Şiilik Araştırmaları

Haşdi Şabi'nin en etkili isimlerinden el-Mühendis’in ölümünün üzerinden 1,5 aydan fazla zaman geçmesine rağmen halefi üzerinde mutabakata varılamaması, milis gruplar arasındaki ihtilafların ciddiyetini gösteriyor.

İran, başta Türkiye olmak üzere yurt dışından gelen önerilere rağmen bilimsel yöntemlerle önlem almak yerine geleneksel ve mezhebî tutumlarında ısrarcı oldu.

1971’de bağımsızlığını tanıyıp hukuki açıdan Bahreyn’de hak iddiasında bulunamayan İran, nüfusunun çoğunluğunu oluşturan Şiileri mobilize ederek Şii bir yönetimin iktidara gelmesini amaçlamaktadır.

Devrim Rehberi’nin sadece çok hassas dönemlerde Tahran’da hutbe verdiği ve 8 yıl sonra ilk kez verilen hutbenin içeriği dikkate alınırsa İran’ın kritik bir dönemden geçtiği anlaşılmaktadır.

Kasım ayı protestolarında Hamenei’nin almış olduğu sert tavırlar eleştirilmesine yol açmıştır. Bu dönemde Hamenei’yi ilgilendiren bir ses kaydının gündeme gelmesi onun üzerindeki baskıları arttıracaktır.

Şeriat sistemi üzerine kurulu olan İran İslam Cumhuriyeti, ideolojik tarihî dönüm noktalarını günümüz koşullarına uygun bir biçimde yorumlayıp bunları çıkarları doğrultusunda kullanmaktadır.

Sistani’nin doksan yaşının eşiğine gelmesi hasebiyle bazı siyaset adamları diğer birçok konudan daha ziyade ölümünden sonra oluşacak boşluktan dolayı endişe etmektedir.

Devrimden önce Humeyni, Şii ilim havzalarına imkân verildiği taktirde “siyasî fıkhı” geliştireceklerine ve Şii ulemanın toplumsal, ekonomik ve siyasî bütün sorunlara çözüm üreteceğine inanmaktaydı.

İran rejiminin dini başkenti sayılan ve İran'daki Şii taklit mercilerinin faaliyet merkezi olan Kum şehri, son aylarda açık ve eşi görülmemiş siyasi çekişmelere sahne oluyor.

Bugün İran’daki müçtehitlerin birçoğu eğitimlerinin bir kısmını Necef’te alırken, Necef alimlerinden de Kum’da ikamet edip eğitim alan çok kişi bulunmaktadır.

Necef Havzası, İran’ın başta Irak Şiiliği olmak üzere Arap Şiiliğini Velayet-i Fakih sistemine angaje etme çabalarına karşı bir direnç noktası olmaya devam ediyor.

İran devrim lideri Ayetullah Humeyni'nin velayet-i fakih sistemi adına geleneksel mercilik kurumunu devre dışı bırakmaya çalışması, bugün de devam eden meşruiyet tartışmalarını başlattı.