Hurşit Dingil

ABD ve İran arasında, Irak-Suriye hattındaki gerilim alanları yeni adımlarla derinleşmeye devam etmektedir.

İran’a yönelik sürpriz askerî harekât söylemleri yeniden gündeme gelse de bu türden bir sürpriz saldırının gerçekleştirilmesinin önünde bazı engeller ve zorluklar bulunmaktadır.

Netanyahu’nun yeniden İsrail başbakanı seçilmesi, değişen bölgesel şartlarda İran dosyası başta olmak üzere muhtelif bölgesel güvenlik konularında İsrail’in ABD’ye rağmen otonom davranışlarını yeniden gündeme getirebilir.

İran’da gösteriler devam ederken bölgesel anlamda yükselen gerilimler ve bilhassa son yaşanan Albay Davud Caferi suikastı, gölge savaşlarının yeniden başladığına işaret etmektedir.

Asimetrik ve hibrit yapılı yükselen tehditler, Ukrayna Savaşı’nın seyrini değiştirebilecek etkiye sahip olabilir.

İran’ın; Irak Kürt bölgesine yönelik saldırıları doğrudan üstlenmesi ve asimetrik saldırılarla birlikte konvansiyonel eğilimlere yönelmesi, İran güvenlik doktrininde meydana gelen mecburi değişimlere işaret etmektedir.