Reisi’nin Latin Amerika ziyaretinin başlıca hedeflerinden biri, İran’ın bu ülkelerle olan ticari ilişkilerini siyasi ilişkiler düzeyine taşımaktır.
Aşı diplomasisi, koronavirüs krizi sürecinde dünyada yumuşak gücün bileşenlerinden biri hâline gelirken İran’ın da bu bileşeni dış politikasında kullanmaya çalıştığı görülmektedir.
Eski petrol kuyularını canlandırma planı başarılı olduğu takdirde, birkaç yıl sürebilen bu onarım faaliyetleri, ülkenin ham petrol üretimine en iyi ihtimalle %15 katkı sağlayabilir.
İsrail’in gösterdiği agresiflik ve diğer gelişmeler alt alta konulduğunda İran’ın nükleer silah yapmaya oldukça yaklaştığını söylemek mümkündür.
Varil başına yaklaşık 30 dolara varan indirimle Asya ülkelerinin piyasalarına tedarik edilen Rusya petrolü, yine indirimlerle satılan İran petrolünü bu piyasadan kısmen çıkarmaya başlamıştır.
İran gibi alternatif ülkelerden sunulacak ilave arzın, ne kadar süre içinde piyasadan çıkan Rusya petrolünün yerini alacağı gerçeği, petrol piyasasında belirsizliği azaltacak etkenlerden biri olacaktır.
Biden Dönemi’nde yaptırımlarda yumuşamaya gidilmesi, Batı Asya’da 2021 yılının en önemli değişikliklerinden biri olmuştur.
Çin merkezli diplomatik aktivizmin merkezinde, Orta Asya’nın istikrarına ilişkin artan endişeler ve Viyana’da devam eden müzakereler başta olmak üzere birçok önemli mesele bulunmaktadır.
İran, BM Genel Kurulundaki oy hakkını, iki yıldır ödenmemiş borçları nedeniyle geçici olarak kaybederken Tahran yönetiminin hedefinde ABD ve yaptırımları var.