakan diğer hususlar olarak zikredilebilir.

Olası kabine değişimi için adı geçen isimlerden birinin de Kooperatif, Çalışma ve Sosyal Refah Bakanı Hüccetullah Abdulmeliki olmasına ve görevden alınması için 32 milletvekilinin imza attığı belirtilmesine karşın Meclisin eleştiri odağında Handuzi ve Aynullahi’nin olduğunu belirtmek mümkündür.

Rehberliğe bağlı durumlar istisna tutulduğunda yürütme erkinin başında olan Reisi ve kabinesinden beklenilen en önemli icraat, kriz sarmalında olan İran ekonomisinin göstergelerini iyileştirmesi üzerinedir. Ekonominin dümeninden sorumlu Bakan Handuzi’nin performansına yönelik muhafazakâr Meclisten yükselen eleştirilere bakıldığında olası bir kabine değişikliğine gidildiği takdirde bu ismin Handuzi olacağını söylemek mümkündür. Her ne kadar yapısal reformlar, müesses nizamın desteği ile uzun vadede yürürlüğe girmesi ve netice vermesi beklenen bir süreci ifade etse de Meclis, gensoru ile “kötü gidişatın” bedelini Ekonomi ve Maliye Bakanı’na ödetme yoluna gidebilir. Reisi hükûmetinin ilk 100 günde attığı adımlar arasında en büyük başarının salgın ile mücadele ve aşılama oranlarındaki artış olarak sunulduğu dikkate alındığında ise adı geçen diğer Bakan Aynullahi’ye Meclisten gensoru çıkma olasılığının düşük kalacağı ifade edilebilir. En nihayetinde henüz bir yılını doldurmayan Reisi hükûmeti için bakan değişikliği, iktidarın yönetsel zafiyetinin göstergesi olacaktır. Zira bir önceki hükûmet dönemlerindeki örnekler, bakanların performanslarının gensoru aracılığıyla denetlenmesi için en az bir yılın geçtiğini göstermektedir.