İran’da Protestolar Sonrası İstifalar ve Gensorular
15 Kasım 2019’da yapılan akaryakıt zammından sonra başlayan ve yaklaşık bir hafta boyunca ülke genelinde devam eden şiddetli protestoların etkileri hâlâ devam ederken İran’ın siyasi gündemine bu sefer bazı bakanların istifa etmesi ve bazıları hakkında da gensoru verilmesi damga vurdu.
Nitekim 26 Kasım’da mecliste hakkında gensoru verilmesi kararlaştırılmış olan Tarım Bakanı Mahmud Hücceti gensoruyu beklemeden istifa etti ve istifası 25 Kasım’da Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani tarafından kabul edildi. Böylece Hücceti’nin istifası ile iktidarının ikinci döneminden yaklaşık 2,5 yıl geçen Ruhani hükûmetinin kabinesi, 4 bakanın istifasına ve 3 bakanın da gensoru ile azline sahne oldu. Bununla beraber hâlihazırda Petrol Bakanı Bijen Namdar Zengene, Milli Eğitim Bakanı Muhsin Haci Mirzai ve İçişleri Bakanı Abdurrıza Rahmani Fazli için de gensoru verilmesi meclisin gündemine taşındı.
İran ve ABD arasında Nükleer Anlaşma’yla ilgili cereyan eden krizin etkileri uluslararası alanda devam ederken yaptırımların ağır etkisinden dolayı ülke ekonomisi de ciddi oranda kan kaybetti. ABD bir taraftan bölgedeki müttefikleri üzerinden İran’ın bölgesel etkinliğine yönelik çemberi daraltmaya çalışırken diğer yandan da özellikle İran’ın petrol ihracatına getirdiği ağır yaptırımlarla İran’ı ekonomik olarak zor durumda bıraktı. Bu durum karşısında ise geri adım atmak istemeyen İran, son protesto olaylarında da görüldüğü gibi ülkedeki zor ekonomik şartlardan dolayı ortaya çıkan itirazların dış müdahalelerden kaynaklandığını ileri sürmektedir.
Ülke içinde bu konuda tüm taraflar arasında var olan mutabakat farklı siyasi ve askerî yetkililer tarafından dile getirilmektedir. Yapılan açıklamalardan İran’ın mevcut koşullarının savaş koşullarıyla aynı şekilde algılandığı görülmektedir. Nitekim son olaylardan sonra açıklama yapan Devrim Muhafızları Ordusu Komutanı Hüseyin Selami söz konusu gösterilerin, İran’a karşı yapılmakta olan geniş bir muharebenin bir parçası olduğunu ifade etti.
İran ve ABD arasında devam eden krizden dolayı ülkenin içinde bulunduğu ve giderek ağırlaşan şartlar, ülkedeki farklı siyasi cenahların birbirine yaklaşarak saflarını sıklaştırmaya zorlamaktadır. Fakat dışarıya verilen mesajlarda veya akaryakıt zamlarından sonra patlak veren olaylarda da olduğu gibi güvenlik tehditlerine karşı gösterilmeye çalışılan bu birliğe rağmen muhalif grup ve cenahlar arasında hesaplaşmalar da giderek artmaktadır. Nitekim Hücceti’nin istifası ve Ruhani’nin diğer bakanlarına yönelik gensoru tartışmaları da bu bağlamda ele alınmalıdır.
Bununla birlikte ülkede uzun süredir devam eden yolsuzluk iddiaları ve bu yönde gerçekleşen tutuklamalar ve verilen cezalar bu hesaplaşmanın parçasıdır. Ruhani’nin kardeşi Hüseyin Feridun’un bu ithamlardan dolayı 1 Ekim’de hapis cezasına çarptırılması ve Ruhani’nin çevresinden Konut ve Şehircilik eski Bakanı Abbas Ahundi’nin oğlunun yine yolsuzluk suçlamasıyla 24 Kasım’da tutuklanması da Ruhani ve ittifak yaptığı Reformistler üzerindeki baskıların ağırlaştığını gösteren bir diğer örnektir.
İran’ın ABD ve bölgedeki müttefikleri ile sürdürdüğü krizde giderek zayıfladığı görülmektedir. Petrol gelirlerinin neredeyse sıfıra yaklaştığı İran’da, kaynakların azalması hükûmeti zorlamaktadır. Bundan dolayı farklı yolsuzluk ithamlarıyla da karşılaşan bakanların hükûmet karşıtı gruplardan gelen baskılara direnmekte zorlandığı ve Hücceti örneğinde de görüldüğü gibi mecliste daha haklarında gensoru önergesi verilmeden görevi bıraktığı anlaşılmaktadır.
İran’da gittikçe daralan ekonominin ağır yükü ciddi güvenlik sorunlarına sebep olabilecek çeşitli toplumsal itirazlara yol açmaktadır. Bunun yanı sıra başta Suudi Arabistan olmak üzere ABD’nin bölgesel müttefikleriyle yaşanan sürtüşmeler de ciddi tehditlere dönüşebilmektedir. Buna rağmen mevcut kriz devam ettikçe kaynaklarını tüketen İran, uluslararası alanda çözüm arayışında ciddi sorunlar yaşarken dışarıya vermek istediği birlik ve beraberlik görüntüsüne rağmen sorunun iç ayağını idare etmekte zorlanmaktadır.
- Etiketler:
- İran
- Mahmud Hücceti
- Ekonomi
- Nükleer Anlaşma
- ABD
- Yaptırım