Avrupa Havacılık Emniyeti Ajansının İran Hava Sahasına İlişkin Uyarısı

Avrupa Havacılık Emniyeti Ajansının İran Hava Sahasına İlişkin Uyarısı
Yazı boyutunu buradan ayarlayabilirsiniz

Durum Özeti

  • 16 Temmuz 2020’de Avrupa Havacılık Emniyeti Ajansı (EASA), hava yolları şirketlerine İran hava sahasına girmelerinin tehlikeli olacağı konusunda uyarıda bulundu.
     
  • Uyarının gerekçesi, İran’daki tehlikeli güvenlik problemleri ve sivil havacılıkla askerî operasyonlar arasındaki koordinasyonun zayıf olması olarak belirtildi.
     
  • Yine aynı uyarıda, sivil hava araçlarının yanlış tanımlanabilmesi anlamında bir riskin bulunduğu, ülkedeki çeşitli hava savunma sistemlerinin varlığından kaynaklı hava yolları şirketlerinin dikkatli olmasının tavsiye edildiği ifade edildi.
     
  • EASA bu uyarılarının 16 Ocak 2021’e kadar geçerli olduğunu belirtti.
     
  • Son günlerde ABD medyasında, elde edilen istihbarat bilgilerinden hareketle İran’ın hava savunma sistemlerinin “yüksek uyarı” durumuna geçtiği yer almaktadır.
     
  • CNN’nin konuyla ilgili 16 Temmuz’da yayımlanan yazısında bu durum, İran savunma sisteminin tehdit olarak algıladığı her hedefe ateş edebileceği şeklinde yorumlandı.
     

Bağlam

  • 3 Ocak’ta eski Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani, Bağdat Havaalanının yakınında ABD’nin SİHA saldırısıyla öldürülmüş, buna karşılık olarak İran 8 Ocak’ta ABD’nin Aynu’l-Esed Hava Üssü’ne yönelik füze saldırısı düzenlemişti.
     
  • İran’ın misilleme füze saldırısı esnasında İran hava sahası sivil uçuşlara kapatılmamış ve bu esnada İmam Humeyni Havaalanından havalanan Ukrayna Havayollarına ait Boeing 737-800 sınıfı yolcu uçağı kalkıştan kısa bir süre sonra İran hava savunma sistemi tarafından iki kez ateş edilerek düşürülmüştü.
     
  • İranlı yetkililer üç gün boyunca hadisenin nedenini kamuoyundan saklamış, üç gün sonra ise uçağın hava savunma sisteminin ateşi sonucunda düşürüldüğünü açıklamıştı. Ancak uçağa ait kara kutuların okunmasına izin vermemişti.
     
  • Düşürülen Ukrayna uçağında hayatını kaybedenlerin aileleri, “İran hava sahası güvenli değil.” kampanyasını başlatarak Avrupa menşeli hava yollarına İran hava sahasını kullanmama çağrısında bulundular.
     
  • Yakın dönemde başta Natanz Nükleer Tesisi olmak üzere İran’da zincirleme patlamalar meydana geldi. Patlamaların arkasında İsrail’in olduğu çokça dillendirildi. Bu patlamalardan sonra İran hava savunma sisteminde hareketlilikler meydana geldi. Normal koşullarda kullanılmayan S-200 ve HQ-2 operatörler de sisteme dâhil edildi.
     
  • İran Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü 20 Haziran’da yayımladığı bir bildiriyle İran hava sahasını kullanan şirketlere %20 indirim yapacağını bildirdi. Aynı bildiride koronavirüsün de etkisiyle geçen seneye nazaran İran hava sahasının kullanımında %85 düşüş meydana geldiği ifade edildi.
     

www.flightradar24.com 20 Temmuz 2020 tarihli verilerine göre uçakların İran hava sahasından geçişi


Değerlendirme

  • İsrail’in Natanz Nükleer Tesisi’ne yönelik saldırısında seyir füzesi/SİHA kullandığına dair tahminler giderek güç kazanmakta dolayısıyla İran’ın hava sahasını koruyamadığı ortaya çıkmaktadır. Olası saldırılar karşısından yüksek alarma geçen İran, hava savunma sistemi (HSS) zafiyetini kapatmak için devre dışı bırakılan eski sistemleri tekrardan HSS kubbesine entegre etmektedir. Eski sistemlerin sivil-askerî hedefleri ayırt etme kabiliyetinin zayıf olması, İranlı sistem operatörlerinin gerekli eğitimlerden geçmemiş olmaları ve yüksek alarm durumunda artan hata oranları dikkate alındığında İran hava sahasına giriş yapan sivil uçakların ciddi tehdide maruz kalabileceği ifade edilebilir.
     
  • Patlamaların bir hava saldırısı sonucu meydana geldiği varsayımından hareketle İran’ın bir misilleme girişiminde bulunması muhtemeldir. Diğer yandan elde edilen bazı bilgiler Ukrayna uçağının düşürülmesi esnasında İran’ın hem sivil uçakları kalkan olarak kullanmak hem de karşı tarafa saldırıya yönelik ipucu vermemek adına hava sahasını sivil uçuşlara bilerek kapatmadığını göstermektedir. Bu durum İran’ın havacılık alanındaki itibarını sarsacak ve dikkate değer bir güven kaybına neden olacaktır.
     
  • Diğer yandan İran hava sahasının Avrupa merkezli sivil uçaklar tarafından kullanılmaması İran’ı ekonomik kayba uğratacaktır. Nitekim İran Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğünün 20 Haziran’da yayımladığı bildirisinde de bu kaygıları görmek mümkün. Bu bağlamda İran’ın hava sahasından yıllık 1.800 milyar tümen kazandığı dikkate alındığında bu uyarının ekonomik açıdan İran’a böylesi hassas bir dönemde olumsuz etkisi olacaktır.
     
  • Bahsedilen diğer faktörlerin yanında Ukrayna uçağının düşürülmesinden sonra kazada hayatına kaybedenlerin ailelerinin yaptığı koordine faaliyetleri de dikkate değer bir husustur. Diasporadaki İranlıların koordineli hareket etmesinin uluslararası camiada ses getirmesi ve bu sivil örgütletmenin İran’a yönelik baskıların artmasında etkili olması yurt dışındaki İranlı muhalifleri benzer girişimlerde bulunmaya cesaretlendirecektir.
     
  • Son olarak EASA’nın uyarısı, ekonomik izolasyonda bulunan İran’ın havacılık sektöründe de devre dışı bırakılmasına neden olabilir. Bu durum İran’ın uluslararası veçhesini zedeleyeceği gibi farklı cephelerde vermekte olduğu mücadeleyi daha da zorlaştıracaktır.