NATO Savunma Bakanları Toplantısında Afganistan Görüşüldü

NATO Savunma Bakanları Toplantısında Afganistan Görüşüldü
Yazı boyutunu buradan ayarlayabilirsiniz

Kuzey Atlantik İttifakı (NATO) savunma bakanları, 17-18 Şubat tarihlerinde Belçika’nın başkenti Brüksel’de bir araya geldi. Video konferans yöntemiyle gerçekleştirilen toplantının ana gündem maddelerinden biri NATO’nun Afganistan’daki geleceği oldu. Toplantının ardından basın açıklaması yapan NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, NATO’nun Afganistan’daki misyonunun geleceği hakkında bir karar çıkmadığını söyledi. Stoltenberg, ABD’nin Taliban ile yaptığı uluslararası güçlerin 1 Mayıs 2021 itibarıyla Afganistan’ı terk etmelerini öngören Doha Anlaşması’na atıfta bulunarak müttefikler arasında konuyla ilgili yapılacak yakın istişarelerin gelecek haftalarda devam edeceğini belirtti. Stoltenberg, toplantıdan bir gün önce yaptığı açıklamada ise NATO’nun Afganistan’dan çekilmesi veya bu ülkede kalmasının “şartlı” olduğunu vurgulamıştı.

Hâlihazırda NATO’nun Afganistan’da “Kararlı Destek Misyonu” adıyla ABD’nin komutası altında Afgan güvenlik güçlerine eğitim hizmeti ve danışmanlık desteği sağlayan yaklaşık 10 bin askeri bulunmaktadır. ABD 2.500 askerle başı çekerken Almanya’nın 1.100, İtalya’nın 895 ve Birleşik Krallık’ın 750 askeri bulunuyor. Bir önceki ABD yönetiminin 29 Şubat 2020’de Taliban ile imzaladığı Doha Anlaşması gereği 1 Mayıs 2021’e kadar tüm uluslararası güçlerin Afganistan’dan çekilmesi gerekmektedir. Fakat gerek Stoltenberg’ün açıklamaları gerekse de toplantıyla ilgili basına yansıyan bilgilerden yola çıkılarak NATO üyeleri arasında Afganistan’daki misyonunun uzatılması konusunda genel bir eğilim olduğu söylenebilir. Başta Almanya olmak üzere bazı üye ülkelerin NATO’nun Afganistan’dan çekilmesi durumunda ülkenin yeniden terörist grupların sığınağı hâline gelmesinden endişe ettikleri ifade ediliyor. Almanya federal hükûmeti, her ihtimale karşı Afganistan’daki birliklerinin görev süresini 31 Ocak 2022’ye kadar uzatma kararı aldıklarını duyurdu.

NATO’nun Afganistan’daki misyonunu uzatma konusundaki olası ısrarı, Doha Anlaşması ile çeliştiği gibi barış sürecini de sekteye uğratma potansiyeli taşımaktadır. Zira Taliban’ın, tüm yabancı askerlerin Anlaşma’da belirlenen takvim çerçevesinde ülkeyi terk etmemeleri durumunda, çatışmaların yeniden başlayacağı tehdidinden geri adım atması beklenmemekte. Dolayısıyla her ne kadar Stoltenberg, NATO’nun Afganistan’dan çekilip çekilmemesi durumunu “şartlı” olarak ifade etse de gelinen noktada ABD’nin kararına bağlı kalmaktan başka pek bir seçeneği bulunmamaktadır. Washington’dan gelen açıklamalar, Biden yönetiminin belirlenen takvimde Afganistan’dan çekilmek yerine başka bir alternatif arayışında olduğunu gösteriyor. Şu ana kadar Biden’ın ekibinden farklı düzeylerde gelen açıklamalarda Doha Anlaşması’nın gözden geçirileceği vurgulandı. Son olarak ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin 19 Şubat’ta düzenlediği basın toplantısında, Taliban’ın Doha Anlaşması’ndaki yükümlülüklerini yerine getirip getirmediğini kontrol ettiklerini belirterek acele bir çekilmenin kesinlikle söz konusu olmayacağını ifade etti.

Amerikalı yetkililer özellikle Doha Anlaşması’nın imzalanmasından bu yana Afganistan’da artan şiddetten Taliban’ı sorumlu tutarak örgütün Anlaşma’ya aykırı davrandığını öne sürüyor. Taliban, bu iddiaları reddederek ülkede artan şiddetin, yabancı güçlerin Afganistan’ı terk etmesini istemeyen merkezî hükûmete bağlı güçlerin işi olduğunu savunuyor ve öte yandan olası farklı senaryolara karşı hazırlıklarını da sürdürüyor. Taliban, Doha Anlaşması’yla ilgili Washington’dan gelen açıklamalara tepki olarak Katar’ın başkenti Doha’da devam eden müzakerelere bir süredir katılmıyor. Ayrıca Taliban; Biden yönetiminin üzerindeki baskıları artırmak amacıyla Pakistan, İran ve Rusya gibi Afganistan meselesinde kilit aktörler olarak görülen ülkelerle yakın temaslarını sürdürmektedir. Sahadan gelen bilgiler, Taliban’ın geleneksel hâle getirdiği Bahar Operasyonlarına hazırlandığını gösteriyor. Sonuç olarak ABD liderliğindeki uluslararası güçlerin Afganistan’daki savaşının neredeyse 20. yılını geride bıraktığı bugünlerde, ülke yeni bir kanlı iç savaşın arifesinde bulunuyor. Taliban her geçen gün gücünü pekiştirirken merkezî hükûmet, ABD ve NATO’nun desteği olmadan ayakta kalamayacak durumda. Böylesi bir ortamda uluslararası güçlerin Afganistan’ı terk ederek merkezî hükûmetten desteğini çekmesi, ülkeyi Sovyetler Birliği’nin çekilmesinin ardından yaşadığı felaketin bir benzeriyle karşı karşıya bırakabilir.