24 Şubat 2022 tarihi itibarıyla başlayan Rusya‐Ukrayna Savaşı, uluslararası kamuoyu ve pek çok uzman tarafından “yeni soğuk savaş” ve “NATO‐Rusya Savaşı” şeklinde çeşitli değerlendirmelerle karşılanmıştır. Bu süreçte Rusya’ya yönelik yaptırım kararları, NATO’dan gelen Rusya karşıtı açıklamalar ve NATO’nun bu sürece dâhil olma olasılığı; bu krizin siyasi yönünün baskın biçimde ön plana çıkmasına yol açmıştır. Fakat söz konusu işgal; siyasi yönünün yanı sıra özellikle askerî bağlam, harekât stratejileri ve savunma doktrinleri bakımından da önemli gelişme ve tecrübeleri beraberinde getirmiştir.

       Bu bağlamda işgalin siyasi yönü çerçevesinde alacağı pozisyon ve ortaya koyacağı tutum açısından merakla izlenen İran’ın Rusya yanlısı bir tutum alması ve çatışmanın sonlanmasına dönük tavrı, beklentiye uygun bir durum yaratmıştır. Buna karşın İran, söz konusu işgal bağlamında aldığı siyasi tavırla değerlendirilirken Ukrayna işgalinin İran açısından ortaya çıkardığı askerî sonuçlar, büyük ölçüde geri planda kalmıştır. Bu bağlamda öğrenen bir aktör olan İran’ın, Rusya’nın Ukrayna işgali sürecinde, askerî bağlam ve savunma doktrini açısından elde ettiği gözlem ve deneyimler, dikkat çekici bir boyut oluşturmaktadır. ...