İsrail-Lübnan Deniz Sınırı Anlaşması’nı destekleyenler; Anlaşma’nın, İran’ın bölgedeki etkisini sınırlayacağını iddia etmektedir. Ancak İran’ın Hizbullah’la olan köklü ilişkisi, Anlaşma’nın İran’a imkân sağlaması ihtimalini kuvvetlendirmektedir.
Hizbullah, müttefiki İran’dan Lübnan’a akaryakıt getirmeyi başarmış ve nakliye sırasında hassas davranarak ülkenin ulusal çıkarlarını göz ardı etmediğini vurgulamıştır.
Seçimler sonrası Haşdi Şabi’nin Irak’ta askerî geçit töreni düzenlemesi, Hamas ve Hizbullah liderlerinin Lübnan’da görüşmesi direniş ekseninin yeni dönem İran dış politikasında önemsendiğini göstermektedir.
2015’teki Anlaşma’dan umduğunu bulamayan ve hayal kırıklığı yaşayan Ruhani ile etrafındaki politikacılar, İslam Cumhuriyeti tarihinin en başarısız hükûmeti olmak istemediklerinden Biden’ın yarattığı şanstan faydalanmak istiyor.
Irak’ın 20 Ocak’tan önce ABD-İran çatışmasının sahnesi olacağına dair iddialar artarken sürece Kudüs Güçleri Komutanı Kaani ve Irak Başbakanı Kazımi son hamleleriyle dâhil oldu.
4 Ağustos’ta yaşanan patlamanın, ülkenin son 20 yıldır tartışmasız baskın gücü olan Hizbullah’a yönelik tepkileri artıracağı kesindir.
İran basınında geçtiğimiz hafta öne çıkan haberler
İran’ın Esed ısrarı, Suriye’deki konumunu kaybetme ve Hizbullah ile olan irtibat hattının kesilme korkusundan kaynaklanıyor. İran Esed’in gitmesiyle bölgesel etkisinin zayıflayacağından endişe ediyor.
Hizbullah son yıllar içinde art arda gelen en büyük askerî, ekonomik ve siyasi krizler ile yüzleşmek zorunda kaldı.
Suriye, yabancı milislerin giriş çıkışları ve sağlık altyapılarının tahrip edilmesi gibi nedenlerle yakın zamanda salgının yoğun olduğu ülkeler listesinin başına geçebilir.
İran basınında geçtiğimiz hafta öne çıkan haberler
İran’ın Şiileştirme politikası, Müslüman toplulukların yaşadığı bölgelere açtığı kültür merkezleri ile Şiiliğin yaygınlaştırılmasını hedeflemiş, bu merkezleri “İslami tebliğin” önemli bir aracı hâline getirmiştir.