Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etme amacıyla başlatmış olduğu savaş, başta güvenlik alanında olmak üzere siyasi ve ekonomik alanda İran için bazı fırsatlar yaratmış durumdadır.
Menendez’in, KOEP karşıtı bir tavır sergilerken Dağlık Karabağ konusunda Türkiye ve Azerbaycan karşıtı bir tutumla İran’daki Fars milliyetçileri ile paralellik göstermesi dikkat çekicidir.
Afganistan’da ABD ve NATO’nun çekilmesiyle ortaya çıkacak olan güç boşluğu birçok bölgesel aktörün hem iştahını kabartıyor hem de güvenlik kaygılarını artırıyor.
Viyana müzakerelerinde nihai bir anlaşmanın çıkmasını zorlayan koşullar yalnızca İran tarafı ile ilgili değildir.
Afganistan’ın dünyaya açılan tek kapısı konumundaki Kabil Havalimanı, ülkedeki diplomatik misyonların faaliyete devam edebilmesi için hayati önemde.
Son günlerde ABD güçlerinin Kabil'deki Hamid Karzai Uluslararası Havalimanı'ndan çekilmesi tartışması ile tekrar gündeme gelen Afganistan üzerine son iki yılda kaleme aldığımız yazıları sizler için derledik.
“İtaatsiz milisler” söylemi, yeni bir meydan okuma mı yoksa meşrulaştırma mı?
Arap Baharı sonrasında Rusya’nın Orta Doğu’da ve özellikle İran, Suriye ve Yemen’de daha etkin bir politika izlediği gözlemlenmektedir.
Biden’ın sözde soykırım açıklaması, önemli bir Ermeni nüfusa sahip olan İran basınında da yakından takip edildi.
ABD Senatosunun İran karşıtı lobi faaliyetlerinin etkisi altına girmesi ve İran’ın, Biden yönetimi ile karşı karşıya gelmesi yüksek bir olasılık olarak belirmektedir.
Beş Göz Grubu’na ilaveten NATO ve AB gibi uluslararası aktörlerin de Rusya’ya yönelttiği siber casusluk suçlamaları, bugüne kadar örneği olmayan bir durumu ifade ediyor.
İran Nükleer Anlaşması’nın geleceği hakkında Viyana’da başlayan diplomasi trafiğine en büyük muhalefeti, 2022 ABD Senato Ara Seçimlerini kaybetmek istemeyen Demokratlar ve Cumhuriyetçiler gösterecektir.