Rusya-İran S/İHA İş Birliği İddiaları
ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, Rusya’nın İran’dan S/İHA tedarik edeceğine dair iddiaları gündeme getirmiştir. Bu iddiaların ardından ABD medyasında, Rusya ve İran arasındaki S/İHA iş birliğinin boyutlarına dair çeşitli sızıntılar servis edilmiştir. Bu iddialar dâhilinde İran’ın; yaklaşık 300 S/İHA’yı Rusya’ya göndermeye hazırlandığı, temmuz ayı içinde bu S/İHA’ların kullanılmasına yönelik İranlı yetkililerin eğitim vermeye başlayacağı belirtilmiştir. Bununla birlikte Rusya’nın; haziran ve temmuz aylarında S/İHA’ları incelemek üzere İran’a bir heyet gönderdiği ve heyetin, Kaşan S/İHA Üssünde incelemelerde bulunduğu da iddialar arasında yer almaktadır. Ayrıca Şahid-191 ve Şahid-129 isimli İran S/İHA’larının Rusya’nın dikkatinde olduğu ileri sürülmüştür. Bu iddiaların zamanlama açısından Vladimir Putin’in Tahran ziyareti öncesi gündeme getirilmesi de önemli görülmektedir. Diğer taraftan iddialar arasında belirtilen Kaşan S/İHA Üssünün, önceden İsrail Savunma Bakanı Benny Gantz tarafından da İran destekli milislere eğitim vermek üzere kullanılan bir üs olduğu gündeme getirilmiştir.
Bu gelişmeler, sürpriz olarak karşılanmamalıdır. Zira İran, son birkaç aydır Ukrayna'da düşen/düşürülen Türk S/İHA'larının enkazlarına medya seviyesinde oldukça ilgili olmuştur. Bilhassa nisan ve mayıs aylarında Ukrayna'da düşen/düşürülen Bayraktar TB-2'ler konusunda İran nezdinde yoğun bir ilgi olduğu gözlemlenmiştir. Bu doğrultuda, Rusya ve İran arasında söz konusu enkazların temin edilmesi dâhilinde iş birliğinin gelişmesi kuvvetle muhtemeldir. Bu iş birliğinin, Ukrayna Savaşı’nın geliştiği ve özellikle İsrail'in Rusya'ya agresif bir tavır almaya başladığı döneme denk geldiğini söylemek mümkündür.
Düşen/düşürülen S/İHA enkazları, askerî mühendisler için kıymetli hazinelerdir. Öyle ki muharebe bölgesinde, rakip ya da hasım ülkelerin önemli askerî araçlarının enkazlarının temini için operasyonlar bile icra edilebilmektedir. Nitekim Rusya’nın Pantsir-S1 hava savunma sistemlerinin bir şekilde temin edilip incelenmesi noktasında Libya'da benzer bir operasyonun gerçekleştiği gündeme gelmiştir. Benzer şekilde enkazlar da kullanılan teknolojinin çalışma prensibi ile zayıf ve güçlü noktaları hakkında birincil elden değerlendirmeye imkân vermektedir.
Bu tür enkazların temin edilmesinde, kabaca iki temel motivasyondan bahsedilebilir. Birincisi, teknoloji transferi yöntemidir. Enkazlardan elde edilen teknolojik buluntular, çalışma mantığının çözümlenmesi yoluyla aynı teknolojiyi kopyalama ya da benzerini yapma girişimine imkân vermektedir. Nitekim İran’ın, bu konuda mahir bir aktör olduğu bilinmektedir. Bu bağlamda İran’ın, ABD’ye ait düşürülen İHA’lardan (4 Aralık 2011, RQ-170 Sentinel) tersine mühendislik yoluyla kendi S/İHA modelini ürettiği örnekler bulunmaktadır. Bununla birlikte ikinci motivasyon da muharebe alanında kullanılan araçların zayıf yönlerinin tespit edilmesi üzerinden görülmektedir. Söz konusu zafiyetleri dikkate alan askerî stratejiler ya da teknolojiler geliştirme yolunda enkazlar, önemli bilgileri içerebilmektedir.
İran S/İHA'larının Ukrayna Savaşı’na dâhil olması, İran nezdinde Türk S/İHA'larıyla doğrudan rekabet etme fırsatı olarak değerlendirilmektedir. Bu rekabetin ilk somut emaresi Tacikistan'da İran S/İHA üretim tesisi açılmasıyla ortaya çıkmıştır. Her ne kadar işlevsellik, muharip performans ve kullanım maksatları açısından Türk ve İran S/İHA’ları kıyas kabul etmese de bu rekabetin daha çok S/İHA tedarik pazarına hâkim olma noktasında şekillendiğini söylemek mümkündür. Öte yandan Rusya da İran S/İHA'larını ucuz maliyet, Batı bağımlı olmayan kolay tedarik ve kullanım kolaylığından ötürü tercih etmektedir. Bir iddiaya göre Rusya’da S/İHA üretim maliyetlerinin üç kat arttığı ve İran’dan ithal etmenin daha ucuz bir seçenek olduğu belirtilmektedir. Buna ek olarak Ukrayna Savaşı’nın ileri aşamalarında görülen Rus askerî kapasitesindeki sorunlar bilhassa gözetleme-keşif kapasitesi ve taktik hava taarruzu konusunda yaşanan zorluklar, bu ihtiyacın bir şekilde giderilmesini mecbur kılmaktadır. Nitekim İran-Rusya S/İHA konusundaki iş birliğinin, taktik hava taarruzları gerçekleştirmek üzere kamikaze drone'lar özelinde ağırlık kazanması beklenmektedir. Bununla birlikte keşif ve gözetleme maksatlı platformlar da bu iş birliğinde önemli bir yerde duracaktır. Bu muhtemel iş birliği, bir tarafıyla Rusya'nın Türkiye'yi İran üzerinden özellikle S/İHA pazarı dâhilinde dengeleme girişimi olarak da okunabilir.