COVIRAN Bereket Aşısı ve İran’ın Yumuşak Gücü

COVIRAN Bereket Aşısı ve İran’ın Yumuşak Gücü
Coviran Aşısı, (2021), AA İmages.
Aşı diplomasisi, koronavirüs krizi sürecinde dünyada yumuşak gücün bileşenlerinden biri hâline gelirken İran’ın da bu bileşeni dış politikasında kullanmaya çalıştığı görülmektedir.
Yazı boyutunu buradan ayarlayabilirsiniz

Koronavirüs krizi sırasındaki yüksek ölüm oranı, İran'ın sağlık sektörünün zayıf yönlerini gösterse de genel olarak son kırk yılda İran'daki sağlık sektörü önemli ilerlemeler kaydetmiştir. En önemli başarılarından biri de bu ülkenin koronavirüs aşısının üretilmesidir. Koronavirüs kriziyle başa çıkmak için İran'da 6 aşı üretilmiştir: COVIRAN Bereket, PastoCovac, RaziCovPars, FakhraVac, Noora ve SpikoGen. İran'da üretilen koronavirüs aşıları arasında İmam Humeyni'nin Talimatlarını Yürütme Merkezine (Setâd) bağlı Bereket Vakfı tarafından üretilen “COVIRAN Bereket” en önemli ve etkili aşı olmuştur. Bereket Vakfı; yoksulluğun ortadan kaldırılmasına, ekonomik ve sosyal güçlendirme ile kamu refahına hizmet etmek amacıyla Aralık 2007'de kurulmuş İran'ın en büyük vakıflarından biridir. Bu vakıf, Devrim Rehberi Ali Hamenei'nin isteği üzerine kurulmuştur. Bereket Vakfının mali kaynakları Setâd tarafından sağlanmaktadır.

Bereket Vakfının İran ilaç endüstrisine önemli katkıları bulunmaktadır. Raporlara göre Setâd'a bağlı 6 ilaç firması Bereket Vakfı denetiminde faaliyet göstermektedir. Bereket İlaç Grubu (Barakat Pharmaceutical Group, BPG) söz konusu ilaç firmalarının en önemlisi ve en büyüğüdür.  BPG, ilk olarak 2010 yılında "Tedbir İnovasyon İlaç Şirketi" adı altında kurulmuş, daha sonra Bereket İlaç Grubu olarak isim değiştirmiştir. BPG, 23'ten fazla alt şirketi ile İran'ın en büyük ilaç holdinglerinden biridir. 10 hastane ve çeşitli ilaç üretim şirketleri ile BPG; ilaç dağıtımı, ithalatı ve üretimi alanında aktif bir kuruluştur. BPG varlıklarının değerinin 3,5 trilyon tümen (83,3 milyon dolar 1) civarında olduğu söylenmektedir.

İran'da ilaç endüstrisinde 140'tan fazla üretim şirketi, 200 ticaret şirketi ve 50 dağıtım şirketi faaliyet göstermektedir. Bunların arasında BPG, İran ilaç pazarının yaklaşık %14'üne sahiptir ve İran'ın üçüncü büyük ilaç şirketi olarak bilinmektedir. BPG, bağlı şirketlerinde ve ülke içinde yaklaşık 700 çeşit ilaç üretmektedir.

BPG, ilaç alanında özel bir avantaja da sahiptir. Bu grubun diğer sanayi ve ticaret gruplarına göre avantajı, ilaç sektörünün ABD yaptırımlarından muaf olmasıdır. BPG, bu fırsatı kullanarak yurt içi ve yurt dışı ekonomik-ticari faaliyetlerini artırmayı başarmıştır. Bu faaliyetlerin genişletilmesine bir örnek, BPG ile Nikaragua'nın en büyük ilaç ve tıbbi malzeme tedarikçisi CRUZ AZUL Şirketi arasında 31 Ağustos 2022'de imzalanan bir iş birliği anlaşmasıdır. Ayrıca Danimarkalı Novo Nordisk firmasının da Bereket İlaç Kasabası'na (Barakat Pharmaceutical Town) yaklaşık 70 milyon euroluk yatırım yaptığı söylenmektedir.

BPG'nin Sağlık, Tedavi ve Tıbbi Eğitim Bakanlığı ve İran Gıda ve İlaç Örgütü (Iranian Food and Drug Organization, FDO) ile yakın ilişkisi vardır. BPG ve yan kuruluşlarının bazı yöneticileri; Sağlık, Tedavi ve Tıbbi Eğitim Bakanlığı ile FDO'nun eski veya mevcut üst düzey yöneticileridir. Örneğin, BPG Yönetim Kurulu Başkanı Hamidrıza Cemşidi, aynı anda Koronavirüs ile Millî Mücadele Merkezi Sekreteri; Sağlık, Tedavi ve Tıbbi Eğitim Bakanlığı ilaç danışmanı ile bu Bakanlığın Özel Tedbirler Karargâhı Sekreteri olarak görev yapmaktadır.  BPG'nin üst düzey yöneticilerinin Sağlık, Tedavi ve Tıbbi Eğitim Bakanlığı ve FDO'nun karar alma organlarında yer alması, bu kurum için çok çeşitli fırsatların önünü açmıştır. Bu durum, BPG'nin devletin ilaç alanındaki karar alma organlarında önemli bir rol oynamasına neden olmuştur.

BPG'nin en önemli başarılarından biri de İran'da yerli olarak üretilen ilk koronavirüs aşısının (COVIRAN Bereket) üretilmesidir. Bu aşı, BPG'nin bir alt şirketi olan Şifa Eczacılık Sanayi Grubu (Shifa Pharmed Industrial Group, SPIG) tarafından üretilmektedir. SPIG, her türlü makrolid antibiyotiği üretmek amacıyla 1996 yılında faaliyetine başlamıştır. Bu şirket, ilaç malzemeleri ve ürünleri alanında faaliyet göstermektedir.

SPIG tarafından üretilen COVIRAN Bereket aşısının kalitesi ve etkisi hakkında farklı görüşler mevcuttur. Washington Post'ta yayımlanan bir haberde SPIG'in İran'da COVIRAN Bereket aşısı dışında herhangi bir aşı denemesi kaydetmediği ve SPIG'in 2020'den önce aşılarla ilgili deneyiminin olmadığı belirtilmiştir. Tüm bu iddialarla birlikte raporlar, SPIG'in yıllık net kârının koronavirüs aşısının üretilmesinin ardından bir yılda 20 kattan fazla arttığını göstermiştir. Ayrıca Washington Post'a göre BPG'nin net kârı, koronavirüs aşısını geliştirdiği yılda neredeyse ikiye katlanmıştır. Başka bir deyişle 1399'da (2020-2021) BPG'nin net kârı 5,3 trilyon riyal iken 1400'de (2021-2022) 10,2 trilyon riyale ulaştığı iddia edilmiştir.

COVIRAN Bereket aşısının etkinliği konusunda önemli şüpheler mevcut olsa da bu aşının üretimi, İran'ı koronavirüs ile mücadele için çözüm üretebilecek ülkeler arasına yerleştirmiştir. İran Devleti’nin, yumuşak güç olarak Bereket Vakfının başarılarını (COVIRAN Bereket aşısının) kendi dış politikasında da kullanmaya çalıştığı görülmektedir. BPG'nin, koronavirüs aşısının geliştirilmesinin ardından Nikaragua, Venezuela, Filipinler, Tayland ve Pakistan'dan COVIRAN Bereket aşısı satın almak için talep aldığına dair haberler de mevcut. İran Dışişleri Bakanlığı da bölgede ve Yemen, Suriye ve Afganistan'da yaklaşık 2 milyon doz bağışlanmış aşı kullanacağını duyurmuştu. Bu ülkelere koronavirüs aşısı teslim edilmesi ile ilgili detaylı bilgi mevcut değil. Ancak BPG, İran hükûmeti adına Venezuela Sağlık Bakanlığı ile COVIRAN Bereket aşısının bu ülkeye ihracatına ilişkin anlaşma imzalamıştı. Bu anlaşmanın ilk sevkiyatı (100.000 doz) Temmuz 2022'de Venezuela'ya teslim edilmişti. BPG ayrıca Ağustos 2022'de Nikaragualı CRUZ AZUL şirketi ile imzaladığı sözleşme çerçevesinde bu ülkeye ilk sevkiyatta yaklaşık 200.000 doz göndermişti. Ayrıca İspanya'ya 100.000 doz COVIRAN Bereket aşısı ihraç edildiğine dair haberler mevcut olmasına rağmen bu sevkiyatın nihai varış noktasının bilinmediği söylenmiştir. Bunlarla birlikte Ağustos 2022'de İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan'ın Mali'ye yaptığı ziyarette, İran bu Afrika ülkesine 100.000 doz COVIRAN Bereket aşısını bağışlamıştı. Her bir dozun fiyatının 200.000 tümen olduğu düşünüldüğünde, İran'ın Mali'ye yaklaşık 200 milyar tümen bağışladığı söylenebilir.

İran, aşı üretmek için Küba ile de iş birliği yapmıştır. Küba Finlay Enstitüsü ile İran Pasteur Enstitüsünün ortak koronavirüs aşısına Küba'da "Sobrana02", İran'da "PastoCovac" adı verilmiştir. İran ve Küba, yıllardır ABD'nin ekonomik yaptırımları altındadır. Bu ortak özellik (ABD ile ortak düşmanlık), iki ülkenin koronavirüs aşısı geliştirmesi ve üretmesi konusundaki iş birliğinin en önemli nedeni olarak kabul edilmektedir. Küba, İran İslam Cumhuriyeti ile yakın ilişkileri olan Latin Amerika ülkelerinden biri ve bu iki ülkenin, yakın siyasi ve diplomatik ilişkilerin avantajını koronavirüs aşısının üretiminde kullanmaya çalıştığı görülmektedir. Ayrıca SpikoGen aşısının da İran ve Avustralya'nın ortak üretimi olduğunu belirtmek gerekiyor. Bu aşı, İran'ın Cinnagen ve Avustralya'nın Vaxine şirketleri arasındaki ortak iş birliğinin sonucudur. SpikoGen aşısının İran tarafı özel sektör olsa da yine İran sağlık sektörünün başarı örneklerinden birini göstermektedir.

İran medyası, koronavirüs aşısının bu ülkede üretilmesini "ABD tekelinin ve yaptırımlarının başarısızlığı" olarak yorumlamıştır. Bu bağlamda, İran'ın ilaç sektörü yaptırımlardan muaf olmasına rağmen, bu ülkedeki ekonomik koşulların kötü olması nedeniyle bu sektörün de büyük sorunlarla karşı karşıya olduğu söylenebilir. İran'ın yaptırımlarla karşı karşıya olduğu bir dönemde İslam Cumhuriyeti’nin, yerel koronavirüs aşısını dünyada bilimsel ve tıbbi bir başarı; nüfuzu altındaki olan ülkelerde ise bir dış politika enstrümanı olarak kullanmaya çalıştığını söylemek yanlış olmayacaktır.

Sonuç olarak Devrim Rehberi Hamenei, "Amerikan ve İngiliz koronavirüs aşısının" İran'a girişini yasaklamış olsa da bu ülkenin, kendi aşı üretimini yumuşak güç olarak kullanmaya çalıştığı söylenebilir. Diğer bir deyişle aşı diplomasisi, koronavirüs krizi sürecinde dünyada yumuşak gücün bileşenlerinden biri hâline gelirken İslam Cumhuriyeti'nin de bu bileşeni dış politikasında kullanmaya çalıştığı görülmektedir. Bundan önce İran, sağlık sektörünü bölge ülkelerde ve özellikle Afrika kıtasında yumuşak bir güç olarak kullanmıştır. Bu sefer de "koronavirüs aşısı üretimi" başarısını kullanarak bu politikasını sürdürdüğü görülmektedir. İran'ın aşı bağışladığı veya sattığı ülkeler çoğunlukla Tahran'ın iyi siyasi ilişkilere sahip olduğu ülkelerdir. Bu mesele, İran'ın dış politikası ile bu ülkede üretilmiş aşıların ihracatı arasındaki yakın ilişkiyi göstermektedir.  


1 1 dolar = 42.000 tümen olarak hesaplanmıştır.