İran Araştırmaları Merkezi (İRAM) İstanbul tarafından yapılan tez sunumlarının on ikincisinde, Emine Gözde Toprak tarafından Ortadoğu Teknik Üniversitesi Ortadoğu Araştırmaları Bölümünde hazırlanan “Ekonomik Yaptırımların İranlı Kadınlar Üzerindeki Etkileri” adlı yüksek lisans tezinin sunumu yapıldı. Sunum, İRAM YouTube kanalından canlı olarak gerçekleşti.
Toprak; sunumuna, tezinde benimsediği “Feminist Uluslararası İlişkiler Teorisi”ni anlatarak başladı. Klasik uluslararası ilişkiler teorilerinde kadınların görmezden gelindiğini ifade eden Toprak, daha sonra ekonomik yaptırım kavramının devletler arası ilişkilerdeki yerine değindi. Ekonomik yaptırımların, ilk başta hedef ülkeleri istenilen çizgiye getirmeyi hedefleyen barışçıl bir yöntem olarak görüldüğünü vurguladı. Son yıllarda yapılan çalışmalarla birlikte ise ekonomik yaptırımların, hedef devletten çok halka zarar verdiğinin anlaşıldığını belirtti. Kadınların, ekonomik yaptırımlardan en çok zarar gören grupların başında geldiğini söyleyerek sunumuna şu sözlerle devam etti:
İran, 1980’lerden bu yana çeşitli ekonomik yaptırımlara maruz kalmıştır. Yaptırımlar, neredeyse İran İslam Cumhuriyeti ile yaşıt olsa da yaptırımların niteliğine ve uygulayıcılarına bakılarak 2010 öncesi ve sonrası olarak ayırmak gerekmektedir. İran’a, 2010 öncesinde ağırlıklı olarak ABD’nin yaptırım uyguladığı görülmektedir. 2010 sonrasında ise Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği de İran’dan gelen nükleer silah tehdidini gerekçe göstererek yaptırım uygulamaya başlamıştır. İran’a yönelik yaptırımların üç temel sebebi vardır: (1) İran’ın nükleer programı (2) İran’ın terör gruplarıyla ilişkisi olduğu iddiası (3) İnsan hakları ihlalleri.
Ekonomik yaptırımların İranlı kadınlar üzerindeki etkilerine geçmeden önce İran’daki kadınların genel durumu üzerinde durmak gereklidir. İran’da kadınlar, İran Anayasası ve Medeni Kanun’dan kaynaklanan bazı dezavantajlara sahiptir. İranlı kadınların siyasette erkekler kadar temsil hakkı bulunmamaktadır. Kadınlar, ekonomi alanında da kayıt dışı sektörlerde çalışmaya zorlanmaktadır. Bunlara rağmen yükseköğretime katılım bakımından İranlı kadınların iyi bir seviyede olduğu söylenebilir.
Ekonomik yaptırımların, İranlı kadınların toplumdaki konumunu daha da kötü hâle getirdiği görülmektedir. Ekonomik yaptırımlar, siyasi otoritenin kadın hareketlerini daha kolay bastırması için bir bahane olmuştur. Devletin, dış tehditlere karşı güvenlikçi tutumu belirginleştiğinde içerideki muhalefete karşı daha hoşgörüsüz olduğu bilinmektedir. Ekonomik yaptırımların, kadınların iş gücüne katılımlarını da güçleştirdiği, veriler ışığında anlaşılmaktadır. Eskiden beri kayıtlı ekonomide kendilerine yer bulmakta zorlanan İranlı kadınlar, giderek kayıt dışı ekonomi alanına itilmeye başlanmıştır. Ekonomik yaptırımların İranlı kadınlara bir diğer etkisi, evlilik konusundadır. 2017’den itibaren geçici evlilikte büyük bir artış gözlenmiştir. Geçici evlilik karşılığı belirli bir ücret alan kadınların, ekonomik zorluklar sebebiyle bu yola başvurduğu tahmin edilmektedir. Ayrıca İran’da yasal olmasına rağmen çocuk evliliği olarak nitelendirilebilecek 18 yaş altı kız çocuklarının evlenme oranlarında da artış kaydedilmiştir.
Toprak; sunumunun sonunda, ekonomik yaptırımların devletler arasında yaşanan savaşların bir diğer yüzü olduğunu ifade etti. Ekonomik yaptırıma maruz kalan devletlerin bu duruma uyum sağlayabilmesine rağmen halkın, yaptırımların kötü etkileriyle başa çıkamadığını belirtti. Toprak; kadınların, İran toplumunda ekonomik yaptırımlardan en çok etkilenen gruplardan biri olduğunu tekrar vurgulayarak sunumunu tamamladı.