7 Ekim Cumartesi günü İslami Direniş Hareketi (Hamas) İsrail’deki birçok hedefe eş zamanlı saldırılar gerçekleştirmiş ve bu saldırılarla İsrail’in çok sayıda kayıp ve rehin vermesine sebep olmuştur. “Aksa Tufanı Operasyonu” olarak adlandırılan bu operasyonun hemen ardından gözler İran’a çevrilmiş ve İran’ın operasyonun planlama, sevk ve idare aşamasındaki rolü tartışılmıştır.  Olayın gerçekleştiği günden bu yana İran basınında yukarıda bahsi geçen bütün bu süreçler olduğu gibi gözlemlenebilmektedir. Diğer taraftan henüz ilk günden İran basını, saldırı öncesi İsrail ile yakınlaşma süreci içerisinde bulunan bütün Arap ülkelerini ve Türkiye’yi hedef almıştır. Türkiye, Filistin’e olan destek söylemlerini artırdıkça İran basınındaki ton da sertleşmeye başlamış ve özellikle Türkiye’nin “iki yüzlü bir siyaset uyguladığını” ve bu olayla “samimiyetinin sınandığına” yönelik analizlerin ve haberlerin sayısı çoğalmıştır. Bu haberlerle paralel olarak Türk halkının gerçekleştirdiği protestoları, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İsrail’in operasyonlarına karşı söylediği sözleri ve Azerbaycan-Türkiye ilişkisi üzerinden Azerbaycan’ın İsrail’e verdiği desteği masaya yatıran analizler ve haberler neşredilmiştir. Bu konu, olaydan bir ay sonrasında Türkiye’nin İran’ın petrolünü İsrail’e sattığı noktasına kadar vardırılmış ve her ne kadar karşılık bulmamış olsa da Tahran, Meşhed ve Tebriz gibi büyükşehirlerdeki diplomatik temsilcilikler önünde Türkiye karşıtı gösteriler organize edilmeye çalışılmıştır.

Bu çalışma yukarıdaki konular bağlamında iki bölümden oluşmaktadır. İlk olarak genel çerçevede Aksa Tufanı Operasyonunun ilk gününden bugüne İran basınının konuyu nasıl ele aldığını ve söylemlerin ne yönde değiştiği aktarılmaya çalışılacaktır. Ardından İran basınının Aksa Tufanı Operasyonu bağlamında Türkiye’nin pozisyonunu ve siyasetini nasıl gördüğü verilmeye çalışılacaktır. ...

Yazının tamamı için sol üstteki PDF Dosyasını İndir linkine tıklayın.