Türk Fraksiyonuna Tepkiler Büyüyor

Türk Fraksiyonuna Tepkiler Büyüyor
Yazı boyutunu buradan ayarlayabilirsiniz

İran Parlamentosunda yaklaşık iki hafta öne kurulan “Türklerin Yoğun Yaşadığı Bölgeler Fraksiyonu” Meclis içinden ve dışından tepki çekmeye devam ediyor. Söz konusu Fraksiyonun Türklerin yoğun olarak yaşadığı bölgelerin sorunlarını gidermek ve milli gelirden adil pay elde etmesini sağlamak amacıyla kurulduğu açıklanmıştı. İran Parlamentosu’nda ilk defa etnik bir fraksiyonun kurulması, ülke içerisinde farklı kesimlerden eleştirilerin yükselmesine sebep oldu.

“İranlı Araştırmacılar, Hocalar ve Tarihçiler Topluluğu (Camie-yi Muhakkikan, Ostadan ve Tarihdanan-i İrani)” üyelerinden bir grup Meclis Başkanı’na yazdığı mektupta, Mecliste etnik kökene dayalı bir fraksiyon kurulmasının ülkenin birlik ve beraberliğine zarar vereceğini iddia etti. Mektupta, Türklerden sonra diğer etnik unsurların da benzer fraksiyonlar kurabilecekleri hatırlatıldı. Mektupta Anayasanın 84. Maddesine göre milletvekillerinin yalnızca seçildikleri bölgenin değil bütün milletin temsilcisi oldukları ve ülkenin her yerindeki sorunlarla ilgilenmeleri gerektiği hatırlatıldı.

Etnik temele dayalı fraksiyonların kurulmasına karşı toplumun çeşitli kesimlerinde oluşan tepkilerin tarihsel arka planında; sürekli toprak kaybederek küçülen ve bugünkü sınırları ile bir imparatorluk bakiyesi olan İran’ın daha fazla toprak kaybına uğrama riski yer almaktadır. İkinci Dünya Savaşı esnasında ülkenin Ruslar ve İngilizler tarafından işgal edilmesiyle Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti ve Mehabad Kürt Cumhuriyetinin bağımsızlıklarını ilan etmesi birçok siyasi-toplumsal elitin bilinçaltında halen tazeliğini korumaktadır. Ancak Ortadoğu’da yaşanmakta olan gelişmeler İran’ı teğet geçeceğe benzememektedir. Bunun farkında olan Ruhani ısrarla, anayasanın ilgili hükümlerini hakkıyla hayata geçirebilmek için mücadele edeceğini belirtmektedir.

Türk Fraksiyonu’nun kurulmasına dair benzer tepkiler daha önce bizzat Parlamento içerisinden de dile getirilmişti. Örneğin, Bender-i Abbas Milletvekili Ahmed Moradi, söz konusu Fraksiyona ilişkin itirazlarını Anayasa’nın muhtelif maddelerine işaret ederek ortaya koymuştu. İran Parlamentosu Başkanlık Divanının tek Sünni üyesi olan Kürt kökenli Bukan Milletvekili Muhammed Kasım Osmani, şimdiye kadar Sünni Fraksiyon bünyesinde kaldıklarını ancak Türklerin kurduğu Fraksiyonun onaylanarak faaliyetlerine başlaması durumunda, Kürt milletvekillerinin de kendi fraksiyonlarını kuracaklarını açıkladı. Osmani ayrıca, asıl meselenin fraksiyon kurmak değil kurulan fraksiyonun doğru bir şekilde yönetilmesi olduğunu ifade etti.

Meclis Başkan Yardımcısı ve Tebriz Milletvekili olan Türk Fraksiyonu’nun Başkanı Mesut Pezişkiyan, kurdukları Fraksiyonun yasalara aykırı bir yanının olmadığını savunarak, bazılarının bir etnik gurubu görmezden gelmeye çalıştığını ileri sürdü. Pezişkiyan, Fraksiyon’un henüz herhangi bir faaliyette bulunmadığını ve sadece vekillik görevlerini yerine getirmeye çalıştıklarını hatırlatarak konuyu farklı yönlere çekmeye çalışan kesimler olduğunu belirtti. Pezişkiyan, ülkede farklı etnik unsurların bulunduğunu ancak geçmişten günümüze bazı etnik unsurların alay konusu edildiğini, bazılarının ise varlığının inkâr edilmeye çalışıldığını söyledi. Sistemin Türklerin Yoğun Yaşadığı Bölgeler Fraksiyonu’na faaliyet izni vermesi gerektiğini ifade eden Pezişkiyan, bazılarının kamuoyunu yönlendirerek yasal fırsatların tehdide dönüşmesine neden olabileceklerini vurguladı.

Hükümet sözcüsü Muhammed Bakır Nubaht yaptığı açıklamada Kürtler ve Beluçların da kendi fraksiyonlarını kurabileceklerini söyledi. Mecliste fraksiyonların çoğalmasının kolaylıklar sağlayacağını belirten Nubaht, bu fraksiyonların yapıcı rol üstlenmeleri ve milli birliği pekiştirici yönde hareket etmeleri gerektiğini belirtti. Nubaht, İran’ın çeşitli etnik grup ve kültürlerden oluştuğunu, bunların görmezden gelinemeyeceğini hatırlatarak bu gruplar arasında saygının sağlanması gerektiğini, çok kültürlülüğün de bir zenginlik olduğunu vurguladı.

İran’daki etnisite tartışmaları bir anlamda bölge ülkelerinde ektiği tohumların İran’ın kendi topraklarında yeşermesidir. İran çevre ülkelerde etnik ve mezhebi unsurlar üzerinden jeopolitik üstünlük sağlamaya çalışmıştır. Kendisi de benzeri şekilde farklı etnisitelerin bir arada olduğu bir toplumsal yapıya sahip olduğundan etnik temelli fraksiyonların ortaya çıkışı, kültürel zenginliğin yansımasından çok artık gizlenemez/bastırılamaz birer gerçeklik olarak İran’ın karşısına çıkmış, İran bu durumu kabullenmek zorunda kalmıştır. Bunun en önemli göstergelerinden birisi Türk Fraksiyonu’nu kuran milletvekillerinin çoğunun muhafazakâr devletçi zihniyete sahip olmasına rağmen ideolojik olarak karşıt pozisyonda oldukları reformist Türk milletvekilleri ile aynı ortak paydada bir araya gelmiş olmalarıdır. İran’daki siyasi cepheleşmeler açısından oldukça yeni olan etnisite temelli birliktelikler seçim sürecinde bölgeler arası eşitsizlik, temsil sorunu, toplumsal sorunlar gibi konuların izleğinde devam edecektir.

İran’da süren bu tartışmaların gerek İran gerekse de bölge açısından önemi büyüktür. Cumhurbaşkanı Ruhani’nin azınlıklara yönelik vaatleri ve Mecliste oluşan son durum İran açısından etnik tartışmaların ön plana çıktığı yeni bir dönemin habercisidir. İran’ın etnik farklılıkları kültürel zenginlik olarak mı yoksa bölünme tehdidi olarak mı değerlendireceği yakın zamanda sayılarının artmasını beklediğimiz resmî açıklamalarda daha net görülebilecektir.