Hamas bu saldırılarla sancılı da olsa gerek İsrail gerekse de diğer aktörler nezdinde resmî ve eşit muhatap olma sürecini başlatmıştır.
İsrail-Lübnan Deniz Sınırı Anlaşması’nı destekleyenler; Anlaşma’nın, İran’ın bölgedeki etkisini sınırlayacağını iddia etmektedir. Ancak İran’ın Hizbullah’la olan köklü ilişkisi, Anlaşma’nın İran’a imkân sağlaması ihtimalini kuvvetlendirmektedir.
Hizbullah, müttefiki İran’dan Lübnan’a akaryakıt getirmeyi başarmış ve nakliye sırasında hassas davranarak ülkenin ulusal çıkarlarını göz ardı etmediğini vurgulamıştır.
Seçimler sonrası Haşdi Şabi’nin Irak’ta askerî geçit töreni düzenlemesi, Hamas ve Hizbullah liderlerinin Lübnan’da görüşmesi direniş ekseninin yeni dönem İran dış politikasında önemsendiğini göstermektedir.
2015’teki Anlaşma’dan umduğunu bulamayan ve hayal kırıklığı yaşayan Ruhani ile etrafındaki politikacılar, İslam Cumhuriyeti tarihinin en başarısız hükûmeti olmak istemediklerinden Biden’ın yarattığı şanstan faydalanmak istiyor.
Irak’ın 20 Ocak’tan önce ABD-İran çatışmasının sahnesi olacağına dair iddialar artarken sürece Kudüs Güçleri Komutanı Kaani ve Irak Başbakanı Kazımi son hamleleriyle dâhil oldu.