İran’da Ulusal Göç Kurumu Kuruluyor

İran’da Ulusal Göç Kurumu Kuruluyor
Yazı boyutunu buradan ayarlayabilirsiniz

1979 Devrimi’nden sonra İran, çoğunluğu Afganistan’dan olmak üzere ciddi bir dış göçle karşılaşmıştır ki bu durumun yarattığı sorunlar ve ülkenin dalgalı göç politikası, sık sık kamuoyu nezdinde tartışılmaktadır. İran’da göç yönetimi ve yabancıların ikamet işlerinde henüz merkezî bir yapı yoktur ve işlemlerin bir kısmı Dışişleri Bakanlığı, büyük bir kısmı ise İçişleri Bakanlığındaki birimler üzerinden yürütülmektedir. Göçün güvenlikçi bir perspektiften ele alınmaya başlanması ve bölgesel istikrarsızlıktan kaynaklı yeni göçler süreci; Tahran yönetimini, göç idaresini yeniden planlamaya sevk etmektedir. Ülke genelinde göç yönetiminde merkezî bir yapı oluşturarak düzensizliğin önüne geçebilmek için bir süredir “Ulusal Göç Kurumu”nun (Sazman-ı Millî-yi Muhaceret) teşkili konuşulmaktaydı. Bunun somut bir adımı olarak 13 Kasım 2022 tarihinde İslami Şûra Meclisindeki açık oturumda, “Ulusal İkamet Kurumu”nun (Sazman-ı Millî-yi İkamet) kuruluşuna dair önerinin kabul edilerek (141 olumluya karşı 91 olumsuz) Ulusal Göç Kurumunun yasa taslağına eklenmesine ve ayrıca İç Politika Komisyonuna gönderilmesine karar verilmiştir.

Meclis Sosyal Politikalar Komisyonu Üyesi Kiyumers Sermedi Vala, tasarının hazırlanma gerekçesini, “Ülkede kanunsuz bir şekilde pek çok yabancının bulunmasından kaynaklı sorunlar olmasına mukabil, bunların kontrolü için sağlam bir mevzuat ve kontrolün yanında [muhtemel] tehlikeleri önceleyecek çözüm yolları mevcut değildir. Bu tasarı, ülkedeki yabancıların durumunu düzenlenmesi bakımından dikkate değerdir.” sözleriyle açıklamıştır. Taslak oylanmadan önce hükûmet adına konuşan Seyid Ali Edyani, İran’da 5 milyondan fazla yabancının olduğunu ve hükûmetin yabancılara ilişkin işleri düzenleme niyetinde olduğunu” belirtmiştir. Dolayısıyla söz konusu tasarının onaylanarak yasa tasarısına dönüşmesi ve yine Meclisin gündemine yakında yasa teklifi olarak gelmesi muhtemel olan Ulusal Göç Kurumunun teşkiline ilişkin yasa taslağına eklenmesi, gerekli hukuki hazırlıkların yapıldığını ve kurumsallaşma adımının ciddi olduğunu göstermektedir.

Toplamda 42 maddeden oluşan Ulusal Göç Kurumu yasa taslağının içeriğine bakılırsa İran’da şimdiye kadar göç idaresinde hukuken belirsizlik olarak duran bazı konulara değinildiği ancak bu metnin de nispeten kısa/genel olduğu ve dahası vatandaşlık edinmeyi kapsamadığı söylenebilir. Yasa taslağı, altı ana bölümden oluşmaktadır. “Tanımlar” başlığını taşıyan ilk bölümde; göçmen, sığınmacı adayı, sığınmacı, ikamet, toplama merkezi vb. terimler kısaca açıklanmıştır. İkinci bölümde “Göç Koordinasyon Şûrası” isimli üst organın teşkili ve görevlerine yer verilmiştir. Kamu görevindeki ilgili yüksek bürokratların iştirak edeceği, içişleri bakanı başkanlığındaki 20 üyeli Şûranın esas görevinin, ülkenin genel göç politikalarını belirlemek olduğu anlaşılmaktadır. Üçüncü bölümde ise Ulusal Göç Kurumunun yapısı ve görevlerine yer verilmiştir. İçişleri Bakanlığına bağlı bir teşkilat olarak çalışacak Kurumun başkanı, bakan yardımcısı unvanıyla içişleri bakanı tarafından tayin olunacaktır. “İran’a Giriş Çıkış ve Geçiş” başlıklı dördüncü bölümde; sınır kapıları, başkonsolosluklar ve diğer ilgili kurumların bu konudaki görevlerine ve yabancıların sorumluluklarına değinilmiştir. “İkamet” isimli beşinci bölümde de yabancıların ve ailelerin, İran’da ikamet almasına ilişkin ayrıntılar bulunmaktadır. Son olarak “Diğer Konular: Evlilik, Mülk Edinme, Çalışma” başlıklı altıncı bölümde; yabancıların aile birleşimi, mülk edinme ve iş gerekçesiyle İran’da nasıl ikamet alabileceğine dair maddeler konulmuştur. Hâlihazırdaki yasa tasarısının, yasalaşma için milletvekillerinin önüne gelmeden biraz daha ayrıntılandırılması beklenmektedir. Zira yasa tasarısının esas kitlesini, Afganistanlılar oluşmaktadır ve bu kitlede de yasa tasarısında ıslahat yapılmasına dair bir tavsiye söz konusudur.

İran’da Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyinin önerisiyle hayata geçtiği kaydedilen Ulusal Göç Kurumunun teşkiliyle İran’ın, geçilen 30 yılda dış göçten kaynaklı karşı karşıya kaldığı sorunları en aza indirip göçmenlerin bütün işlerini tek bir yerden koordine etmeyi amaçladığı görülmektedir. İran, bölgesel göçlerde şimdilerde her ne kadar “transit ülke” konumundaysa da ülkede mukim ciddi bir göçmen nüfus bulunmaktadır. Bunların eğitim, sağlık, çalışma, vatandaşlık vb. bazı kamusal haklara erişimindeki sorunların yanı sıra mevzuattaki boşluk, konuyla ilgilenenlerin sık sık dillendirdiği hususlardı. Ulusal Göç Kurumunun faaliyete başlamasıyla bu türden sorunların ne ölçüde çözüleceği veyahut Tahran yönetiminin göç idaresini nasıl sistematize edeceği daha net anlaşılacaktır.